14 - 17
MdZ0re
MdZ0re
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ARICI, Müstakim<br />
Celâlzâde Mustafa’nın Mevâhibü’l-Hallâk’ında Siyaset Ahlâkı<br />
Kanûnî Sultan Süleyman döneminin kudretli ve dirayetli devlet ricâlinden olan tarihçi Celâlzâde Mustafa Çelebi<br />
(ö. 975/1567) medrese tahsilinden sonra danişmend iken Yavuz Sultan Selim zamanında Dîvân-ı Hümâyun’da kâtip olarak<br />
çalışmaya başladı (922/1516). 931/1524 tarihinde reîsülküttâblığa getirilen ve bu görevi on yıl yürüten Celalzâde daha sonra<br />
nişancılığa terfi etmiş (1534) ve bu vazifeyi de yirmi dört yıl ifa etmiştir. Büyük bir devlet adamı olmasının yanında Celâlzâde<br />
velud bir müelliftir. Celâlzâde Mevâhibü’l-Hallâk fî merâtibi’l-ahlâk’ı Hüseyin Vâiz-i Kâşifî’nin (ö. 910/1504-1505) Ahlâk-ı<br />
Muhsinî adlı eserinden ilhamla yazmıştır. Mevâhibü’l-Hallâk, Ahlâk-ı Muhsinî’nin büyük bir kısmının serbest bir çevirisidir,<br />
fakat Mevâhibü’l-Hallâk, Ahlâk-ı Muhsinî’deki babları aynı sırayla takip etmez ve ayrıca bu eserin hacmi oranında ilave<br />
bölümler içerir. Eser esmâ-i hüsnâyı açıklayan hacimli bir mukaddime ile başlar ve Celâlzâde ardından gelen elli altı bapta<br />
ahlâk ve siyasete dair kavramlar üzerinde durur. Müellifin ahlâk ve siyasete dair konuları tartıştığı Mevâhibü’l-Hallâk adlı<br />
bu eseri siyasî nasihatnâme literatürü içerisinde değerlendirilebilir.<br />
Bu tebliğde Mevâhibü’l-Hallâk fî merâtibi’l-ahlâk’ın özellikle “saltanat, vezâret, adalet, meşveret, şecaat, nasihat,<br />
teyakkuz, feraset ve siyaset” başlıklı baplarını mercek altına alacak ve Tabakātü’l-memâlik ve derecâtü’l-mesâlik ve Meâsir-i<br />
Selîm Hânî gibi diğer eserleriyle mukayeseli olarak Celâlzâde’nin siyaset ahlâkına dair görüşleri üzerinde duracağız.<br />
22|<br />
Political Ethics in Mavāhib Al-Khallāq of Celālzāde Mustafa<br />
The powerful and shrewd statesman of the Kanūnī reign of the Ottomans, Celālzāde Mustafa Chalabi (d. 975/1567),<br />
was also one of the historians of his time. After his madrasa studies he became a danishmand and began working as a kātib<br />
(scribe) at Dīvān-i Humāyūnin the reign of Yavuz Sultan Selim (922/1516). Later on he was appointed as reīsülküttāb (chief<br />
clerk) in 931/1524 and after serving nine years in this position he promoted as nişancı (sealer of royal precepts) and performed<br />
this duty for twenty four years. In addition to being a great statesman Celālzāde was also a prolific author. However,<br />
one of his works on ethics is Mavāhib al-Khallāq fī merātib al-akhlāq seems to be written in a great influence and inspiration<br />
ofAkhlāq-i Muhsinī by Hüseyin Vāiz-i Kāşifī (d. 910/1504-1505) because most of its chapters in content look similar to<br />
free translation of much of Akhlāq-i Muhsinī without following its order in chapters. Nonetheless, it has original additional<br />
sections in the proportion of Akhlāq-i Muhsinī. It begins with a large introduction explains asmā al-husnā (99 names of<br />
Allah) followed by 56 chapters on ethical and political concepts. The Mavāhib al-Khallāq can be seen as an exemplary text<br />
of the ‘political advice’ literature in the Ottomans like the ‘mirrors for princes’ in the West.<br />
In this paper, I will focus particularly on chapters on “saltanat (sovereignty), wazārat (ministry), ‘adālat (justice),<br />
mashvarat (consultation), shacā‘at (bravery), nasīhat (advice), tayaqquz (vigilance), farāsat (clairvoyance) and siyāsat (politics)”<br />
in Mavāhib al-Khallāq fī merātib al-akhlāq with a comparison to his other works on the subject such as Tabakāt<br />
al-memālik ve derecāt al-mesālik and Meāsir-i Selīm Hānī to explore Celālzāde’s views on political ethics.