11.10.2015 Views

14 - 17

MdZ0re

MdZ0re

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ÜRÜN, Nurettin<br />

Geç Osmanlı Döneminde Cuma Hutbelerinin Sembolik Değeri<br />

Osmanlı modernleşmesi birçok açıdan incelenmeye değerdir. Özellikle 19. yüzyıldan 20. yüzyıla doğru Osmanlı<br />

devlet mekanizması zihinsel olarak “imparatorluktan” ve dolayısıyla “erken modern” devlet anlayışından “modern devlet”<br />

anlayışına ve kapasitesine doğru hızlıca bir yol almıştı. Elbette bu hızlı modernleşme süreci beraberinde; politik, siyasi,<br />

kültüreli ekonomik ve sosyal alanda yeni tartışma biçimini de beraberinde getirmiştir.<br />

Cuma hutbelerinin bir “egemenlik sembolü” olarak İslam halifesi ve egemen olan Müslüman İslam sultanı adına<br />

okunması, klasik İslam devlet geleneğinde bir kuraldı. 20. yüzyıla gelindiğinde bu anlayış modern merkezi devletin pratik<br />

olarak kurumsallaşması ile değişmiştir. Osmanlı Bürokrasisi sadece Cuma hutbelerinin içeriklerinin “anlaşılır” bir dil ile<br />

Türkçeleşip, kendi kitlesini mobilize etmek için kullanmamış aynı zamanda sembolik olarak da hutbeleri “meşruiyet siyasası”<br />

için kullanma iradesini ortaya koymuştu. Şöyle ki: Osmanlı Bürokrasisi II. Meşrutiyet’ten itibaren Cuma hutbelerinin<br />

içeriklerini toplumsal bir mobilizasyon için “kitle eğitim” aracı olarak kullanabilirliğini keşfetmişti. Elbette bu durum sadece<br />

Cuma hutbelerinin muhtevalarındaki değişim ile ilgili olmaktan uzaktı. Çünkü erken Cumhuriyet döneminde Halifelik<br />

ilga edilince Cuma hutbeleri “Cumhuriyetin Saadet ve Selametine dua” edilerek okunmasına karar verilmişti. Bu karar<br />

Cuma hutbelerinin sembolik olarak uzun erimli bir değişimin sonucuydu.<br />

Bu yazıda amaçlanan Cuma hutbelerinin, geç Osmanlı dönemi olarak 20. yüzyılda, özellikle 1970 ile 1910 arasında<br />

sembolik olarak nasıl yeniden anlamlandırıldığını irdelemektir. Egemenlik sembolü olan hutbelerin “Anayasal bir hak”<br />

olarak Padişah adına okunmasından, “Düvelli Muazzama” karşısında “İslamcılık” siyaseti içerisinde hutbe sembolizminin<br />

kullanılması da bu çerçevede ele değerlendirilebilir. Fakat hutbe sembolizminin en önemli değeri; modern merkezi devletin<br />

kitlesi ile girdiği pazarlıklar sonucunda oluşturduğu ortak değerler açısından, Cuma hutbelerinin içsel “meşrutiyet<br />

siyasası” için kullanıldığı, denetlendiği ve kontrol altına alındığı merkeze alınmıştır.<br />

262|<br />

The Symbolic Value of Friday Khutba Ceromonies in the Late Ottoman Period<br />

After Tanzimat period, Ottoman Burocracy had been searching for new perspective to deal with “westernation”<br />

problem. Ottoman Burocracy had to solve especially legitimacy issues, which were seen as a problem not only in content<br />

but also in symbolic value during the 19 th century.<br />

In my article, I’m going to argue that the symbolic value of the khutbas in the classical Islamic thought is re-positioned<br />

in the modern political power relationships and the symbolic power of the khutba are re-discovered between<br />

1970-1910 over the Ottoman bureaucrats. I discussed how khutbas were symbolically reused towards the goal of politics<br />

of legitimacy. Specifically, I used Selim Deringil’s “symbolic construction” concept in my discussion of the reading of the<br />

khutbas during the 20 th century. After the abolition of Ottoman caliphate, khutbe sermons are mentioned to read for the<br />

“happiness and salvation of the young Republic” (Cumhuriyet’in Saadet ve Selameti dua) in the 1922. As a result of all of<br />

this, khutba sermons had been changing in the context of symbols of legitimacy building in relation to the modern political<br />

power relations in the Late Ottoman Periods.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!