14 - 17
MdZ0re
MdZ0re
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YILMAZ, Mervenur<br />
Ahlâk-ı Adûdiyye Şerhleri Bağlamında Erdemlerin Ontolojik Konumu<br />
Aristoteles her bir varlığın ontolojik statüsünü ifade eden kategoriler öğretisini ele aldığı Kategorilerkitabında<br />
erdemlerin kategorisini nitelik olarak belirlemektedir.Aristoteles’e göre erdemler, uzun süreli olmaları ve kolayca yok olmamaları<br />
bakımından, “meleke” olarak düşünülmektedir. Meleke ise, insan nefsinin erdemli davranışları zorlanmadan ve<br />
düşünmeksizin gerçekleştirmesi anlamına gelmektedir.İslam ahlak düşüncesinde de aynı şekilde ele alınan erdemler, iki<br />
rezîletin ortası olmaları anlamında itidal durumunu ifade etmektedir. Kindî, FâRâbî, İbnMiskeveyh, İbnSînâ gibi filozoflar<br />
tarafından aynı şekilde tanımlanan erdemler, İbnSînâ tarafından Aristoteles’i takiben araz kategorisi altında düşünülmüştür.<br />
Aristoteles ve daha sonra İbnSînâ arazı “bulunduğu yerde onun bir parçası olmaksızın bulunan, fakat o olmaksızın<br />
var olamayan” şeklinde tanımlamakta, fakat erdemler insan nefsini dönüştürmekle adeta nefsin kendisine dönüşmektedir.<br />
Üstelik kendileri gibi meleke olan ve zihinde bulunan bilgilerin aksine erdemlerin nerede bulunduğu net değildir. Bu bakımdan<br />
erdemlerin araz olduğu düşüncesi tartışmaya açıktır. Mezkur isimler aracılığıyla intikal eden erdemlerin meleke<br />
olduğu ve bu bakımdan araz olduğu düşüncesi, Îcî’nin kaleme aldığı oldukça muhtasar fakat ahlak felsefesinin önemli<br />
başlıklarını tartışması bakımından önem arz eden Ahlâk-ı Adûdiyye adlı eserinde de meleke olarak ele alınmaktadır. Bu<br />
bakımdan hakkında birçok şerhin kaleme alındığı Ahlâk-ı Adûdiyye, tartışmaların Osmanlı düşüncesinde ele alınışını göstermesi<br />
bakımından önemlidir. Bu çalışmada erdemlerin arazlığı konusu, tarihsel bağlamı da göz ele alınarak Ahlâk-ı Adûdiyye<br />
şerhleri bağlamında ele alınacak ve Osmanlı ahlak düşüncesinde etkili olmuş eserin şerhleri bağlamında tartışılmaya<br />
çalışılacaktır.<br />
278|<br />
Ontological Status of Virtues in the Context of Adudian Ethics Commentaries<br />
In Categories, the book in which Aristotle establishes ontological categories of each thing, Aristotle defines<br />
the category of virtue as quality. According to Aristotle, virtues are considered as habit (malaka) due to their stability and<br />
long-lasting nature. Habit (disposition) means that human soul (al-nafs)realizes them without any hardness or thinking.<br />
Likewise in Islamic ethical thought the virtues represent the mean between two vices. The virtues aredefined in a similar<br />
manner byal-Kindī, al-Fārābi,Miskawayh,Ibn Sīnā. The virtues are considered as accidents by İbn Sinaand following Aristotle’s<br />
categories, they are considered as accidents. Aristotle and ibn Sīnādefine accident as “a thing in a locus without being a<br />
part of it, but also that thing cannot continue its presence without the presence of the locus”. However, virtues cause change<br />
in the human soul and in turn they turn into the soul itself. What is more, unlike the other habits that are knowledge in the<br />
soul, we cannot define the place of the virtues. Due to this ambiguity, the accidentality of virtues is debatable. In his Ahlâk-ı<br />
Adûdiyye, Icîtooconsidersthevirtues as habits. Inordertoestablishtheplace of thediscussions on accidentality of virtues in<br />
Ottomanthought, thisbook is importantduetothelargenumber of commentarieswritten on it. Thisresearch, thenevaluatesthedebate<br />
on accidentality of virtues in thehistoricalcontextwithregardstothecommentaries of Ahlâk-ı Adûdiyye.