11.10.2015 Views

14 - 17

MdZ0re

MdZ0re

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

260|<br />

ÜNAL, Mehmet Ali<br />

Osmanlı Medeniyetinin İçe Kapanması ve Batı Karşısında Savunmaya Geçmesi<br />

13. yüzyılın sonlarında Selçukluların bir uç beyliği olarak ortaya çıkan Osmanlı Beyliği umulmadık bir atılım<br />

göstererek Anadolu’da siyasî birliği sağladığı gibi kısa sürede Balkanlar’ı, Karadeniz ve Akdeniz’i, Ukrayna’yı, Suriye, Irak,<br />

Mısır ve Kuzey Afrika’yı hâkimiyeti altına aldı. Uzun yıllar Batı’ya karşı İslam’ın müdafaasını üstlendi. 15. yüzyılın ortalarından<br />

<strong>17</strong>. yüzyılın sonlarına kadar siyasî ve askerî sahada rakipsiz bir devletti. Asya’nın ve Avrupa’nın mühim bir kısmında<br />

uzun süre tek belirleyici güç oldu, dünya siyasetine yön verdi.<br />

16. yüzyılın sonlarında devlet, gücünün zirvesine ulaşmış, Osmanlı medeniyeti en parlak çağını yaşamıştı. Bu<br />

yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı medeniyeti geçmişte birçok medeniyetin başına gelmiş bir kaderi yaşamaya başladı<br />

ve kendi içerisine kapanmaya yüz tuttu. Dünya ticaretinin Akdeniz’den okyanuslara kayması, Amerika gibi yeni kıtaların<br />

maddi kaynaklarının Avrupalılar tarafından istismar edilmesi ve bu sayede sermaye birikimi sağlayıp, Rönesans ve reform<br />

hareketleri ile bilim ve teknolojide önemli merhaleler kat etmesi gibi gelişmelere yabancı kaldı. Osmanlı, kefere-i fecere,<br />

küffâr-ı hâksar gibi sıfatlarla hakir gördüğü, savaş meydanlarında yendiği, ahlâk ve faziletçe kendisinden çok geri olan<br />

Batılının ilim ve hikmette o derece ileri gidebileceğine ihtimal vermiyordu.<br />

Askerî, sosyal ve ekonomik alanda rakipsiz olan Osmanlı toplumunun kendine olan güven duygusu zamanla<br />

olumsuz gelişmelere sebep oldu. Kendisinin dışındaki dünyayı küçük görmesi ve ona bir kıymet atfetmemesi Osmanlı<br />

medeniyetinin içine kapanmasına ve dış dünyadaki değişme ve gelişmelere gözünü kapatıp, kulağını tıkamasına yol açtı.<br />

İlim ve teknik alanında 15. yüzyılda rasyonel (akılcı) davranışlar sergileyen toplum, zamanla cehalet ve taassubun içine<br />

düştü. Deney ve gözleme dayanan bilimler küçümsenmeye başladı. İlimsiz din olamayacağından, ilmî alandaki gerileme<br />

din üzerinde de olumsuz tesirlerini göstermekte gecikmedi ve din, yerini hurâfelere ve taassuba bıraktı.<br />

İlim, kültür ve medeniyet, sürekli değişik kültür ve medeniyetlerle sağlıklı bir temas halinde güçlenir ve gelişir.<br />

Doğu’da Osmanlı’dan üstün ilim ve kültür muhiti olmaması, Batı’nın da, Hıristiyan ve Osmanlı’nın düşmanı olması sebebiyle<br />

merak bile edilmemesi Osmanlı medeniyetinin içine kapanmasında en mühim âmil oldu. Bunun tabiî sonucu olarak<br />

<strong>17</strong>. yüzyılda ilim ve kültür alanında zirve şahsiyetler yetişmedi.<br />

18. yüzyıldan itibaren devlet Batı karşısında müdafaaya geçti. Bu müdafaa 200 yıl sürdü. Bu bildirimizde Osmanlı<br />

medeniyetinin içine kapanması ve sonrasında Avrupa ve Rusya’nın saldırıları karşısında kendini müdafaa pozisyonuna<br />

sokması ve çıkış yolları konusunda değerlendirmelerde bulunulacaktır.<br />

The Withdrawal of Ottoman Civilization into Itself and Its Transition to Defense against the<br />

West<br />

At the end of the thirteen century Beylik of Osmanoğulları, which emerged as an ucbeylik (margrave) of Seljuk<br />

sultanate of Anatolia, made an unexpected advance. This situation not only enabled Ottomans to establish political union<br />

in Anatolia but also enabled them to get Balkans, Black Sea Mediterranean Sea, Ukraine, Syria, Iraq, Egypt and North Africa<br />

under their control in a short time. Ottoman, Empire assumed the defense of Islam against the west for many years. From<br />

the middle of fifteenth century to the end of the seventeenth century, the empire was unrivaled in political and military<br />

field. It was the sole determinant power in a significant part of Europe and Asia for a long time, besides it led world politics.<br />

The empire reached the peak of its power at the end of the sixteenth century, during when Ottoman civilization<br />

experienced its heyday. From the end of this century, Ottoman civilization started to experience a destiny, several civilizations<br />

had experienced before, which was withdrawal into itself. The shift of world trade from Mediterranean Sea to oceans,<br />

exploitation of resources of new continents like America by European states, hence accumulated capital, which enabled<br />

them to make considerable progress in science and technology, with renaissance and reform movement, to which Ottoman<br />

remained foreign. Ottoman could not thought that the west, which they despised with adjectives like kefere-i fecere,<br />

küffâr-ı hâksar, and defeated in battlefields and considered far behind in terms of moral and excellence, could advance to<br />

that extent in science and wisdom.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!