05.01.2015 Views

kısım 1 temel kalp yetersizliği - Rasim Enar

kısım 1 temel kalp yetersizliği - Rasim Enar

kısım 1 temel kalp yetersizliği - Rasim Enar

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

168<br />

KANITA DAYALI KALP YETERSİZLİĞİ KİTABI<br />

kortikotropin konsantrasyonları, yüksek plazma kortizol<br />

konsantrasyonlarının sonucu olarak kronik olarak<br />

artmış olabilir ve böylece aldosteron sekresyonunun<br />

artışına katkıda bulunabilir. Konjestif <strong>kalp</strong> yetersizliği<br />

hastalarında, dolaşımdaki katekolaminler, endotelinler<br />

ve arjinin vazopressin aldosteron sekresyonuna küçük,<br />

ilave etkiler sağlayabilir.<br />

Konjestif <strong>kalp</strong> yetersizliği hastalarında, aldosteronun<br />

karaciğerdeki metabolik klirensinin azalması da, plazma<br />

konsantrasyonlarının artmasına katkıda bulunur.<br />

Normal olgularda, aldosteronun hepatik klirensi, karaciğerden<br />

“ilk geçişte” tamamlanmaktadır, bu nedenle<br />

hepatik venöz plazmada aldosteron ya çok az miktarda<br />

bulunur ya da hiç bulunmaz. Konjestif KY hastalarında<br />

hepatik perfuzyonun azalması nedeni ile aldosteron klirensi<br />

de azalmıştır; bu problem, dik pozisyona gelmek<br />

veya ayakta durmakla alevlenmektedir. Aldosteronun<br />

konjestif KY ve diğer ödematöz durumların patofizyolojisindeki<br />

önemi, bu hastalardaki aldosteron reseptor<br />

antagonisti tedavinin ödemi azaltmadaki etkinliği ile<br />

desteklenmektedir.<br />

Konjestif KY hastalarında, plazma renin aktivitesi<br />

ve plazma anjiotensin-II konsantrasyonu artmıştır. Sonuncusu,<br />

nefronun proksimal segmentinden sodyum<br />

reabsorbsiyonunu teşvik eder ve selektif olarak efferent<br />

renal arteriolun tonusunu artırır. Aldosteron distal kortikal<br />

toplayıcı kanallardaki hücrelerde sodyum reabsorbsiyonunu<br />

teşvik eder ve böylece konjestif <strong>kalp</strong> yetersizliğinde<br />

üriner sodyum tutulumu neredeyse tam olur.<br />

Aldosteronun azalmış sodyum atılımı, hipokalemi<br />

ve hipomagnezemi gibi klasik mineralokortikoid özelliklerine<br />

ek olarak, konjestif KY’nin patofizyolojisine<br />

katkısı olan başka olumsuz etkileri de vardır. Bu etkiler,<br />

koroner ve renovaskuler yeniden şekillenme, endotelyal<br />

hücre ve baroreseptor disfonksiyonu ve <strong>kalp</strong>-hızındaki<br />

değişiklik ile beraber olan myokardiyal norepinefrin<br />

“uptake” inin inhibisyonudur.<br />

Distal nefronun kortikal toplayıcı kanalarındaki<br />

hücreler, aldosteronun klasik hedef hücreleridir. Bu hücrelerde<br />

sodyum reabsorbsiyonunu ve potasyum sekresyonunu<br />

uyarmasına ek olarak, aldosteronun, böbrek<br />

morfolojisi üzerine tuz-bağımlı etkileri de vardır.<br />

Normal sodyum alımı olan hayvan çalışmalarında,<br />

uninefrektomi sonrası, kalan böbrekte, distal ve toplayıcı<br />

tubullerde hipertrofi ve hiperplazi sonucu nefronlarda,<br />

büyüme olmaktadır. Bu büyüme, böbreğin fonksiyonu<br />

ve ağrılığında artış ile sonuçlanmaktadır. Benzer<br />

şekilde, sodyumdan kısıtlı veya yüksek potasyum içeren<br />

diyet de aynı hücrelerin boyutu ile böbrek kitlesini<br />

artırmıştır. Bu hücrelerdeki büyüme, diyetteki potasyumun<br />

azaltılması, sodyum atılımını artıran, sodyum-proton<br />

değişimi inhibitoru olan amiloridle veya mineralokortikoid<br />

reseptor antagonistleri ile önlenebilir.<br />

Aldosterona karşı toplayıcı kanal hücrelerinde meydana<br />

gelen morfolojik değişiklikler, geçicidir ve, artmış<br />

Na/K ATPaz mRNA dışavurumu (ekspresyon) ve bu<br />

hücrelerde artmış enzim aktivitesi ile ilişkilidir. Bu enzim,<br />

bu hücrelerdeki sodyum ve potasyumun elektrokimyasal<br />

gradiyentinin sürdürülmesini sağlar, böylece<br />

intravaskuler ve ekstravaskuler aralıktaki osmolarite<br />

ve iyon içeriğinin korunması sağlanır. Epitelyal hücrelerdeki<br />

bu mineralokortikoid aracılı büyüme, sodyum<br />

pompasına bağımlı olup epitelyal hücrelere sodyum<br />

girişine dayanmaktadır. Bu hücrelere sodyum kanalla<br />

veya sodyum-proton değişimi ile sodyum girişi olmaktadır.<br />

Sodyum, Aldosteronun uyardığı Na/K-ATPaz ekspresyonu<br />

ve aktivitesi için gerekli bir modulatordur.<br />

Uninefrektomi yapılan ve diyette sodyum ile birlikte<br />

deoksikortikosteron veya aldosteron verilen farelerde<br />

hipertansiyon ve beraberinde nefroskleroz, <strong>kalp</strong> ve sistemik<br />

organların küçük arterlerinde ve arteriollerde perivaskuler<br />

fibroz gelişmiştir. Aldosteronun bu vaskuler<br />

yeniden şekillenme üzerindeki etkileri, fibroz dokuda,<br />

ilgili damarların perivaskuler aralığında, fibroblastların<br />

ve inflamatuar hücrelerin ortaya çıkması ve replikasyonunun<br />

sonucu olarak olmaktadır. Morfolojik olarak<br />

ayırt edilemez bir yeniden-şekillenme, KY olan insan<br />

kalbinde de meydana gelmektedir ve bu değişiklikler,<br />

kalbin elektriksel ve mekanik fonksiyonlarında ve koroner<br />

vazodilator rezervde pek çok yan etki ortaya çıkarmaktadır.<br />

Morfolojik çalışmalar göstermektedir ki, hayvanlar<br />

ve insanlarda kronik mineralokortikoid fazlalığı (tuz<br />

yüklenmesi ile beraber), atriyum ve ventriküllerde,<br />

beraberinde böbreklerde ve diğer organlarda fibrozise<br />

neden olabilir. Bu nedenle aldosteron, organlarda yeniden<br />

şekillenmeyi ve fibrozisi başlatabilir. Gerçekten,<br />

renin-anjiotensin-aldosteron sisteminin her bir efektor<br />

hormonu, vaskuler yeniden-şekillenmeye birbirinden<br />

bağımsız olarak katkıda bulunabilir.<br />

Aldosteronun vaskuler yeniden-şekillenme üzerindeki<br />

önemi, sprinolakton kullanılan yeni çalışmalarla<br />

gösterilmiştir.<br />

Vaskuler yeniden şekillenmeye önderlik eden aldosteronun<br />

bu büyümeyi teşvik edici etkileri, sodyum<br />

bağımlıdır, aldosteronun fibroblastlara sodyum girişini<br />

artırdığı düşünülmektedir. Bunu kısmen, önceden var<br />

olan havuzlarda sodyum pompalarını aktive ederek<br />

veya iyileştirerek (hızlı adaptasyon), bu pompaları hücre<br />

membranına egzositozla yerleştirerek yapar.<br />

Fibroblastlardaki büyüme ve kollajen sentezi aynı<br />

zamanda aldosteron bağımlı Na/K ATP’azın transkripsiyonel<br />

düzenlenmesini de içerir. Bu, pompanın, genin<br />

promoter bölgesindeki hormon-cevap elementinin reseptor-ligand<br />

kompleksi ile etkileşimine ihtiyaç göstermektedir<br />

(yavaş adaptasyon).<br />

Yüksek tuz diyeti ile beslenmiş ve deoksikortikosteron<br />

verilmiş farelerin, <strong>kalp</strong>, aorta ve iskelet kaslarındaki

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!