kısım 1 temel kalp yetersizliÄi - Rasim Enar
kısım 1 temel kalp yetersizliÄi - Rasim Enar
kısım 1 temel kalp yetersizliÄi - Rasim Enar
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
286<br />
KANITA DAYALI KALP YETERSİZLİĞİ KİTABI<br />
ŞEKİL 28. PW-DDE ile dissenkroni değerlendirilmesi: Solda sağ ventrikül serbest duvarının bazal segmentinden, sağda ise SV lateral<br />
duvar bazal segmentinden kaydedilmiş doku Doppler trasesi izlenmektedir. EKG’de QRS dalgasının başlangıcından, doku Doppler<br />
kaydında zirve sistolik hızın başlangıcına kadar geçen süre ölçülmektedir. *Florence Nightingale Hastanesi Ekokardiyografi Laboratuvarı<br />
arşivinden alınmıştır.<br />
dissenkroni olarak tanımlanmıştır. İnterventriküler dissenkroni<br />
ise sağ ventrikül serbest duvar bazal segmenti<br />
ile SV posteriyor duvarı arasındaki maksimum gecikme<br />
olarak hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda; interventriküler<br />
ve intraventriküler dissenkroni toplamının, KRT<br />
sonrası negatif yeniden biçimlenme ve fonksiyonel kapasitede<br />
iyileşmenin en iyi belirleyicisi olduğu bulunmuştur.<br />
d. Strain / Strain rate görüntüleme:<br />
“Strain” analizi, miyokard dokusunda ki bölgesel<br />
deformasyonun tayininde kullanılır. Bu yöntem ile miyokard<br />
kasılmasının başlama ve zirve hıza ulaşma zamanına<br />
göre senkroni ve dissenkroni değerlendirilebilir.<br />
“Strain“ ve SR görüntülemenin DDE’ye göre en büyük<br />
avantajı; aktif sistolik kasılmayı, miyokard dokusuna<br />
ait pasif hareketten ayırt edebilme özelliğidir. 131, 132 Bu<br />
özellik, skar dokularını içeren iskemik kardiyomiyopatili<br />
hastaların analizinde önemlidir. Bu hastalarda,<br />
“strain”/SR görüntüleme ile, skar dokusuna ait pasif<br />
hareketler, aktif miyokard kasılmasından net olarak<br />
ayırt edilebilir. Breithardt ve ark. nın 128 bu konuda yapılmış<br />
çalışmalarında, özellikle iskemik kardiyomiyopatili<br />
hastalarda KRT sonrası SV deformasyonunun düzeldiği<br />
gösterilmiştir. Bu çalışmada, bölgesel miyokard hareketi<br />
(hız parametreleri ile tanımlanır) ve bölgesel deformasyon<br />
(strain/SR parametreleri ile tanımlanır) karşılaştırılmış<br />
ve dissenkroninin, sadece miyokard hızlarının zamanlaması<br />
ile ilgili bir şey olmadığı, iskemik <strong>kalp</strong> hastalığı<br />
olan olgularda, deformasyonun zamanlamasının<br />
daha önemli olabileceği gösterilmiştir. Yu ve ark. nın 133,<br />
134<br />
çalışmalarında ise bu bilgilerin aksine, SR görüntülemenin<br />
KRT sonrası yeniden biçimlenmedeki iyileşme<br />
ile ilişkili olmadığını göstermiştir. Bugüne kadar yapılan<br />
tüm bu çalışmaların ışığında, KRT için dissenkroni-<br />
nin belirlenmesinde, yeni ekokardiyografik yöntemlerle<br />
daha fazla sayıda “strain”/SR çalışmasının yapılmasına<br />
ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.<br />
e. Doku senkronizasyon görüntüleme:<br />
Doku senkronizasyon görüntüleme (DSG), farklı<br />
miyokard segmentlerinin zirve sistolik hıza ulaşma zamanlarını<br />
niceliksel olarak değerlendiren renk kodlamalı,<br />
yeni bir görüntüleme metodudur. Doku Dopplerden<br />
türetilmiş yeni bir yöntemdir. Bölgesel zirve miyokard<br />
hızlarının zamanlamaları, renk kodlarına dönüştürülerek<br />
bölgesel dissenkroni değerlendirilir. Sistol sırasında<br />
erken zirve hıza ulaşan segmentler yeşil, zirve hıza<br />
ulaşmaları daha uzun süren segmentler ise kırmızı veya<br />
turuncu renkte kodlanır (Şekil 29). Böylece DSG ile hangi<br />
miyokard segmentinin gecikmiş kasılma hızına sahip<br />
olduğu kolaylıkla belirlenebilir.<br />
Yeşil renk ile kodlanan segmentler normal süreyi<br />
(20-150 msn), sarı-turuncu renk orta derecede gecikmeyi<br />
(150-300 msn) ve kırmızı renk ise ciddi gecikmeyi (300-<br />
500 msn) gösterir. 111 Doku Doppler ve strain görüntüleme<br />
ile karşılaştırıldığı çalışmalarda DSG’nin, dissenkroni<br />
tayininde bu yöntemlere göre daha düşük duyarlılıklı<br />
olduğu bildirilmiştir. 135<br />
f. Üç Boyutlu ekokardiyografi:<br />
Yeni geliştirilmekte olan bir yöntemdir. Hacim değişikliklerinin<br />
zamanlaması esas alınarak dissenkroni belirlenmeye<br />
çalışılmaktadır. Bu konuda KRT ile yapılmış<br />
çalışmalar son derece sınırlı sayıdadır.<br />
Sonuç olarak KRT’ne hastaların %20-30’unda cevap<br />
alınamamaktadır. Bu tedaviye cevap alınabilmesi için<br />
SV dissenkronisi <strong>temel</strong> koşuldur. Bu nedenlede KRT için<br />
hasta seçimi oldukça önemlidir. Hasta seçiminin, ekokardiyografi<br />
ile mekanik dissenkroninin belirlenmesi ile