kısım 1 temel kalp yetersizliÄi - Rasim Enar
kısım 1 temel kalp yetersizliÄi - Rasim Enar
kısım 1 temel kalp yetersizliÄi - Rasim Enar
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
176<br />
KANITA DAYALI KALP YETERSİZLİĞİ KİTABI<br />
B. Aort Stenozu<br />
Yüksek basıncın sebep olduğu konsantrik remodellinge<br />
aort stenozu (AS) klasik bir örnektir.<br />
Konsantrik hipertrofiden SV yetersizliğine progresyon<br />
birçok çalışma tarafından desteklenmiştir. AS’de<br />
postoperatif dönemde SVH’nin regresyonu kanıtlanmıştır.<br />
AS’nin takibinde; yükselmiş intraventriküler basıncı,<br />
SV duvar kalınlığının boşluk volumuna oranını uyarmıştır<br />
(kalınlı/volum atmış).<br />
Opere-olmamış AS’de, azalmış diyastolik doluma,<br />
rağmen konsantrik hipertrofi ile idame ettirilen optimal<br />
EF’, korunmuş normal <strong>kalp</strong> debisinin sebebidir. Aort<br />
kapak replasmanından sonra, bu değişikliklerin tamamı<br />
normale dönmektedir.<br />
Kronik ağır AS’de kardiyak debi düşebilir ve diyastol<br />
sonu basıncı yükselebilir.<br />
Belirgin diyastolik disfonksiyon sonucunda; SV’nin<br />
yeterli dolamaması, sistolik disfonksiyona bağlı olarak<br />
da tam boşalamaması sonucunda sistol- sonu volumu<br />
artmakta, bunu kompanse etmek için SV kavitesi genişlemektedir.<br />
Semptomatik AS, klinik KY’li erişkinlerin yarısında<br />
SV disfonksiyonundan sorumludur. Hastaların 1/3’de<br />
konsantrik SV hipertrofisi bulunmaktadır. Postoperatif<br />
SV adale kitlesi ve diyastol-sonu kavite büyüklüğünün<br />
azaldığı bildirilmiştir; “sağlıklı duruma dönüş” (diyastolik<br />
fonsiyonlar dahil), geç postoperatif fazda olmaktadır.<br />
Cerrahi öncesi azalmış SVEF’si ve büyümüş SV kavitesi<br />
kötü postoperatif iyileşme ile ilişkili bulunmuştur.<br />
• Sonuç olarak: semptomatik AS hastalarında cerrahi<br />
daha erkene alınmalı, geciktirilmemelidir.<br />
AS ile KY semptomları olan hastalarda; konsantrik<br />
hipertrofi ve azalmış sistolik fonksiyonunun her ikiside<br />
bulunur; ancak bu bulgular SV’nin histopatolojik anormalliklleri<br />
açığa çıkmış, fakat klinik KY’si olmayan AS<br />
hastalarında bulunmamaktadır.<br />
Basıncın sebep olduğu konsantrik hipertrofide, SV<br />
diyastolik disfonksiyon ve dilatasyonunun herikisi de<br />
saptanmıştır. Buna göre:<br />
a. SV hipertrofisinin hücresel parametreleri: Kalınlaşmış<br />
miyositler, hücre ölümü ve artmış fibröz dokudur.<br />
b. AS’de basıncın sebep olduğu başlama noktası:<br />
Konsantrik hipertrofi ile diyastolik doluşta erken<br />
bozulmadır; bunu yükselmiş SV dolum basınçları ile<br />
aort kapak cerrahisinden sonra geriye dönen histopatolojik<br />
değişiklikler takip etmektedir.<br />
c. Hücresel ve sinyaller düzeyinde: Maladaptif büyüme<br />
sinyallerinin aktivasyonu erken oluşmaktadır;<br />
bu süreç zararlı remodeling ile miyosit dejenerasyonu<br />
ve kaybına götürmektedir. Artmış fibrozis, MMP<br />
aktivitesi değişiklikleri ile birliktedir. Bu hücresel<br />
progresyon, artan SV yetersizlğine uymaktadır; erken<br />
konsantrik hipertrofiden, dilatasyona (eksantrik<br />
dilatasyon) doğru kötüleşmektedir; artmış SV adale<br />
kitlesi ile SV sistolik disfonksiyonu ve KY rastlaşmaktadır.<br />
C. Mitral Regürjitasyonu; Volum Yüklenmesi,<br />
Remodelling<br />
Volum yüklenmesinin klinik tablosu büyük ölçüde basınç<br />
yüklenmesinden farklıdır (Şekil 15).<br />
Şiddetli ventriküler volum yüklenmesinin başlıca<br />
sebebi primer kronik MR’dir. Bu süreç SV’yi irreversibil<br />
mekanik disfonksiyona götürebilir:<br />
• (a) MR’nin kronik kompanse fazında; eksantrik hipertrofi<br />
ve SV dilatasyonu total atım hacmini artırmakta<br />
ve geriye- doğru (sol atriyuma) regürjitasyona rağmen<br />
öne doğru akımı idame ettirebilmektedir.<br />
• (b) Kronik dekompanse olmuş faz; artmış diyastol-sonu<br />
ve sistol-sonu volumleri ile belirgindir; burada<br />
ventriküler dilatasyon, regürjitasyonun derecesini artırabilmektedir<br />
(oluşan mitral anulus dilatasyonu ile) ve<br />
böylece patolojinin progresyonunu artırır.<br />
• (c) Sol atriyuma geriye kaçan kan volumunun<br />
miktarına bağlı olarak (regürjitan volum > öne giden<br />
volum) afterload ve sistolik kan basıncı düşme eğilimindedir,<br />
ayrıca SV’nin volum yüklenmesine bağlı (atriyuma<br />
kaçan regürjitan volumun diyastolde ventriküle<br />
dönmesi) preload yükselir; bu fazın atım hacmi ve <strong>kalp</strong><br />
debisine yaptığı olumlu etkiden (volum yüklenme durumlarının<br />
dolayı MR maskelenebilir ve sistolik kısalma<br />
(EF, kısalma fraksiyonu) ölçülerinin sağlıklı sınırlarda<br />
kalması sağlanır (rezerv Starling kanunun çalışmasını<br />
sağlayarak).<br />
• MR’nin pansistolik üfürümü ise; sol atriyum volumu<br />
ve basıncı regürjitan volumdan dolayı artmış olduğundan,<br />
özellikle izovolemik erken ve holosistol fazlarda<br />
heriki boşluk (sol atriyum ve ventrikül) arasında<br />
üfürümü oluşturacak gradiyent oluşamaz; “oskültatuvar<br />
sessiz MR”.<br />
Patofizyoloji:<br />
Kronik MR’de kompanse fazdan dekompanse (klinik<br />
KY) faza geçiş miyofibrillerin kaybı, kalsiyum hemostazının<br />
değişmesi ve SSS (sempatik sinir sistemi) aktivasyonu,<br />
artmış ventriküler volum ve MR “fasit- çember”<br />
ile birbirine bağlanmıştır; MR, ventrikül dilatasyonuna<br />
sebep olmakta ve ventrikül şekli değişmekte, böylece<br />
MR progresyonu artar (sekonder MR’nin bir başka şekli<br />
veya fonksiyonel regürjitasyon).<br />
Bazı hastalarda, uzun süren MR’de başarılı mitral<br />
kapak cerrahisinden sonra SV fonksiyonları düzelmektedir.<br />
MR’nin şiddeti ve prognozu arasındaki ilişkiye<br />
bağlı volum yüklenmesinin kendisi miyokardiyal disfonksiyonu<br />
kolaylaştırmaktadır (Bölüm 1.6).