01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

konuşturmayı bile denedi.<br />

Ama doğrusu TİKB hakkındaki bilgilerine diyecek yoktu. Şehitlerimiz, siyasi görüşlerimiz ve eylemlerimiz<br />

üzerine epey şey biliyorlardı. İtirafçı Adil Özbek'i yakından tanıdıkları belliydi. Bu haini sorgumda<br />

bulundurmak için getirmek istemişler, ama Adana polisi kendisine sakladığından vermemiş.<br />

Onu, asıl bana işkence yaptırmak için getirmek istediklerini söylemedi elbette.<br />

Bu monolog, iki saat kadar sürdü. Sonunda öfkelerini gizleyemez duruma geldiler, ses tonları değişti,<br />

sigara üstüne sigara yakar oldular. Metalik sesli olanı sabrının tükendiğini belli ederek doğrudan konuya<br />

girdi.<br />

"Seninle erkek erkeğe konuşalım. Merkez Komitesi'nde kimler vardı? Bunları biliyoruz, ama ben<br />

senin ağzından duymak istiyorum. Mesela örgütün tarihini, kuruluşunu, bellibaşlı eylemlerini<br />

anlatabilirsin. Ne olacak bunlar zaten iddianamelerde de var."<br />

"Bana yanıt veremeyeceğim sorular soruyorsunuz"<br />

"Peki, sorumu daha da daraltayım öyleyse. Evinde çıkan G-3 öldürülmüş bir askerin silahı. Çantanın<br />

içinden çıkan MAT ve diğer silahlar da birçok güvenlik görevlisinin ve sivilin öldürülmesinde kullanılmış.<br />

Balistik tahlillere göre konuşuyorum. Bunları anlat bana. Seninle ilgili olmayabilir. Mesela<br />

Osman, Fatih ve İsmail yaptıysa senin için ne değişir? Adamlar ölmüşler zaten, ceza alacak değiller<br />

ya?"<br />

Alenen sevgili şehit yoldaşlarımı suçlamamı istiyordu benden. Böylece, hem bir başlangıç yaptıracak,<br />

hem de beni örgütümün manevi değerleriyle karşı karşıya getirmiş olacaktı. Her şey bir yana, bu denli<br />

bencil ve saygısız bir tutumu kendime yediremezdim. Buradaki mesele, ne ceza korkusuydu, ne de inat<br />

etmekti. Asıl önemlisi örgüt sırlarını ve değerlerini korumaktı. Üstelik suçu bugün şehitlere atan, yarın<br />

da arananlara ve hapistekilere atardı. İsteğini reddetmeye bile gerek duymadım.<br />

Gene aynı adam, öfkesini bastırmaya çalıştığı sezilen bir tonla, "Sana bu son sorum," dedikten sonra<br />

şunları söyledi:<br />

"Hiç olmazsa bize TİKB'yi anlat. TİKB'nin diğer örgütlerden farkını anlat... Sen örgütünün propagandasını<br />

yapmak istemez misin? Mesela neden, hem maceracılığa ve silahlı propagandaya karşı çıkıp,<br />

hem de bazen o yolu izleyenleri solluyorsunuz? Niye korsan gösterilerde ve ev baskınlarında devlete<br />

acımasızca kurşun sıkıyorsunuz? Gücünüze kıyasla öldürdüğünüz asker ve polis sayısı epey fazla.<br />

Sonra gizliliğe ağırlık vermenizin, Şube'de konuşmamanızın, cezaevlerindeki katı tavırlarınızın, yurtdışına<br />

kaçmayışınızın sırrı ne? Bunların altında yatan bir şeyler olmalı. Bunların anlatılmasına da çözülme<br />

gözüyle bakmazsın herhalde?"<br />

Metalik sesli adam konuşmasını bitirince sustu, ne diyeceğimi bekliyordu, ama tabii tahmin ettiği gibi<br />

yanıt vermedim. Sessizlik bu defa uzun sürdü. Ne ben konuşuyordum, ne de onlar. Soruyu soran şakur<br />

şukur tespih çekiyordu. Öbürüyse, bir o yana bir bu yana volta atıp duruyordu. Dışarıdan, "yürü lan<br />

yürü!" diyen bir işkencecinin sesi geliyordu. Yerde sürünürcesine çıkarılan ayak seslerinin çokluğuna<br />

bakılırsa, tren yaptıkları bir grup devrimciyi hücrelerine götürüyorlardı.<br />

Görünüşte doğru, sorduğu soruları yanıtlarsam, böyle yapmakla çözülmüş sayılmazdım. Ama, biz,<br />

birbirinin amansız düşmanı olan iki zıt örgüte mensuptuk. Ne MİT'i eğitmek, ne de brifing verir gibi<br />

onun bizi daha iyi tanımasına yardım etmek benim görevimdi. Böyle bilgiler vermek, bazen çözülmekten<br />

daha tehlikeli olabilirdi.<br />

Genç olanı bana doğru yanaştı, sertçe elini böğrüme dürttü ve "söyleyeceğin bir şey yok mu lan?" diye<br />

sordu. Burnundan soluyordu. Sesi, suskunluğunun faturasını ödemeye hazır mısın dercesine öfkeyle<br />

çıkmıştı ağzından. Ben de "yok" dedim, ne sert ne yumuşak...<br />

100

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!