01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

– Nasıl olur? Devrimcilerin direnmesi gerekmiyor mu?<br />

– Buradan konuşmadan çıkmayı kafandan sil. Herkesi konuşturacak yöntemleri var. Konuşmayanları<br />

öldürüyorlar.<br />

– Ne gibi yöntemleri var? Falaka, elektrik ve meydan dayağı şeklinde işkenceyi 2. Şube'de gördüm.<br />

1. Şube'yi 2. Şube ile karıştırmamalıymışım. Ayaklarımın altına baktı.<br />

– Daha bu ne ki? Kendi ayaklarını göstererek:<br />

– Benimkiler falakada nasır bağladı, dedi.<br />

Oysa ayaklarında işkence yapıldığının en küçük belirtisi bile yoktu.<br />

Çizdiği tablo korkunçtu. Ama ölümden öteye yol var mıydı? Sorun ölümü göze alıp almamakta yatıyordu.<br />

Benim anlatacak bir şeyim yoktu. Kapı açıldı.<br />

– Çık, dedi nöbetçi...<br />

Gözlerim bir bezle sıkıca bağlandı. Hoparlörden kulakları sağır edici bir şekilde Mehter Marşı yayılıyordu.<br />

Kulakları tırmalayan bu sesi ilk kez fark ediyor gibiydim. Oysa Şube'ye girdiğimden beri hiç<br />

susmamıştı.<br />

Birisi, arkadan omuzlarımdan tutmuş ileri doğru itekleyerek sağa sola döne döne ilerliyorduk. Bazen<br />

başını eğ, ayaklarını kaldır gibi uyarılarda bulunuyordu. Ayaklarımı bir iki kez kaldırdım, ama önümde<br />

bir engel yoktu, kasten ayaklarımı kaldırmam söyleniyormuş gibi geldi. "Ayaklarını kaldır" dediğinde<br />

yürüyüşümde değişiklik yapmadım. Gerçekten önümde engel yoktu. Ayağını kaldır, dediğinde yine<br />

kaldırmadım. Bu kez yanılmıştım. Ayağım bir çıkıntıya takıldı. Tökezledim.<br />

– Ayağını kaldır demedim mi? diye böğürdü.<br />

Sesinde tuhaf bir sevinç vardı. İşkence odası amma da uzakmış... 10 dakikadır yürüyorduk hâlâ varmamıştık.<br />

Bir odaya girdik<br />

– Getirdin mi? Getir... getir... Şimdi anasının ... belleyecek. Arkadan ve önden bir iki tekme savruldu.<br />

Bunlar pek hafif tekmelerdi. Daha çok aşağılamak ve dalga geçmek için atılan tekmeler.<br />

Birisi:<br />

– Önce Kâmil'i çağırın, bunu s.... Sonra icabına bakarız, dedi.<br />

Bir yandan gülüyor, bir yandan da edepsizce küfürler ediyorlardı. Sonra top gibi birbirlerine itekleyerek<br />

zevkli bir eğlence bulmuşlar gibi oynamaya başladılar. Odaya yeni biri gelince durdular. Şaşkındım.<br />

Falaka, elektrik vb. işkenceler bekliyordum. İşkenceci olsalar da böylesine aşağılık ve yozlaşıp<br />

insanlıktan çıkmış olabileceklerini düşünmemiştim. Yumruk ve tekmeler atıyorlardı. Ama bunların<br />

acısını duymuyordum. Adice küfürleri, sarkıntılık ve eğlenmeleri doğrudan yüreğime etki ediyor...<br />

sıkıyor... eziyor... müthiş bir kusma ve öğürme isteği boğazıma doğru çıkıyordu.<br />

Yeni gelen oldukça yumuşak bir sesle, tane tane, konuşmaya başladı:<br />

– Film koptu. Faşizm geldi... Evet, biz faşistiz... Faşizme karşı da birleşemediniz. Tek bir karşı koyuş<br />

olmadı. İşçiler de ayaklanmadı. Her yerde denetimimizi sağladık. Aptallık etme. Otur, efendi efendi<br />

her şeyi anlat, sonra elini kolunu sallaya sallaya git, dedi.<br />

– Şimdi söyle, anahtarlar nerenin?<br />

213

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!