01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Bu tuzak telefon görüşmesinden sonra Tahsin'i yeniden tezgâha aldılar. Tahsin'in ağzından yine tek bir<br />

ahh çıkmıyordu. Fakat bir ara şöyle dediğini hatırlıyorum;<br />

– İsmimin Tahsin olduğu doğru. Ama size ifade vermeyeceğim.<br />

Neden böyle söylediğini anlamamıştım. Yoksa yanlış mı duymuştum? Kendisine de sormamıştım o<br />

zamanlar. Aklıma, "kurulan tuzağa düştü mü yoksa?" sorusu takılmıştı. Belki de açık kart oynadığı<br />

için böyle yapmıştı.<br />

Orada birlikte kaldığımız süre içerisinde o hep örnek bir tavır izledi. Hep flaş idi. Sarsılana destek<br />

oluyordu, düşeni kaldırmaya çalışıyordu.<br />

YEMEK İÇMEK YASAK<br />

İlk yakalandığım andan itibaren birbirleriyle ilk defa orada karşılaşmış insanlar arasında çok anlamlı<br />

bir dayanışmaya şahit olmuştum.<br />

Su ve yemeğin yasak olduğu günlerde, bitişik odadaki arkadaşların, duvardaki küçük zincir deliğinden<br />

yaptıkları yardımlar benim için çok önemliydi. Su ihtiyacımın bir kısmını süt örneğinde olduğu biçimde<br />

karşılıyordum. Sevgili arkadaşlar yiyecekleri de benimle paylaşıyorlardı. Bisküvileri ve ekmeğin<br />

sert kısmını ince şerit biçiminde hazırlayıp zincirin üzerine koyuyorlardı. Zinciri çekince yiyecekler<br />

benden tarafa geliyordu. Bunların bir kısmını ağzıma atıyor, bir kısmını da koynuma vs. saklıyordum.<br />

Bazen arkadaşlar ince dilim halinde kaşar peyniri de yolluyorlardı. Bu iletişim kanalımızın anlaşılmaması<br />

için çok titizlik gösteriyorduk. Bir seferinde su içerken polisin yaklaştığını hissettim. Acele<br />

tehlike işareti verdim. Arkadaş su oluğunu çekerken suyun bir kısmı yeri, duvarı, deliği ıslattı. Ben,<br />

işkencecilerin bu ıslaklığı görmesini engelleyecek biçimde durdum. Ama zaten onların aklına bu tür<br />

şeyler hiç gelmiyordu. Şüphelenmediler bile.<br />

Bazen de sorgu için bekleyenler veya ifadesini yazmakta olanlar, kendileri için aldıkları yiyeceklerin<br />

bir kısmını bana veriyorlardı.<br />

Hemşire bir arkadaş da bir dönem bulunduğum odada kaldı. Eşinin TKP-B üyesi olduğu iddia ediliyordu.<br />

Bayan arkadaş, bir "seans" sırasında rahatsızlanmış, hastaneye kaldırılmıştı. Dönüşte de benim<br />

kaldığım odaya bırakılmıştı. Bir gece ona, isterse meyve de sipariş verebileceğini söylediler. Üzüm<br />

sipariş etti. Üzüm gelince arkadaşa, bana vermemesini sıkı sıkı tembih ettiler. Kabul etti.<br />

Polisler yanımızda iken yavaş yavaş yiyordu. Polisler odadan çıkınca (akşam vakti olduğu için sadece<br />

nöbetçiler vardı) üzümün birazını bana vermek istediğini söyledi. Ben de, bir gazete kağıdı parçasına<br />

üzümleri tek sıra dizip sarmasını rica ettim. Öyle yaptı. Bana uzattı. Bitişik odadaki arkadaşlara kendilerine<br />

bir sürprizim olduğunu söyledim. İnce paketi delikten sokmaya çalıştım. Ama bayan arkadaş<br />

elinden geldiğince fazla üzüm verebilmek için paketin içine gereğinden çok koymuştu. Sıra bozulduğu<br />

için de paket deliğe sığmıyordu. Paketi açtım. Üzümleri yeniden tek sıra halinde dizdim. Sonra da<br />

zincirin üzerine koydum. Arkadaşlar zinciri çekip üzümü aldılar.<br />

Öbür tarafa 10-12 adet üzüm tanesi yollayabilmiştim. Ama bu bizim için çok önemli bir olaydı. Tüm<br />

engellemelere karşın vahşethanede üzümü dahi tatmıştık.<br />

Tahsin ve ben Ağustos ayında yakalanmıştık. Üzerimizdeki giysiler yazlık idi. Havalar soğumaya<br />

başladığı anda ikimizin de üzerinde çifter çifter kazak vardı. İşkenceciler bu duruma çok şaşırıyorlardı.<br />

– Ulan siz bu giysileri, yiyecek paralarını nereden buluyorsunuz? Cezaevine sevk edilen arkadaşlar<br />

bıraktılar.<br />

Sigara yasaktı. Ama Tahsin, ilk günler dışında, sigara elde edip içmenin yolunu bulmuştu. (Ben kullanmıyordum.)<br />

Yeni yakalananlar, eğer hemen tezgâha alınmazlarsa, önce ya benim veya Tahsin'in<br />

118

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!