01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Soğuk su hortumunu tutan cellat kolumdaki saati görünce, beni azarladı, kızdı:<br />

– Neden saati kolundan çıkarmıyorsun? Yazık değil mi? Çok mu zenginsin?<br />

Saati kolumdan çıkardı. Eşyalarımın arasına koyacağını, giderken vereceklerini söyledi. İşkenceci<br />

eşyaya değer veriyor, zarar görmemesi için özen gösteriyordu. Ama onun gözünde insanın hiçbir değeri<br />

yoktu. İnsan sadece bir nesneydi... İşinin nesnesi… Saati kolumdan çıkaran işkenceci uzun süre<br />

başımı soğuk su altında tutmuş, kendimden geçince bırakmıştı.<br />

Her gün soğuk su altında iyice ıslatıp, açık iki pencerenin arasında tutuyorlardı... Günlerce sürdü bu.<br />

Buz tutmuş halde hücreye götürülüyordum. Hücredekiler masaj yapıp, uyumam için yer açıyorlardı. 1-<br />

2 saat uyuyup kendime geliyordum. Türküler söyleyip, fıkralar anlatıyorduk.<br />

İşkenceciler bana zevk için işkence yapacaklarını söylemişlerdi. Ama kendilerini tutamadılar. Çeşitli<br />

sorular sordular... Yanıt alamayacaklarını anlayınca vazgeçtiler.<br />

Birgün bir odaya götürdüler. Kapıdan henüz girmiştim:<br />

– Bu mu? Götürün bunu... götürün, götürün!<br />

Bir yıl önce İran-Irak savaşını anlatan papaz efendinin sesiydi. Bu kez benimle konuşmaya tenezzül<br />

etmediler!....<br />

Tahsin bitişik hücreye indirildi. Sempatiyle bakılan biri. Tuvalet dönüşü bayan bir öğretmen el sallayarak<br />

selamlamış... Tahsin'i hemen oracıkta falakaya yatırdılar... Öğretmeni yukarı "sorgu"ya çıkardılar.<br />

İ. Ünverdi lisesinde sınıf gazetesine yazılan savaş karşıtı bir yazı nedeniyle ihbarda bulunulmuş. Polisler<br />

yazan öğrenciyi alınca engel olmak istemiş ve yazıları kendisinin yazdığını, öğrenciyi bırakmalarını<br />

istemiş. Bunun üzerine ikisini birden almışlar!<br />

İki pencere arasında çırılçıplak soğukta bekletilirken işkenceci ayakkabı ucuyla henüz yeni kapanan<br />

yaralarımı eziyor, höpürdeterek çay içiyor ve sıcak bir sobanın başında olmanın güzelliğini anlatıyordu.<br />

– Ben olsam buna bir dakika bile dayanamam, diyordu.<br />

İstanbul Şubesi'nde 24. günümdeyim. Tecrit odasına çıkarıp bir tomar kağıt, bir kalem verdiler. İşkenceci:<br />

– İfadeni yaz, deyip gitti.<br />

Bir kağıda nüfus kağıdımda bulunan bilgileri yazdım. Kağıdı gelip yokladı. Yeni ifade yazmamı istedi.<br />

– Başka hiçbir şey yazmayacağım, dedim.<br />

Sorgu odasına alıp bir süre elektrik verip bıraktılar. Hücreye indirilince çamaşırlarımı çıkardım.<br />

Koridordaki kaloriferlerin üstüne serdim.<br />

Sabah Selimiye'ye götürüleceğimiz söylendi. İki kişi taksiyle götürülüyorduk.<br />

– 90 gün sonra çıkarsın, demişti götüren işkenceci. Selimiye'de tutuklandık… Bugün tutsaklığımın ilk<br />

günü... Beynim ve yüreğim asla tutsak olmayacak...<br />

235

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!