01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ve devrimin adaletinden kurtulamayacaklarını anladıklarında bu, bir salgın hastalığa dönüşecektir.<br />

YOLDAŞLAR BİR BİR GEÇİYOR GÖZLERİMİN ÖNÜNDEN...<br />

Bağlı bulunduğum yer, normal bir ev odası büyüklüğünde. Ortada serili bir halıfleks var. Karşımda<br />

kapalı vaziyette duran portatif bir somya. Poliste itibar kazananların yatması içinmiş. Kapı sağ tarafımda,<br />

radyatör ise onun tam karşısındaki duvarın yanında. Bağlı olduğum duvarda, yerden yetmiş<br />

santimetre kadar yükseklikte iki delik bulunuyor, bu deliklerden birer zincir geçirilmiş, zincirlerin bir<br />

ucu arkadaki odaya çıkıyor. Her birisinin ucuna bir kelepçe takılı. Deliklerin arası yaklaşık iki kol<br />

açıklığı kadar. Bu iki zincire iki kolumdan kelepçeliyim. Zinciri diğer oda tarafından gerdiklerinde<br />

kollarım geriliyor. Bu durumda ayaktaysam oturabilmem olanaksız. Zaten ilk zamanlar oturmama ve<br />

uyumama bir an bile olanak tanımamaya çalışıyorlardı. Daha sonraları kimi zaman zinciri gevşek<br />

bırakmaya başladılar, ya da oturduğum yerden gerdiriyorlardı ki, bu da az berbat bir şey değil. Saatlerce<br />

bu durumda kalındığından kollar bir süre sonra duyarsızlaşıyor, bilekler ve omuzbaşlarında gittikçe<br />

şiddetini artıran bir ağrı başlıyor.<br />

Bu ve arkadaki odaya her gün hücrelerden sorguya çıkartılanlar ve yeni yakalanıp, polisin bir an önce<br />

çözebilmek için yoğun işkence altında tuttuğu kişiler konurdu. İkinciler, dört ya da beş gün burada<br />

tutulur sonra hücrelere indirilirdi.<br />

Yirmibeş gün bu odada tutuldum, ilk on gün yoğun işkenceyle geçti. Gün işkenceyle başlıyor, gün<br />

bitiyor işkence bitmiyordu. Elektrik işkencesi, halat tomarı ve kum torbası ile dövme, penis ve<br />

husyelerime şişip kanayıncaya kadar ince çubukla vurulması, ayak tırnaklarımın ezilmesi, aç, susuz ve<br />

uykusuz bırakma, tazyikli su sıkma, soğuk suyla ıslatıp gece boyunca rüzgâr altında bırakma, "asma",<br />

"kurşuna dizme" burada kaldığım günlerde gördüğüm işkence biçimleriydi.<br />

Bu odadan yan odalarda yapılan işkenceleri, işkencedekilerin canhıraş feryatlarını, zincirleme<br />

çözülmeler ve soylu direniş örneklerini anbean izleyebiliyordum. Biraz ötende insanlara işkence<br />

yapılıyor, sen hiç bir şey yapamıyorsun. Kız arkadaşlara en aşağılık biçimde sarkıntılık yapıyorlar,<br />

duyuyorsun, hiçbir şey yapamıyorsun. Gece koyulaşıyor, saat 24:00 suları, işkenceciler silahlarını<br />

kuşanıp geliyorlar. Ağır kokulu losyonla bastırılmaya çalışılan içki kokusu, iğrenç bir bileşim. Birkaç<br />

tekme, yumruk... sonra gidiyorlar. Kimi zaman yanlarında gündüzki işkencelerde çözülmüş bir hain,<br />

baskına gidiyorlar. Gittiklerini görüyorsun, biliyorsun ama hiçbir şey yapamıyorsun. Çaresizliği hiçbir<br />

zaman bu kadar derinden hissetmemiştim. İki-üç saat sonra dönüyorlar. Büyük bir gürültü ile, zafer<br />

naraları atarak. İçkiyle boğmaya çalıştıkları korkularını atmışlar, nara atıyorlar. Az ötende yoğun bir<br />

işkence başlıyor. Operasyondan yeni getirdiklerini şaşkınlıktan kurtulamadan panikletip çözmek için<br />

yoğun bir saldırı.<br />

Yakalanışımın ilk beş günü hiç su verilmedi. Daha sonra tuvalete götürdüklerinde birkaç yudum içmeme<br />

göz yumuyorlardı. Yiyeceği ise, dokuzuncu gün cebimden para alıp getirdiler. Bunun dışında<br />

ondokuz gün hiç yiyecek verilmedi. Açlık, işkenceyle birleşince fiziki yıpranma büyük oluyor. Hızla<br />

zayıflıyordum. Kazağımı pantolonun içine sokuyorum, fakat yine de pantolonum bol geliyordu.<br />

Hücrelerde kalanlar yiyecek alabiliyorlardı. Onlara ertesi gün yukarı çıkanlara söylemelerini, yiyecek<br />

getirmelerini istiyorduk. Bir parça ekmek, bir-iki bisküvi. Ertesi gün ve sonraki günler sonuç çok<br />

şaşırtıcıydı. Çünkü birkaç kişi dışında yiyecek getiren kimse yoktu. Hücrelerden yukarıya çıkartılan<br />

insanların ruh halini ileriki günlerde, aşağıya indirildikten sonra gördüm ve bu tavrın nedenini<br />

anlayabildim!<br />

Hücrelerdeki kız arkadaşlar yiyecek getirme, yukarıdaki direnen insanlara yardım konusunda daha<br />

duyarlıydılar. Onlar da aynı koşullar altındaydılar ama salt kendilerini düşünme korku ve bencilliğini<br />

aşabildiler. Bir yoldaşımıza, DS ve TDKP'den sorgulanan birkaç kız arkadaşın küçük ama direnen<br />

insanlara güç ve moral veren yardımları oldu. Kadınlarda özveri, paylaşma duygusu çok daha güçlü ve<br />

o ağır koşullar dahi onlara yüzyılların ötesinden gelen birikimlerini unutturmuyor.<br />

Bir gece DS'lu bir kız arkadaşı getirdiler. Ertesi sabah işkenceye alacaklardı ve niyetleri, geceden getirip<br />

onu psikolojik olarak çözülmeye hazır hale getirmek, yumuşatmaktı, istiyorlardı ki, gece boyunca<br />

49

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!