You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
– Eğer bu sefer de bizi kandırmaya kalkışırsan, seni bir daha buraya getirmeyiz. Götürür mezarlıkta<br />
öldürürüz, dediler.<br />
İşkenceciler topluca çıkıp gittiler.<br />
Muammer çok kötü bir şey yapmıştı. Diğer şeyler bir yana, şimdi artık başkalarının da canı yanacaktı.<br />
Geceyarısı döndüler. Muammer'i kaldığım odaya zincirlediler. Sırtı hafif bana dönük olarak duruyordu.<br />
Polisler odadan çıkınca;<br />
– Hey buraya bak! dedim. Kızgındım.<br />
Ne döndü ne de cevap verdi. Daha fazla sinirlendim. Yine seslendim:<br />
– Polislerle konuşuyorsun da benimle neden konuşmuyorsun! Aslında ben de seninle konuşmaya meraklı<br />
değilim. Ama belki bundan sonrası için yardımcı olabilirim diye seslendim sana.<br />
Hafifçe döndü. Başı öne eğilmişti. Yüzüme bakamıyordu.<br />
– Ben sizi biliyorum. Daha önce gözaltına alınıp bırakılan bir bayan arkadaş sizi anlatmıştı. Utancımdan<br />
bakamıyorum.<br />
Herhalde ağlıyordu.<br />
O, benden değil, DEVRİM'den utanıyordu. Bana bakamaması, sadece, devrimin oradaki bir neferi, bir<br />
temsilcisi rolünü benim üstlenmiş olmamdandı.<br />
İŞKENCECİLERE "ABİ" DENMEYECEK!<br />
Gayrettepe'ye vardığım andan itibaren dikkatimi bir şey çekmişti. Herkes işkencecilere "abi" diyordu.<br />
Bence bu, işkencecilerde acıma duygusu yaratmak için söyleniyordu. "Elaman" demenin bir türü idi.<br />
Oysa işkenceciler acıma duyguları dumura uğramış vahşi yaratıklardır. Onlar birer makinadır. "Abi"<br />
demekle işkencenin dozu azaltılamaz. Esasen bu küçücük sözcük yenilgiye doğru atılan bir adımdır.<br />
Polislere böyle hitap edilmesi beni ciddi olarak rahatsız ediyordu. Hele bayan arkadaşların ağzından<br />
bu sözcüğün çıktığını duymak benim için dayanılmazdı. Çok zoruma gidiyordu. Ben ki,<br />
kadınlarımızın aşağılanmaktan, hor görülmekten, itilip-kakılmaktan kurtulması için mücadele eden;<br />
ikili ilişkilerinde hep onları yüceltmeye çalışan birisiydim, onların, işkencecilere "abi" diyerek, kendi<br />
aşağılanmalarına ortak olmalarına nasıl dayanırdım?<br />
İşkencecilere bu şekilde hitap edilmesini durdurmak için Tahsin ile anlaştık, ikimiz de kaldığımız<br />
odalara gelenlere, işkencecilere bu biçimde hitap edilmemesi gerektiğini anlatmaya başladık. "Nasıl<br />
hitap edelim?" diye sorduklarında da, "Eğer illa bir hitap biçimi arıyorsanız 'polis' veya 'memur bey!'<br />
diyebilirsiniz." diyorduk. Sonra da bu söylediklerimizi hücrelerde kalan arkadaşlara da anlatmalarını<br />
istiyorduk.<br />
Bu küçük "kampanya"mızı başlattığımız günlerde, çok genç bir arkadaşı, ifadesini tamamlamak üzere<br />
kaldığım odaya çıkardılar. Bu arkadaş ortaokul öğrencisi veya liseye yeni başlamış birisiydi. Daha 13-<br />
15 yaşlarındaydı. Ama uzun boyluydu, ince dal gibiydi. Evlerinde TİKB Merkez Yayın Organı İhtilalci<br />
Komünist bulunduğu için gözaltına alınmıştı. Ona öz kardeşim gibi içim ısınmıştı. Bir abi gibi<br />
geleceğe ilişkin bazı öğütler vermiştim. Kendi durumunu Gayrettepe'ye ilk girdiği günlerde bana anlatmış,<br />
"abi hiç tecrübem yok. Böyle bir yeri ilk defa görüyorum. Çok korkuyorum" demişti. Ben de<br />
onu cesaretlendirmeye, gözünü açmaya çalışmıştım.<br />
"Kampanya"yı başlattığımız günlerdeki gelişinde ona, işkencecilere, "abi" dememek gerektiğini anlatmaya<br />
başlamıştım ki o, "abi biz aşağıda konuştuk. Bundan sonra 'abi' demeyeceğiz" dedi. İçimi bir<br />
123