01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

– Benim için farketmez.<br />

– Yok, yok. Orada arkadaşların var. Sohbet edersin. Yatarsın da... Kelepçe çözüldü. Aşağı indirildim.<br />

Bunun tek açıklaması vardı.<br />

Konuşmayacağımı, çözemeyeceklerini biliyorlar. Bu nedenle kendilerine işkenceci dedirtmek<br />

istemiyorlar.<br />

Yanılmıştım. Sabah ismim okundu. Sorgu odasına çıkarıldım.<br />

– Konuşacaksan gel, konuşmayacaksan soyun.<br />

Hızla soyunmaya başladım. Acele etmemeliymişim. Başka bir odaya alındım. Ayak ve elimin serçe<br />

parmağına kablo bağlandı.<br />

– Ben gelinceye kadar beklesin. Soru sormayın.<br />

Bunu söyleyen geldi. Gözbağımı açtı. Karşımda orta boylu, esmer, kıvırcık saçlı, 50 yaşlarında oldukça<br />

iyi giyinmiş biri vardı.<br />

– Bana iyi bak, iyi tanı. Belki birgün eline geçerim. Öldürürsün. Elinde tuttuğu kağıtları yaklaştırarak:<br />

– Ataman'ı öldürdük. Veremden öldü diye rapor aldık. İyi oku... Seni de öldüreceğiz. Gözlerimi kapatıp<br />

gitti.<br />

Tekrar geldi.<br />

– Devrimci direnme savaşı ha! İşkencede, zindanda, mahkemede devrimci direnme savaşı öyle mi? İyi<br />

dinle! Sana örgütünü, yoldaşlarını, silahları sormayacağız. Zevk için işkence yapacağız... Sonra öldüreceğiz.<br />

– "Komünist olan konuşmaz küçükburjuva ödlekler konuşur. Unutma! Sen bir komünistsin. Örgütüne<br />

güveniyor, yoldaşlarını ve halkı seviyorsan konuşma! Sen bağırma! Senin yerine polisler bağırır..."<br />

öyle mi?<br />

Güçlü bir elektrik akımı tüm vücudumu aşağı doğru çekmeye başladı. Elinde Orak-Çekiç'in 19. sayısı<br />

vardı. Bir yoldaşın Şube deneyimini anlatan yazının bana ait olduğunu ileri sürüyordu.<br />

Bu yazının her cümlesinden sonra elektrik veriliyordu. İşkencecileri betimleyen bölüme gelince durdu.<br />

Müthiş kızmıştı:<br />

– Biz uyuşturucu müptelası serseriler miyiz? Demek ki bizi böyle görüyorsun öyle mi? Ulan bizim<br />

hepimizin evi var! İşimiz var!..<br />

Yazıyı sonuna kadar okudular. Moralim yüksekti. Daha da yükseldi. Orak-Çekiç'in işkenceci cellatlar<br />

üzerinde böyle etki yaratmasına müthiş sevinmiştim. Artık işkenceyi duymuyordum...<br />

Elektrik ve askı bekledikleri etkiyi yapmadı... Kablonun bir ucunu çıkarıp karnıma, göbek çukuruna,<br />

koltuk altlarına, dudaklarıma, dil ve dişlerime, burun, kulak ve alnıma sırasıyla tuttular. Kendi aralarında<br />

fısıldaşıyorlardı.<br />

– Bu dışarıda kendini elektriğe alıştırmış. Baksana hiç etkilenmiyor.<br />

Sonra düşüncelerini, "dışarıda elektriğe alışmışsın" diyerek bana belirttiler. Askıdan indirdiklerinde<br />

kollarım halsizdi. Giysilerimi çıkardılar. Tazyikli soğuk su tutmaya götürdüler.<br />

234

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!