Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
– Operasyonu başarıyla tamamladık komutanım, diye anons etti.<br />
– Tebrik ederim. Hepinizin gözlerinden öpüyorum.<br />
Az sonra Şube'ye gidince polis şefinin neden "komutanım!" dediğini anladım. Bizi bir binbaşı bekliyordu.<br />
SORGU<br />
Gözlerim bantla sıkıca bağlandı. Fısıldaşmalarını duyuyordum. Önce hangimizi işkenceye alacaklarını<br />
tartışıyorlardı. Bende karar kılındı. Göğsümden geriye doğru hızla itilirken aynı anda sert bir darbe de<br />
dizlerimi ileri doğru itti. Yere düştüm. 6-7 kişi üstüme atıldı. Sorular soruyor, yumrukluyor, tekmeler<br />
atıyor ve yırtınırcasına bağırıyorlardı. Bu halleriyle leş kargalarını andırıyorlardı. Amaçları beni korkutup,<br />
paniklememi sağlamaktı. Cevap vermiyordum. Aslında istesem de cevap veremezdim. Aynı anda<br />
birkaç kişi birden soru soruyor, yumruk atıyor ve gırtlağımı sıkıyordu. Ayaklarım falaka sopasına bağlandı.<br />
– Ne diye boş yere uğraşıyorsunuz. Bırakın konuşmasın... Belki direnecek(!)..<br />
Hep bir ağızdan kahkahalarla gülüyorlardı. Tabanlarıma hızla darbeler iniyordu. Bildik falaka sopası<br />
adeta beynime iniyordu... Daha doğrusu kafamın içinde sanki bir burgu çevriliyordu. Ne kadar vurdular?<br />
Ayaklarım hemen şişti mi? Neden ayaklarımı çözüyorlar? Anlam veremedim. Ayaklarımdan çözülen<br />
sopa aynı aceleyle bu kez kollarıma bağlandı. Ayaklarımı sanki kesmişlerdi, ayakta durmak da acı<br />
veriyordu. Yukarıya kaldırdılar, bıraktıklarında kollarımdan havada asılı kaldım. Sorular yeniden başladı.<br />
Konuşacak mıymışım? Ne kadar dayanabilirmişim? Ellerine düşüp de çözülmeden çıkan bir tek<br />
kişi yokmuş. Kendimi kahraman mı sanıyormuşum?..<br />
1980'de gözaltına alındığımda falaka, elektrik, araba tekeri ile dövülme, karnımın, kasıklarımın,<br />
göğsümün üstünde tepinmek gibi yöntemleri görmüştüm. Ama askı benim için yeni bir uygulamaydı.<br />
Örgüt evlerine bir an önce baskın yapmak istiyorlardı, içindekileri ihanet karanlığında kıskıvrak<br />
yakalamak; örgütün silahlarını ele geçirmek; devrime olan inancı, umudu yok etmek için aceleleri<br />
vardı. Devrime olan inanç, falaka ve cereyan altında ezilmek, askıda boğulmak isteniyordu.<br />
Askının da istedikleri sonuca ulaşmalarını sağlayamayacağını çabuk anladılar. Askıda iken falakaya<br />
başladılar. Bacaklarımı geriye doğru çektiler, yere paralel duruma geldim. Tabanlarıma acele ve hızlı<br />
darbeler inmeye başladı. Askıdan dolayı kollarım omuzlarımdan kopacak duruma gelmişti. Diğer yandan<br />
ayak altlarına inen sopaların ağrısını taa beynimde duyuyordum.<br />
Bekledikleri sonuca ulaşamamışlardı. Üzerimde kendi kimliğim vardı, ama inanmadılar. Fotoğraf<br />
stüdyosuna götürüp fotoğrafımızı çektiler. Kimliğimizi tespit etmek için 20 İl'e göndereceklerdi. Demir-Çelik'te<br />
çalışmıştım. Sigorta kartım üzerimdeydi. Araştırdılar. Sigorta kartımdaki bilgiler doğru<br />
çıktı. Ancak eskiden beri sahte kimlikle dolaştığıma inanıyorlardı. Bana Ataman İNCE, B.'a Mustafa<br />
Hilmi Begümcan diyorlardı!<br />
KAN İÇİCİ YARASA SÜRÜSÜ VE YUNUS<br />
Hücreden işkence için çıkarıldığımda; ben moral olarak güçlü, işkenceciler ise başarısızlıklarından<br />
dolayı çöküntüye uğramışlardı. Falaka, elektrik, askı, askıda falaka, meydan dayağı şeklinde hınçla<br />
işkence yapıyorlardı.<br />
Yere düşürülmüştüm. Ayaklarım şiştiği için falaka atmıyor, tekme atıyor ve aşağılık el hareketlerinde<br />
bulunuyorlardı. Boğuşma esnasında gözbağı açıldı. Hep birden;<br />
– Bakma, gözbağını bağla! çığlıkları atıyorlardı.<br />
225