Adressiz Sorgular

More documents

Recommendations

Info

yerleştirmesi. İşkencecileri direnme yoluyla yenemiyorsak, onları teşhir etmemiz ya da öfke ve nefretimizi dile getirmemiz neye yarar? Onları kendi karargâhlarında yenebiliyor, kullandıkları işkence yöntem ve araçlarını bir hiçe indirgeyebiliyor muyuz? Büyük zafere duyulan inancı ve umudu, işkence odasında da ayakta tutabiliyor muyuz? Mesele, devrimci insanın özünde varolması gereken kendine güven duygusunu, baş eğmezliği ve korkusuzluğu gösterebilmekti. İşte davamız bakımından asıl hayati önem taşıyan bunlardı, onun için kitaba ruhunu veren de bunlar oldu. Adressiz Sorgular'da anlatılan direnişler bazılarına abartılıymış gibi görünebilir. Ama böyle bir şey yeni olmaz; olsa olsa bir zamanlar devrimci çevrelerde Direnme Savaşı veya Fırtına Çocukları hakkında söylenenlerin kaba bir tekrarı olur. Bilindiği gibi, bu kitaplar Türkçeye ilk çevrildiklerinde, birçokları tarafından abartma olmakla suçlanmışlardı. Henüz çocukluk çağını yaşamakta olan Türkiyeli devrimcileri Yunanlı ve Vietnamlı savaşçıların direnişlerinin bir olgunluk çağı ürünü olduğunu düşünememişler, onları kendileriyle kıyaslayıp yargıda bulunmaya kalkışmışlardı. Üstelik bu kuşkucular, sayıca az olsalar da devrimci özü en iyi ve en olgun şekilde temsil eden olumlu tipleri değil, en sık rastlanan, sıradan ve hatta ortalamanın altına düşen tipleri ölçü almak gibi tuhaf bir yanılgı içindeydiler. Kitaptaki direniş örneklerinin aynı örgüt davalarından yargılanan kişiler arasından seçilmesi bilerek yapılmıştır. Daha doğrusu, iletilmek istenen mesajlardan birisi saklıdır burada. Hatırlanacağı üzere, '80'li yıllarda faşist ve teslimiyetçi propaganda ortak bir noktada buluşarak, "işkencede herkes konuşur" görüşünü yaydı ve bunu adeta efsaneleştirdi. Onbinlerce devrimcinin ve halkımızın kaderini yakından ilgilendiren bu kötü efsane yıkılmalıydı. Ama nasıl yıkılacaktı? Ellerini göğsüne kavuşturup, olağanüstü kahramanlıktaki bireylerin çıkmasını bekleyerek değil elbette, içlerinde az sayıda kişinin direnebildiği o günkü devrimci örgütlerin cılız ve yetersiz çabaları da yetmezdi bunun için. Geriye tek bir yol kalıyordu: Örgüt olarak direnmek, her örgütte çoğunlukta olanların direnmeleri... Nitekim TİKB davalarından yargılanmış devrimciler her defasında bu sahte efsaneyi boşa çıkardılar. Öyle ki, cellatlık yöntemlerinin gücüne olan güvenlerini kaybeden işkenceciler kendi yarattıkları efsaneye artık kendileri bile inanmaz olmuşlardı. Yoksa yenilgi yıllarında işkence odalarını kaplayan umutsuzluk ve utanç havası başka türlü dağıtılamazdı. Şunu da belirtelim ki, kitaptaki direnme örnekleri TİKB davalarından yargılananların tamamını kapsamıyor. Birkaç kez geçtikleri işkence sınavlarında en yüce direniş örneklerini yaratabilmiş Osman'ın, Fatih'in, İsmail'in, Ataman'ın (vd.) direnişleri yoktur bu derlemede ne yazık ki. Gene halen yazacak durumda olmayan Aysel Zehir'in, kendilerini yazma çekingenliğinden kurtaramayanların, kavgaya "elveda" demiş olanların, direnişleri özgünlük taşımayanların, ya da ortalamanın üzerine çıkamayanların da... Gerekli olan, en ileri düzeyi yakalayabilmiş olanların birikmiş tecrübelerini aktarmaktı, bu da başarıldı sanıyorum. Eğer cellatlarının sürekli ölüm tehdidi altında tutulan kimseler bunları yazıya dökmeselerdi, tıpkı şehit yoldaşları gibi tecrübelerini kendileriyle birlikte mezara taşımak durumunda kalabilirlerdi. İşkenceyi suçlayıp yargılamakla kalmayan, aynı zamanda rezil eden bir direnişler kitabına her zaman ihtiyaç vardır bizimki gibi bir ülkede. Çünkü işkence dün olduğu kadar bugün de gündemdedir, bugün olduğu kadar yarın da gündemde olacaktır. Cudi dağının eteklerinden emniyet saraylarına, şubelerden karakollara, köylerden zindanlara kadar her yerde işkence yapılan bir ülkede yaşıyoruz. Kasaplar Deresi gibi işkence mezarlıkları olan, zorla dışkı yedirilen, açlık grevinin 30'lu günlerinde insan öldürülen kaç ülke vardır yeryüzünde? Öylesine bir gidiş içindeyiz ki, sanki bir süre daha geçse, halk kitleleri içinde işkence görmeyen kimse kalmayacak neredeyse. Egemen sınıfların niyeti, halkımızı ve öncülerini manen çökertmektir. Onlar kendine olan güvenini ve saygısını kaybetmiş köleler istiyorlar. Sömürüsüz ve baskısız bir dünya uğruna yürütülen büyük mücadeleyi topraklarımızdan ebediyen söküp atmak için... Bunu başarırlarsa umutsuzluğu, boyun eğme ruhunu ve onursuzluğu ülkeye hakim kılıp, sömürü düzenini güvence altına almış olacaklar. İşkence denilen cellat baltasını köreltmek, onu işe yaramaz ve küflü bir silah haline getirmek asıl bunun için gerekli işte. Bu kitapta bir düzinenin üstünde devrimcinin direnişi anlatılıyor. Hepsinin de mesajlarının ortak özü 6
"İşkencede direnilebilir" sözcüklerinde yatmaktadır. Olağanüstü bir direnç gerektiren bu görev, eğer istenirse olağan insanlar tarafından pekâlâ yerine getirilebilir. Adressiz Sorgular'ı bitirdiğinizde göreceksiniz: Sorgularda işkencecilerin tutsaklarına yönelttikleri bütün sorular, adreslerini bulamayarak, gerisin geriye işkencecilerin kendilerine dönmektedir. Ama biz inanıyoruz ki, bu direnişlerden çıkarılan dersler, özgürlük ve onur tutkunu yüreklerdeki adreslerini sektirmeden bulacaklardır. Yaşar Ayaşlı 7
Page 1 and 2: YURT KİTAP-YAYIN Yaşar Ayaşlı A
Page 3 and 4: SONGÜL KAYABAŞI (TİKB Taraftarı
Page 5: İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ Adressiz
Page 9 and 10: Türk ulusunun doğasında doğuşt
Page 11 and 12: geniş taraftar kitlesi toplayan te
Page 13 and 14: III İşkencede direnilmeli mi? Ned
Page 15 and 16: mazdı- sadece bilinmeyen bazı sı
Page 17 and 18: luğa, korkuya, güvensizliğe, kar
Page 19 and 20: savuşturabilmek ve kavgadan en az
Page 21 and 22: yenmektir. Eğer her iki görev de,
Page 23 and 24: için, poliste çözülmenin kendis
Page 25 and 26: Nitekim Çarlık Rusyası'nın 1860
Page 27 and 28: tun düşmanın saygısını kazana
Page 29 and 30: ilişkilerden soyutlayarak, sınıf
Page 31 and 32: Gözümüzde hainler kadar küçük
Page 33 and 34: ÇİTLERİN OLMADIĞI BİR DÜNYA
Page 35 and 36: Kayıtsız, otoriter olmaya çalı
Page 37 and 38: Beni bir atlama tahtası olarak dü
Page 39 and 40: ına gelir, birbirlerine "bırak ba
Page 41 and 42: yıllık sömürücü, sınıflı t
Page 43 and 44: ler. Sessiz bir bekleyiş egemendir
Page 45 and 46: damarlarında dolaşan kanda, tüm
Page 47 and 48: isyan topu gibi gürleyen Kuyucakl
Page 49 and 50: ve devrimin adaletinden kurtulamaya
Page 51 and 52: yavaş yavaş çek" diyor, fısıld
Page 53 and 54: YAŞATMALIYIZ Hücredeki yedinci g
Page 55 and 56: - Üzerini iyi arayın!.. Üzerini
Page 57 and 58:
cik yüreklerinde özel bir yer ver
Page 59 and 60:
devrimci bir şamar oldu. Kuşatıl
Page 61 and 62:
yordu. Falakadan sonra sıra tazyik
Page 63 and 64:
Bir "Papaz" tarafından er geç ziy
Page 65 and 66:
Dizlerimden aşağısı sanki kopmu
Page 67 and 68:
oluyordu. Belirlediğim direniş ç
Page 69 and 70:
Bizim bulunduğumuz dönemde Şube,
Page 71 and 72:
Bundan..." Artık her gün yeni bir
Page 73 and 74:
mesi gibi. Her açık veya zaafın
Page 75 and 76:
ve temiz yürekli olan bir tanesi a
Page 77 and 78:
EĞİLMEDEN YÜRÜYECEKSİN 1985 y
Page 79 and 80:
ken hamamböcekleri üzerimde dola
Page 81 and 82:
Bu patırtının, o esnada bizim ev
Page 83 and 84:
"Direneceğim abi, takma kafanı" d
Page 85 and 86:
"Muzaffer Koçak." "Ne Muzaffer'i l
Page 87 and 88:
çöktü; canım uyumak istiyordu.
Page 89 and 90:
yordu. Doğu yakasında gökyüzün
Page 91 and 92:
kimlerin yakalandığını çıkara
Page 93 and 94:
ninni gibi gelmeye başlar, ilkin g
Page 95 and 96:
Yanıt vermedim. İş ciddiye benzi
Page 97 and 98:
odaya götürdüler, içeri girdiğ
Page 99 and 100:
işte. Eğer dediği doğru çıkar
Page 101 and 102:
Bekliyordum. Daha on saniye geçmem
Page 103 and 104:
kayıtsız şartsız savunduğumu s
Page 105 and 106:
SUSMAK Gelecekler, cellatlar gene g
Page 107 and 108:
duygusunu harekete geçirme isteği
Page 109 and 110:
zorundasın. Çay getirelim, bir si
Page 111 and 112:
delikten geçirdikleri zincirin her
Page 113 and 114:
* * * Yine ilk hafta içerisindeydi
Page 115 and 116:
- Metin, çok susadım. Tuvalete ç
Page 117 and 118:
Başkalarına yapılan işkenceleri
Page 119 and 120:
kaldığı odaya getiriliyor, orada
Page 121 and 122:
- Biraz müsaade et. Yemeğimi yiye
Page 123 and 124:
- Eğer bu sefer de bizi kandırmay
Page 125 and 126:
lara başvurmadan "anında infaz" e
Page 127 and 128:
- Yeterince dinlendin. Hazırlan!
Page 129 and 130:
kendi imzam değil" diyerek teselli
Page 131 and 132:
ir sakınca görmediler. Fiziki iş
Page 133 and 134:
veriyorum! Devrim ve sosyalizm müc
Page 135 and 136:
kadar güveniyorum ve o kadar emini
Page 137 and 138:
Elektrik manyetosu yine başladı
Page 139 and 140:
Uzaklarda kalan bulutlar, güzel bi
Page 141 and 142:
aşka kimse yok mu? Duvarda bir dem
Page 143 and 144:
karşılaştırdıklarında beni ta
Page 145 and 146:
olmalı" diyor ve ayrılıyoruz. Ev
Page 147 and 148:
meleyeni. O halimle, "kelepçenin z
Page 149 and 150:
için vapurdan otobüse, otobüsten
Page 151 and 152:
Gözlerimi açmadım ve kağıt kal
Page 153 and 154:
- Ulan burda bir şey yok imzala. Y
Page 155 and 156:
olmuyorum. Hemen öne çıkıp, ba
Page 157 and 158:
Bir sonraki gelişimde mutlaka yapm
Page 159 and 160:
Arabadan indirilir indirilmez etraf
Page 161 and 162:
Ardarda dört defa askıya aldılar
Page 163 and 164:
Sorgu timi geldi. Kontrol ettiler.
Page 165 and 166:
asamaz hale geldim. Bir yandan da p
Page 167 and 168:
YAŞAMA SAVAŞI Soğuk bir kış g
Page 169 and 170:
silah kabzaları üstümde daha şi
Page 171 and 172:
asılmış panolar, yazılar bir ha
Page 173 and 174:
Zorbela ayağa kalkıp, hemşireler
Page 175 and 176:
Bu odada yurdun dört bir yanından
Page 177 and 178:
örttüler ve ceketin gözlerime ge
Page 179 and 180:
ceklerini söyledi. Cevap vermedim.
Page 181 and 182:
Tam ifademi yazmaya başladıkları
Page 183 and 184:
KARAR VERDİKTEN SONRA 25 Şubat 19
Page 185 and 186:
duymasını sağlamaya, güç verme
Page 187 and 188:
görevini yapamaz hale geliyor. Ben
Page 189 and 190:
- Benden günah gitti. Sen bilirsin
Page 191 and 192:
İfade alınacak. Bunun hazırlığ
Page 193 and 194:
hatalar, bireyci ve bencil duygular
Page 195 and 196:
Dünden beri bu pis ve ablak suratl
Page 197 and 198:
olü gerektiğini söylüyor. Bir y
Page 199 and 200:
Yine karanlık, sulu, beton hücrey
Page 201 and 202:
aşladılar, bir yandan da cop ve o
Page 203 and 204:
İki ucu iple bağlı bir sopanın
Page 205 and 206:
ÜÇLEME BİR "SORGU" ODASINDAN İK
Page 207 and 208:
Elimdeki resimler bitince T.'ni ç
Page 209 and 210:
ğunda yalnızdım. Anahtarları ko
Page 211 and 212:
Kendi aralarında fısıldaştıkla
Page 213 and 214:
- Nasıl olur? Devrimcilerin direnm
Page 215 and 216:
Falakayı bırakıp elektrik kablol
Page 217 and 218:
kaldırıyor, bir iki yudum su veri
Page 219 and 220:
dost elini uzatan kişiyi, İsmini
Page 221 and 222:
İşkencecilerden sigara istiyor, o
Page 223 and 224:
konuşmalarıyla desteklediklerini
Page 225 and 226:
- Operasyonu başarıyla tamamladı
Page 227 and 228:
kez direnme kararı alınca ve dire
Page 229 and 230:
Babamı bürodan çıkardılar. Kap
Page 231 and 232:
TKEP'li Halil, memur sorumlusu oldu
Page 233 and 234:
Öğretmen bayan kocasının giysil
Page 235 and 236:
Soğuk su hortumunu tutan cellat ko
Page 237 and 238:
- Keşke takibi devam ettirseydik..
Page 239 and 240:
anlaşılıyordu. Sakin konuşmaya
Page 241 and 242:
Şöyle bir bakıp okumadan geri ve
Page 243 and 244:
"Düşüncelerimi özgür irademle
Page 245 and 246:
aşladığını hissediyordum... Ya
Page 247 and 248:
Elinde kovayla onu öylece bırakt
Page 249 and 250:
- Silahlar nerede? - Evde silah ols
Page 251 and 252:
yanlışları düzelttirip öyle im
Page 253 and 254:
Şoför az önceki "sessiz köylü
Page 255 and 256:
- Ayıp ediyorsun bacı, indir sila
Page 257 and 258:
Gözümü Sadık'tan ayıramıyorum
Page 259 and 260:
- Ayşe bize ev gösterecek, değil
Page 261 and 262:
Sessizlik. İşkencecinin ağzını
Page 263 and 264:
- Silahlı halk ayaklanmasıyla...
Page 265 and 266:
- Neden, neden engel olmadın! - Bi
Page 267 and 268:
- Asın yazmayacağım. Perde deği
Page 269 and 270:
gözlerinin içi gülerek tuvalette
Page 271 and 272:
- TİKB'li olduğunu kabul etmeyece
Page 273 and 274:
DİRENME TÜRKÜSÜ İşkence ettil
Page 275 and 276:
İSMAİL CÜNEYT'İN İSTANBUL EMN
Page 277 and 278:
Sanık HASAN SELİM AÇAN, iddianam
Page 279 and 280:
1. ORDU VE İSTANBUL SIKIYÖNETİM
Page 281 and 282:
T.C. Ü S K Ü D A R CUMHURİYET SA
Page 283 and 284:
Aslı okunamayan YAKALAMA ZABIT VAR
Page 285 and 286:
NUMUNE HASTANESİ RAPORU Haydarpaş
Page 287 and 288:
5- Adli Tıp Meclisinin 12.3.1982 g
Page 289 and 290:
BELGELER II DİRENME TUTANAKLARI 28
Page 291 and 292:
Adana Synt Askeri Mahkemesi'nin 198
Page 293 and 294:
Page 295 and 296:
Page 297 and 298:
İstanbul 1. Nolu Synt Mahkemesi'ni
Page 299 and 300:
Page 301 and 302:
Page 303 and 304:
Adana Emniyet Müdürlüğü 2. Şu
Page 305 and 306:
Adana 1 Nolu Synt Askeri Mahkemesi'
Page 307 and 308:
İstanbul 1 Nolu Synt Askeri Mahkem
Page 309 and 310:
KİTABIN BERAAT KARARI T.C. ANKARA
Page 311 and 312:
Basın Hz. 1989/1054 Basın K. 1990
Page 313:
N e var ki işkence de direnişin b
show all

Adressiz Sorgular

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?