01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

* * *<br />

Onaltıncı günün sabahı Şube'ye götürmek için geldiler.<br />

Siyasi Şube'nin işkence timi baskın yapar gibi daldı odaya. Polisleri görünce yanımdaki hemşirenin<br />

yüzü sapsarı oldu. Ağzından kopacak çığlığı önlemek istercesine elleriyle ağzını kapatıp, koşarak odadan<br />

uzaklaştı. Polisler yatağımın etrafında bir yarım daire oluşturmuşlardı. Konuşmadan süzüyorlardı<br />

beni. Aldırış etmiyor görünerek, ben de onları süzüyordum. Yüzümde panik belirtisi aradıkları belliydi.<br />

Giysilerimi de getirmişlerdi yanlarında. Daha önce Acil Servis'teki doktorlar giysilerimi keserek<br />

çıkardıkları için giyecek eşyam kalmamıştı. Üzerimde hemşirelerin diğer hastalardan aldıkları pijama<br />

ve gecelik vardı. Banyoya giderek hemşirenin yardımıyla bunları çıkardım ve diğerlerini giyindim.<br />

Yardımcısız yürümekte güçlük çekiyordum. Polislerin arasında hastanenin önüne kadar yürümem epey<br />

zaman aldı bu yüzden.<br />

Hastane bahçesinde iki ekip otosu ve bir Renault bekliyordu. Renault'a gidinceye kadar yolun iki tarafına<br />

dizilmiş silahlı polislerin arasından yürüdüm. Açık mavi gözlü ve dişlerini kıpırdatmadan konuşan<br />

şefleri, ön koltuğa oturdu. Birbirlerine "Foto" ve "Artist" diye hitap eden diğerleri ise, arka koltukta iki<br />

yanıma oturdular.<br />

Araba hareket etti. İstanbul yeşillere bürünmüştü. Dışarıyı seyretmeye çalışıyordum camdan. Ölümden<br />

döndüğümü ilk kez böylesine derinden hissediyordum. Otomobildeki polislerin gözleri ise benim üzerimde<br />

idi. Polis şefi operasyondaki başarılarıyla övünüyordu, ilgilenmediğimi görünce konuyu değiştirip,<br />

Şube'nin önünden ayrılmadığını söylediği annemin cadalozluğundan şikayet etti.<br />

Ve ardından:<br />

– Bizimle niye çatışmaya girdin, diye sordu.<br />

– Silahlı çatışmaya filan girmedim ben.<br />

– Arkadaşımız nasıl yaralandı?<br />

– Ben yaralamadım. Sizinle de çatışmaya girmedim.<br />

– Sen nasıl yaralandın o zaman?<br />

– Siz yaraladınız. Bütün mahalle de gördü bunu.<br />

– Birazdan farklı konuşacaksın.<br />

– Ne yaparsanız yapın, farklı bir şey duyamayacaksınız.<br />

Önüne döndü, ve sustu. Boğaz Köprüsü'nden geçiyorduk. Yanımda oturanlardan biri sigarasını yaktı<br />

bu sırada. Sigarasının bütün dumanı yüzüme geliyordu. Zorlanarak nefes almaya ve öksürmeye başladım<br />

dumandan. Sigarasını söndürmesini istedim. Şaşırmıştı, şefine baktı. Şefi arkaya dönmeden "söndür,<br />

camı da aç" dedi, polise. Şaşırma sırası bana gelmişti bu sefer de... Polise sigara dumanından rahatsız<br />

olduğumu söylemekle bir zaafımı mı açık etmiştim acaba? Ama pek de önemli değildi, ne yapsalar<br />

konuşmayacaktım nasıl olsa. Kararlıydım bunda, sonuna kadar...<br />

Gayrettepe'deki Siyasi Şube'nin binasına yaklaşıyorduk. Yanımdaki polisler fark ettirmeden tepkilerimi<br />

ölçmeye çalışıyorlardı.<br />

* * *<br />

Otomobil Şube'nin önünde durdu. Şube binası dışarıdan sakin görünüyordu. Silahlarını üzerime doğrultup,<br />

kapıya doğru yürümemi işaret ettiler polisler. Kapıdan içeri girerken başımın üzerine bir ceket<br />

176

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!