01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İSMAİL CÜNEYT'İN İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE KURŞUNA<br />

DİZİLMESİ<br />

Türkiye ihtilalci Komünistler Birliği Merkez Komite üyesi olarak aranan İsmail Cüneyt 21.12.1983 günü<br />

sağ olarak gözaltına alındı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasında kurşuna dizilerek öldürüldü.<br />

Olaya, çatışma sonucu öldüğü görüntüsünü vermek isteyen polis ekibi tarafından, İsmail Cüneyt'in,<br />

Beylerbeyi, Yalı Boyu Caddesi, Asaf Halet Çelebi Sokak, 12/4 nolu evde çıkan çatışma sonucu yaralı<br />

olarak ele geçirildiğine ve Haydarpaşa Numune Hastanesine kaldırıldığına dair 21.12.1983 tarihli<br />

sahte bir tutanak düzenlendi. Ancak cinayetin gizlenmesi uzun sürmedi. Dava arkadaşlarınca bilinen<br />

cinayet 18 Ocak 1985 günkü duruşmada dinlenen tanık Mahmut Tezcan'ın ifadesi ile iyice su yüzüne<br />

çıktı.<br />

Tanık Mahmut Tezcan, dava sanıklarından birinin çalıştığı Aşama Yayınevi'nin sahibi olarak ifade<br />

verirken, işyerine; tip tarifi İsmail Cüneyt'e uyan bir şahsın da geldiğinden ve polislerce<br />

yakalandığından bahsedince, olayın üzerine giden dava arkadaşlarının ve avukatlarının soruları<br />

üzerine tanık bu şahsın üzerinde Adana-Osmaniye doğumlu olduğunu hatırladığı bir kimlik çıktığını<br />

beyan etti.( * )<br />

Ancak mahkeme heyeti, daha fazla soru sorulmasını engellediği gibi İsmail Cüneyt'in sağ olarak<br />

yakalandığını ortaya çıkartacak diğer bir şahsın ve çatışma çıktığı iddia edilen binada ikamet edenlerin<br />

tanık olarak çağrılmaları talebini reddetti.<br />

Bu cinayetin soruşturulması için, Selim Açan'ın verdiği suç duyurusu dilekçesi işleme konulmadı. Av.<br />

İbrahim Açan'ın verdiği ihbar dilekçesine ise Üsküdar Savcılığınca bu konuda daha önce İstanbul<br />

SYNT Savcılığınca dava açıldığı, beraat kararı verildiği ve kesinleştiği gerekçesiyle kovuşturmaya yer<br />

olmadığı kararı verildi, İstanbul 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığınca açıldığı belirtilen 1984/84<br />

esas sayılı davanın nasıl yürütüldüğü ve neye dayanılarak beraat kararı verildiği ise, meçhuldür. Dava<br />

kamuoyunun, TİKB davası sanıklarının ve avukatlarının, ayrıca olayla ilgili tüm tanıkların haberi<br />

olmadan açılıp sonuçlandırılmıştır. Daha doğrusu olay formalite bir dava ile örtbas edilmeye<br />

çalışılmıştır.<br />

İsmail Cüneyt'in sadece TİKB Merkez Komite Üyesi olması değil, 24 Mart 1983 günü Sefaköy'de TİKB<br />

militanları ile siyasi polis arasında çıkan ve iki TİKB militanı ile işkencecibaşı bir MİT mensubu ve<br />

işkenceci iki siyasi polisin öldüğü çatışmanın sorumlusu olarak da aranıyor olması, polisin TİKB<br />

sanıklarının işkencede direniş geleneklerinin ve İsmail Cüneyt'in de işkencede boyun eğmeyeceğinin<br />

bilincinde olması, öldürülmesinde esas etken olmuştur. Çözemeyeceğini bildiği bir komünist önderi<br />

katletmeyi tercih etmiştir, İsmail Cüneyt ile ilgili ekte yer, alan belgeler olayın bir cinayet olduğunu<br />

yeterince ortaya koymaktadır.<br />

* Gerçekten de İsmail Cüneyt'in üzerinde Adana-Osmaniye doğumlu olduğuna dair Bekir Çetin adına düzenlenmiş bir sahte<br />

kimlik bulunmuş ve bu kimlik polis tutanaklarına geçmiştir. Bu kimlik belgeler bölümünde yer almaktadır.<br />

275

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!