01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

polis olmak için başvurduğunu anlatıyor. Gittikten sonra kadın ve erkek polisler arasında hararetli bir<br />

tartışma başlıyor. "Bu kaçıncı nişanlı değiştirişi?" diyor kadın polislerden birisi. "Böylelerini alıp mesleği<br />

de bozuyorlar."<br />

Erkek polisler onları hem aşağılar hem sulanırlar, daha çok da teğmenlere ilgi göstermelerine bozulurlardı.<br />

Sıkıyönetimle birlikte subay ve askerlerin polis karakollarında da konaklamaya başlaması, ortaklaşa<br />

düzenlenen operasyonlar hem yetki çatışmalarına yol açıyor hem de bu yönden çekişmelere.<br />

* * *<br />

Öğleye yakın bir saat, geliyorlar. "Koridora çıkacağız". Israrla ceketimi giymemi istiyorlar. Bu "ceket<br />

giydirme" ısrarından ne yapmak istediklerini çözmeye çalışıyorum. İlk günler ceketim elden ele dolaşmış,<br />

her yetkiliye gösterilmişti. Yaka kısmında sonradan örülmüş bir kurşun deliği var. Küçük burjuva<br />

revizyonistlerinden bir hatıra!<br />

Yoldaşlarımızdan ikisi, bir eylemin hazırlıklarıyla ilgili konuşa konuşa yürürlerken yanlarından geçen<br />

bir motosikletten tarandılar. Faşistlere karşı silahlı eylemi "bireysel terör" diyerek yadsıyan oportünist<br />

TDKP yöneticileri konferans kararıyla TİKB'ni "karşıdevrimci" ilan edip, yoldaşlarımıza karşı suikast<br />

düzenlerken düşünmek gereği duymamışlardı. Ceket, vurulan yoldaşlardan birisinin üzerindeydi.<br />

İşkenceciler, bu ceketten dolayı Bağcılar'daki çatışmada Osman'ın yanındaki diğer kişinin ben olduğumu<br />

sanıyor, boynumu vücudumu kontrol ediyorlar. Ayaklarımdaki yaraları fark ediyorlar ama emin<br />

olamıyorlar. Bacaklarım yaralarla kaplanmış, irin tutmaya başlamış. Koridora çıkıyoruz, ceketimi giymem<br />

için neden ısrar ettiklerini anlıyorum. Bir grup asker, ayrıca sivil kişiler... Dikkatle bakıyorlar.<br />

Aynı şekilde ben bakınca gözlerini kaçırıyorlar. "Bu değildi" diyor askerlerden birisi. Diğerlerinden de<br />

beni teşhis eden yok.<br />

* * *<br />

Son haftada yapmaya çalıştıkları birşey de dikkatimi dağıtıp söylediklerim arasında çelişki bulmak.<br />

Başımda sürekli bekleyen bir tim var; bunların asıl görevi kaçmamı ya da kaçırılmamı önlemek. Uyutmuyor,<br />

sürekli konuşturmaya çalışıyorlar. İrademin en zayıf olduğunu zannettikleri bir anda, tam dalmak<br />

üzereyken soru soruyorlar. Bu sorular, belli belirsiz konuşurken diğer şeylerin arasında<br />

soruluveriyor; sohbet havasında, önemsiz, hiç üzerinde durmuyormuşçasına. Söylediklerimi gizlice<br />

not ettiklerini görüyorum. Fakat başımda bekleyenler sıradan bir devriye timi! Sonuç alamayınca<br />

yaptıkları işi angarya gibi görüp bir süre sonra vazgeçiyor, uyuklamaya başlıyorlar.<br />

ONA ÖYLE BİR KONUŞMA NASİP OLMADI<br />

Ekipler odasında oturduğumuz bir gündü. Birden bir hareketlilik oldu, gözlerimi bağladılar. Odaya<br />

birileri girdi, etrafımı sarıp baktılar, sonra odadan dışarı çıkardılar. Koridorda konuşmalarını duyuyorum.<br />

Yakalanışımın niçin kendilerine hemen bildirilmediğini, neden onlara hemen teslim edilmediğimi<br />

soruyor birisi. Sesi sert ve azarlarcasına çıkıyor. "Giden gitti, kaç gün geçmiş?" Başkomiser Ali yarım<br />

ağız cevap vermeye çalışıyor. Aralarında bir sorun yarattığımın farkındayım. Siyasi Şube'den gelenler,<br />

bizim elimizde olsaydı çoktan bu işi çözmüştük havasındalar, dışardakilerin kaçmış olacağını düşünüp<br />

kaybedilen zamana hayıflanıyorlar. Canlarını sıkan bir konu da vücudumun kaba işkenceyle bunca<br />

tahrip edilmiş olması. Kendileri sorgulamayı daha uzun süre sürdürebilecek daha teknik yöntemler<br />

uygularlar, sözde!.. Gayrettepe'ye almıyorlar, daha fazla zaman kaybetmemek için de ilk sorgularına<br />

orada başlıyorlar. Garip bir yöntemle!<br />

Karanlık bir odaya sokuldum, Birden çok kuvvetli bir ışık yandı. Sanırım, şu filmlerde gördüğümüz<br />

500 mumluk lambalardan, başıma değecekmişçesine yakın. Ve ardı ardına sorular gelmeye başladı.<br />

Fakat gözlerimdeki bağı açmayı "unutmuşlardı"! istedikleri psikolojik baskı ortamını sağlamaktan<br />

uzak gülünç bir tabloydu ortaya çıkan.<br />

Gözlerimdeki bağ konusunda genel olarak dikkatliydiler, gördüğümü fark ettiklerinde deli gibi<br />

saldırırlardı. Bazen işkence sırasında bağ kayardı, ilk anda telaşlanırlar, ardından delikanlılıkları akılla-<br />

38

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!