01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İfade alınacak. Bunun hazırlığı yapılıyor. Yumuşatıp, göz boyama faslı. Her sabah poğaça getiriyor<br />

aynı polis. Bazen bir tiyatrocu kadar iyi oynuyorlar rollerini! "İyilik sever", "dost" görünümündeler!..<br />

Ama bu rolü yaparken, insani özelliklerden yoksun olan yaratıkların zorlanmamaları mümkün mü?<br />

Yukarıya "sohbet"e götürülüyorum.<br />

– Niye yemeği kabul etmedin? Aynı cevabı veriyorum.<br />

– Kızım, sen iyilik meleği misin, onlardan sana ne?<br />

– Sen yeter ki ye. Biz sana daha ne güzel yemekler getiririz.<br />

– Sana şampuan da alalım. Saçların kirlenmiş, yıkarsın.<br />

– Hiçbir şey istemiyorum.<br />

Şimdi artık bütün çabalar aslında benim iyiliğim için çalıştıklarına inandırmanın yollarına harcanıyor.<br />

Konuşuluyor. Sohbet ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Hainlerin günlük burjuva gazetelerde tefrika halinde<br />

çıkan itirafları okutuluyor. Önüme albüm konuyor. Fotoğraflara bakıyorum. Ama tanıyıp<br />

tanımadığımı sormuyorlar. Çoğu yakalanmış veya şehit düşmüş yoldaşlarımın fotoğrafları. Moralimi<br />

bozmak istiyorlar. Bazı yoldaşlarımın kendi istekleri doğrultusunda verdikleri ifadeleri okutuyorlar.<br />

"Bak, boşuna direniyorsun. Oku, çözüldü bunların hepsi." Gülüyorum içimden. Onlar bizim ifade vermeme<br />

tavrımızı örgütün direktifi zannediyorlar. Oysa bu somut duruma göre değişir. İstenen doğrultuda,<br />

hukuki açıdan yararı dokunabilecek bir ifade verilebilir de.<br />

"Sohbet" esnasında fazla tartışmaya girmiyorum. Çok gerekli şeyler dışında, hiç konuşmuyorum.<br />

"Baba" pozundaki bu işkenceci de uzun uzun dil dökmekle ne boş bir çaba içinde olduğunu anlamaya<br />

başlıyor. Şimdi artık bütün konuşmaları geleceğe yönelik... Kafama soru işaretleri takmak, eğer soru<br />

işareti varsa onları su yüzüne çıkartmak amacında.<br />

Ayağımdaki botları gösteriyor.<br />

– Örgüt sana hiç bakmıyor mu? Eski-püskü bu botlarla dolaşıyorsun. Hem seni çok çalıştırıyorlar kızım.<br />

Merkez Komitesi'ndeki yoldaşların karılarını çalıştırıyor mu? Senden yararlanıyorlar, harcıyorlar.<br />

Zaten içeri düşmüş yoldaşlarının hepsi harcandı.<br />

Yoldaşlarıma olan güvenimi sarsmak ve beni sözde "şefkatli" kollarına almak istediklerini göstermek<br />

için, yoldaşlarıma kara çalıp iftira ederken, bana yönelik de aslında gerçek düşüncelerini yansıtmayan<br />

sözler sarfediyorlar. Kendimi mümkün olduğunca yalnız(!) hissetmeliyim... Arkadaşlarım tarafından<br />

unutulduğumu(!) düşünmeliyim... Karşımdakilerin ise benim "iyiliğim" için çalıştıklarını(!) görmeliyim.<br />

"Zayıf noktalarım" olarak düşündükleri kişisel özelliklerimden yararlanmak istiyorlar. Bu "ipuçları"nı<br />

hain veriyor onlara.<br />

– Sen yoldaşlarının yırtık ayakkabı ile dolaşmalarına dayanamayacak kadar yufka yüreklisin. Ama<br />

onlar şimdi seni düşünmüyorlardır bile. Sandığının tersine bencil ve bireyciler. Lüks yerlerde oturup,<br />

rahatlarına bakıyorlar.<br />

"Yoldaş, neden kendine bir ayakkabı satın almıyorsun? Giyilecek hali kalmamış bunun."<br />

"Biraz daha idare edebilirim."<br />

Yıllar önce bir yoldaşla yaptığım bu konuşmalar kafamda uçuşuyor. Israrlarıma rağmen yeni bir ayakkabı<br />

almamıştı. Gidip tamirciden keçe satın alıp ayakkabısının içine yerleştirmiştim. Yeraltı çalışmasının<br />

bütün zorluklarına fedakârca katlanan yoldaşlarımla yaşayan benim. 12 Eylül öncesi, illegalite<br />

koşullan bu denli ağır değilken, evinde bir karyolası bile olmayan yoldaşlarım olduğunu ben biliyorum.<br />

Gizliliği sağlamak için gerekli aile evi eşyaları dışında hiçbir "lüks"ü olmayan evlerimizi bazı<br />

baskınlardan bilmez değil polis.<br />

191

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!