01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

– Hiçbir yerin değil.<br />

– Hiçbir yerin değilse üzerinde ne diye taşıyorsun?<br />

– Daha önce de söylemiştim. Tespih yerine kullanıyordum.<br />

– Tamam, bu akla uygun bir cevap. Yolda bulmuştun değil mi? Sahibinin arayacağını hiç düşünmedin<br />

mi? Niçin sahibine vermedin?<br />

– İstanbul gibi yerde... Sahibini nasıl bulabilirim?<br />

– Hımm!<br />

Bir süre düşündü.<br />

– Bak aslanım. Bize ne senin evinden... Anahtarlar nerenin olursa olsun bizi ilgilendirmiyor. Evinde<br />

olsa olsa yasak yayın olur. Belki bir iki silah ve bomba vardır. Hepimizin evinde illegal bildiriler,<br />

gazeteler var... Milyonlarca silah var evlerde... Herkes birbirine karşı silahlandı... Sende bulunan bir<br />

iki silahın hiçbir önemi yok. Adam mı öldürdün? Herkes öldürdü. Senden eylemlerini de sormayacağız.<br />

Biz onların da peşinde değiliz. Olan oldu. Olanlar geri getirilmez. Biz bundan sonra kan dökülmesin<br />

diyoruz. Sen her gün bir iki cinayet işlenmesini ister misin?"<br />

– Sana namus sözü veriyorum. Evini, eylemlerini hiç sormayacağız. Osman'ı, Fatih'i, Selim'i ver bize,<br />

sonra elini kolunu sallaya sallaya git.<br />

Bir süre sustu.<br />

– Örgütten mi korkuyorsun? Senin yakalattığını anlamayacaklar...<br />

– Sorduğunuz kişileri tanımıyorum.<br />

– Yenildiniz! Kaz kafalı yenildiniz! Bunu hâlâ anlamadın mı?.. Bizi uğraştırma!..<br />

– …<br />

Karnıma, başıma ve sırtıma yumruklar inmeye başladı. Tuhaf sesler çıkararak bağırıyorlardı. Ne<br />

korunabileceğim bir sığınak ne de tutunacağım bir dal vardı. Çepeçevre sarılmıştım. Her türlü işkence,<br />

aşağılanma ve silaha karşı savunacağım bedenim olamazdı. Savunacağım ve asla ayaklar altına<br />

almayacağım, devrimci onurum ve inancımdı.<br />

Aniden yeni bir saldırıya geçtiler. Üzerimdeki giysileri yırtarcasına çıkardılar. Atletim, kotum, çoraplarım...<br />

Her şey çıkarıldı. Aralarında çırılçıplak kalmıştım. Sırtüstü yere yatırıldım. Ayaklarımı yukarı<br />

kaldırdılar. İnce bir sopa tabanlarıma inip kalkmaya başladı. Aynı anda göğsüme, başıma tekmelerle<br />

vuruyorlardı. Bir süre sonra durdular. Sopayı tabanlarıma sürtmeye başladılar. Kaldırıldım.<br />

– Geri zekâlı film koptu... Direnecek misin? Diren! Fiziğe karşı fizik... Bir teli çekersen bir noktaya<br />

kadar direnir. Sonra kopar... Fizik...<br />

Fizik sözcüğünü özel bir vurgu yaparak ve yayvanlaştırıp uzatarak söylüyordu.<br />

– Konuşma!.. Diren!... Örgüt şimdi gelip seni kurtarır!<br />

Yeniden yere düşürdüler. Ayaklarıma falaka sopasını bağladılar. Penisime ve serçe parmağıma kabloyu<br />

sardılar. Biri ayağı ile gırtlağıma, diğeri ise göğsüme bastırıyordu. Falaka sopaları daha seri ve şiddetli<br />

vuruluyordu. Uzunca bir süre bu devam etti. Daha doğrusu zaman kavramı yoktu. Gece ile gündüz<br />

ayrımı yok olmuştu. Uzayıp giden bir boşluk vardı.<br />

214

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!