01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Dışarıdan işkence görenlerin sesleri ve bağırtıları gelmese, daha az etkili olurdu bunlar herhalde. Bekliyordum,<br />

bana da sıra gelecek diye...<br />

Oda soğuktu. Titrememek için kendimi zor tutuyordum. Uzun süre yatakta oturdum öylece. Başımda<br />

bekleyen polisten rahatsız olduğumdan yatağa uzanıp yatamıyordum da.<br />

Akşamüzeri işkencecilerin şefi geldi, "ilaçların yanımızda, istediğin zaman seslen verelim" dedi. Ne<br />

yemek istediğimi de sordu. Yemek yiyecek halde değildim zaten, süt istemekle yetindim. Biraz düşününce<br />

açlık grevi yapmamdan çekindikleri için böyle yaptıklarını anladım.<br />

Hâlâ kendimde değildim. Düşünmekte zorluk çekiyordum ve çabuk yoruluyordum. Birkaç tokatta<br />

bayılmam işten bile değildi. Ama ne olursa olsun konuşmayacaktım. Sorguya başladıklarında ya hiç<br />

cevap vermeyecektim, ya da çok kısa cevaplar...<br />

Gece odada yalnız bıraktılar. Ayak bileğimden yatağa kelepçelediler. Diğerlerinin "Artist" diye seslendikleri<br />

işkenceci kelepçeyi tam da ayağımdaki serum yarasının üzerine oturttu. Zaaf sanmasın diye<br />

sesimi çıkarmadım. Kelepçe rahat yatmamı engelliyordu. Bu durumda yaralarımı kollamam olanaksızdı.<br />

Çok rahatsız uyudum o gece. Çoğunu hatırlayamadığım kötü rüyalar gördüm. Bir ara uyandım. Tekrar<br />

uyumam epey zaman aldı.<br />

Sorgu sabahleyin başladı.<br />

* * *<br />

Sorgu odasında bunaltıcı bir hava vardı. Amerikan dizilerindeki polislere özeniyorlardı. Kimi suratına<br />

sert bir ifade vermeye çalışırken, kimi de yüzümden içimi okuyan psikolog pozu takınıyordu. İlk konuşmaları<br />

her zamanki moral bozucu sözlerin neredeyse ikinci baskısıydı.<br />

Şefleri:<br />

– Adın ne? diye sordu.<br />

– Yeter, dedim alaycı bir ses tonuyla.<br />

Cevabım hiçbirinin de hoşuna gitmedi. Bu, sahte kimliğimdeki adımdı çünkü. İlk soran:<br />

– Adın Yeter'se niye doktorlara kayıtlan düzeltin dedin?<br />

– Orası hastane, burası Şube...<br />

Sahte kimliğimde ısrarlı olduğumu anlayınca konuyu değiştirdiler hemen. "Bizimle silahlı çatışmaya<br />

girdin" sözleriyle korkutmaya çalışıyorlardı bu kez de. Polis yaralamanın cezası çok ağırmış... Asıl<br />

kurşun sıkanın onlar olduğunu söyleyince durakladılar. Dava açmamdan çekindikleri belliydi. Gerçekten<br />

de burjuva adaleti işlemiş olsa, beni yaralayanların adam öldürmeye tam teşebbüsten yargılanmaları<br />

gerekirdi.<br />

Esmer, zayıf ve orta boylu polis:<br />

– Annen Şube'nin kapısında, alıp getirelim mi? Önünde ona işkence yapılmasına dayanabilecek misin<br />

bakalım?<br />

– Alıp getirin, o da memnun olur. Hiç olmazsa beni görür...<br />

Tehdit, vaade dönüştü: Soruyu soran, ifade verirsem annemin getireceği eşyaları ve notu bana vere-<br />

178

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!