01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

alıyoruz. Her istediğimizi yaparız. Bize kimse engel olamaz, dedi.<br />

"Sezai Ekinci de öldü" deyince çok sevinmiştim. İçin için güldüğümü belli etmemeye çalışarak:<br />

– Bu isimlerle ilgili söylediklerin doğru olabilir, ama ben hiçbirisini tanımıyorum, dedim.<br />

Çeşitli nedenlerle bu tür sohbetler ileriki günlerde de tekrarlanacaktı.<br />

İkinci gün bu "sohbet"in ardından zorlu bir seans daha düzenlendi, "çarmıh"a germeler, ayaklardan<br />

başaşağı asmalar, falakalar, hayaları sıkmalar vs. Ve yine pelte haline geldikten sonra sürüyerek tuvalete<br />

götürüp uzun uzun tazyikli su altında tutmalar...<br />

İŞKENCECİNİN SESİNDE YENİLGİYİ OKUYORUM<br />

İlk hafta içerisinde mutlaka bir şeyler elde etmek istiyorlardı. Yenilgiyi kabullenmek istemiyorlardı.<br />

Bu nedenle kinle saldırıyorlardı. Bunun sonucunda ayaklarım yere basamayacak kadar şişti. Ayak<br />

başparmağımın tırnağı yerinden kalktı, kan akmaya başladı. Bir "doktor" getirip pansuman yaptırdılar.<br />

"Doktor" tırnağı yerine yerleştirdi. Sonradan birkaç defa daha kontrol ettirdiler.<br />

Birinci haftanın Cumartesi günü yine bir "seans" düzenlenmişti. Bu da "devam mı?", "devam" soru ve<br />

cevaplarıyla başlayıp bitmişti. Beni yine güzel bir "banyo"dan sonra odaya zincirlediler.<br />

Hafta boyunca bir taraftan da Adana ve Ankara Emniyetinden TİKB davalarından arananlara ilişkin<br />

bilgi sormuş olacaklar ki, cevap "seans" bitiminde ulaştı. Komiser Mehmet kaldığım odaya geldi. Vücudumdaki<br />

birkaç yara izini kontrol, etti.<br />

– Sen Sezai Ekinci'ymişsin ya lan!<br />

– Bu isimde birini tanımıyorum. Ben Yakup Bıyık'ım. Hem Sezai Ekinci'yi öldürmemiş miydiniz?<br />

Komiserin sesinde yenilgiyi kabullenişi okumuştum. Bir şey diyemeden, bozulmuş bir şekilde gitti.<br />

İçim, kazanmış insanların rahatlığı ve sevinci ile doluydu.<br />

* * *<br />

İlk hafta içerisinde denedikleri hilelerden birisi de askıda –"çarmıh"ta bırakıp gitme numarası idi.<br />

"Seans" iyice uzamıştı. Ben "çarmıh"ta asılı idim. İşkencecilerin bir kısmı, "bu sefer de sonuç alamayacağız"<br />

inancıyla odadan çıkıp gittiler. Birkaçı hâlâ bunu kabullenmek istemiyordu. İnatla manyetoyu<br />

çevirip duruyorlardı.<br />

En sonunda onlar da:<br />

– Bırakıp gidelim. Bu burada böylece kalsın, diyerek odadan çıktılar. Birisi kapı dışından:<br />

– Konuşmak istersen bizi çağır, diye seslendi.<br />

Hiç ses çıkarmıyordum. Onların kapıdan beni izlediklerini hissediyordum.<br />

Biraz daha vakit geçince birkaç tanesi geldi.<br />

– Ulan sen ne inat adamsın. İnadın yüzünden geberip gideceksin, diyerek beni indirdiler.<br />

Bu numarayı yarı çözülme durumunda olanlara da yapıyorlardı. Ve ne yazık ki çoğu kez de başarılı<br />

oluyorlardı.<br />

112

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!