01.12.2012 Views

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

Adressiz Sorgular

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dost elini uzatan kişiyi, İsmini sordum:<br />

– Rüstem, dedi.<br />

Gözbağının altından baktım. İncecik sıska bir şeydi... Ama yüreği…<br />

Sandalyeye bağlı olarak "sorgu" odasında bekletiliyordum. Birini daha getirdiler. Beni çözdüler. Yeni<br />

geleni karşıma getirmişlerdi, nefesini duyuyordum. İşkenceci bana:<br />

– Buna vur, dedi.<br />

– Niçin vurayım? Bu kez karşımdakine:<br />

– Sen vur, dedi.<br />

Karşımdaki yüzüme bir şamar attı.<br />

– Daha hızlı vur.<br />

Bu kez okkalı bir şamar yedim.<br />

– Bak o sana vurdu, sen de ona vur.<br />

Tanımadığım ve işkence korkusuyla bana şamar atan zavallı birine vurmayacağımı söyledim. İşkenceci<br />

elimi kaldırıp karşımdakine vurmak istedi. Elimi çektim.<br />

– Elimi bırak, dedim.<br />

Elimi bıraktı. Diğerini çıkardılar. Sopayla rastgele vurmaya başladılar. Yere yıkıp ayaklarımı kaldırarak<br />

falaka çektiler. Sandalye demirinin arasına bacağımı geçirip bastılar. Acı içinde kıvranıyordum.<br />

– Ne yapıyorsunuz? Bacağımı kıracaksınız! diye acıyla bağırdım.<br />

– İ... biz de zaten kırmak için uğraşıyoruz? dedi cellatlardan biri.<br />

Yeniden sandalyeye oturttular. Çeşitli resimler getirip tanıyıp tanımadığımı sordular. Ancak ben tanıdığım<br />

kişileri tanımayayım diye gözlerimi yummuştum! Sadece masada topluca duranlara bakmıştım,<br />

ama içlerinde tanıdığım yoktu. Gözlerimi kapamam faşist canileri iyice kudurtmuştu. Yoruluncaya<br />

kadar meydan dayağı çektiler. Tazyikli soğuk su duşuna götürdüler. Biri:<br />

– Elbisesini çabuk giydirin, getirin, dedi.<br />

Neden giysilerimi giydirdiklerine anlam veremiyordum. Acele giyinmemi istiyorlardı. Ama öylesine<br />

bitkindim ki, zar zor giyiniyordum. Giyinir giyinmez iki kişinin koluma girmesiyle yürümeye başladık.<br />

Kapısından yoğun sıcak hava ve parfüm kokusunun yüzüme çarptığı bir odaya girdik. Bir koltuğa<br />

oturtuldum. İstanbul şivesiyle konuşan metalik sesli biri çeşitli sorular sormaya başladı. Yanıt vermeden<br />

dinliyordum. Beni getirenler dürtükleyip, cevap vermemi istiyorlardı. Metalik sesli adam:<br />

– Bizi aptal yerine koyma. Biz de en az senin kadar okumuş insanlarız. Ben Hukuk Fakültesi'ni<br />

bitirdikten sonra, Siyasal'da okudum. Hukuk ve Siyasal diplomam var, dedi.<br />

Son derece bitkindim. Söylediklerinin çoğunu anlamıyordum. Kendisi yurtsever biriymiş, vatan için<br />

çalışıyormuş. Şüphesiz ben de yurtsever ve iyi niyetli biriymişim. Ben de bu vatan için çalışıyormuşum.<br />

Sadece yöntemlerimiz farklıymış. Aslında biz kandırılmışız. Anamız, babamız okumamız için<br />

219

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!