20.09.2015 Views

MALİ DİSİPLİNİN SAĞLANMASINDA ANAYASAL ... - Maliye Bakanlığı

MALİ DİSİPLİNİN SAĞLANMASINDA ANAYASAL ... - Maliye Bakanlığı

MALİ DİSİPLİNİN SAĞLANMASINDA ANAYASAL ... - Maliye Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

u sıkı ilişki nedeniyle Kamu Tercihi Teorisinin teorik temellerini oluşturan<br />

üç önemli varsayım, aynı zamanda Anayasal İktisat Teorisinin de temel<br />

varsayımları olarak kabul edilir. Bu varsayımlar ise; “metodolojik<br />

ferdiyetçilik, rasyonalite ve ekonomik insan (maximand) ve politikayı da bir<br />

mübadele biçimi sayan (catallaxy)” varsayımlardır. Bu üç temel varsayım,<br />

anayasal iktisatçıların ele alış biçimlerine göre aşağıda genel hatlarıyla<br />

incelenmeye çalışılacaktır 30 :<br />

a. Metodolojik Ferdiyetçilik: Toplumda bütün ekonomik ve sosyal<br />

kararlar birey tercihlerine göre belirlenir. Kamu kurumları, kamu<br />

teşebbüsleri, kısaca devleti oluşturan organların kararları temelde birey<br />

tercihlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Kamu Tercihi Teorisi,<br />

politikanın ekonomik analizini yaparken bu ilkeden hareketle kamu<br />

ekonomisinde alınan kararların özel ekonomide olduğu gibi tamamen birey<br />

tercihlerine dayalı olarak gerçekleştiğini varsaymaktadır.<br />

b. Rasyonalite ve “Maximand” İlkesi: Kamu tercihi teorisine göre;<br />

bireyler, rasyonel ve tutarlı tercihlere sahiptirler. Bireyler, kamu<br />

ekonomisinde karar alma sürecinde, piyasa ekonomisindeki davranış<br />

motivasyonunun bir benzerini rasyonel seçimler yaparak göstermektedir.<br />

Bireyler, rasyonel olmaları sonucu faydalarını maksimize edecek tercihlerde<br />

bulunurlar. Kısaca, özel ekonomide olduğu gibi kamu ekonomisinde de<br />

"Homo Economicus" yani "özel çıkar maksimizasyonu" ilkesi geçerlidir. Bu<br />

açıdan, kamu tercihi teorisi, kamu ekonomisinde temel amacın "kamu çıkarı"<br />

veya "toplumsal çıkarı" maksimize etmek olduğu düşüncesini reddeder.<br />

Özel ekonomide tüketici "fayda maksimizasyonu", üretici de "kar<br />

maksimizasyonu" peşinde koşar. Kamu ekonomisinde karar alma sürecinde<br />

seçmenler kendilerine en fazla ekonomik hizmeti sunacak olan siyasal parti<br />

için oylamada bulunurken, siyasal partiler de kendilerine en çok oyu<br />

kazandıracak ve böylece yeniden seçilmeyi garanti edecek ekonomik<br />

programı sunmaya özen gösterirler. Yani, politik karar alma sürecinde,<br />

seçmenler kamusal mallardan sağlanacak "fayda"yı, politikacılar da "politik<br />

karları"nı maksimum düzeye çıkarmaya gayret ederler. Politik sahnede rol<br />

alan “bürokratlar" ise "bütçe maksimizasyonu"nu sağlayarak, büronun<br />

hacmini genişletmek ve bu suretle maaş ve diğer yan gelirlerini, prestijlerini<br />

30 Daha ayrıntılı bilgi için bkz. James M. Buchanan, Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat,<br />

(Yayına Hazırlayanlar: Aytaç EKER-Coşkun Can AKTAN), Aklıselim Matbaası, İzmir 1991;<br />

Vural Fuat SAVAŞ, Anayasal İktisat, Genişletilmiş İkinci Baskı, İzmir 1993, s.42-49;<br />

Coşkun Can AKTAN, Politik İktisat, Anadolu Matbaacılık, İzmir 2000, s.103-104.<br />

133

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!