20.09.2015 Views

MALİ DİSİPLİNİN SAĞLANMASINDA ANAYASAL ... - Maliye Bakanlığı

MALİ DİSİPLİNİN SAĞLANMASINDA ANAYASAL ... - Maliye Bakanlığı

MALİ DİSİPLİNİN SAĞLANMASINDA ANAYASAL ... - Maliye Bakanlığı

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yönetilmiş bulunmaktadır. Ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın sürekli olarak<br />

ülke gündeminde olması durumunda anayasal denk bütçe ilkesinin<br />

uygulanabilirlik düzeyi de önemli ölçüde sarsılmaktadır.<br />

İkinci olarak, bilindiği üzere anayasal denk bütçe kuralının anlamı<br />

gelir ve giderlerin birbirine denk olması gerektiğinin anayasada hüküm altına<br />

alınmasıdır. Böyle bir kuralın anayasada hüküm altına alınmasından önce<br />

bütçe büyüklükleri itibarıyla mevcut durumun titizlikle gözden geçirilmesi<br />

gerekmektedir. Bu kapsamda mevcut durum itibarıyla kamu gelir ve<br />

giderleri birbirine denk olmasa da bütçe açığının merkezi yönetim bütçesi<br />

itibarıyla oldukça düşük seviyede seyretmesi önemli olmaktadır. Aksi<br />

takdirde kuralın uygulanma sonuçları daha ciddi sorunların yaşanmasına yol<br />

açabilecektir. Örneğin 2004 yılı itibarıyla konsolide bütçe dengesinin<br />

GSMH’ya oranı % -7.1 olarak, 2005 yılında ise azalış göstererek % -2<br />

oranında gerçekleşmiştir. Anayasal denk bütçe ilkesinin uygulamadaki<br />

başarısı şüphesiz bütçe birliği ilkesinin sağlanması ve bütçe kapsamı dışında<br />

hiçbir harcama kaleminin bulunmaması ile daha doğru olarak ölçülebilir.<br />

Yoksa faiz dışı bütçe fazlası hesaplanma tekniğinde olduğu gibi bir kısım<br />

bütçe harcamalarının bütçe dışına çıkarılması suretiyle denk bütçe<br />

hazırlamak ve uygulamak imkansız olmayacaktır.<br />

Anayasal denk bütçe ilkesinin başarılı olarak uygulanabilmesi için<br />

kamu sektörü borç stoğunun da düşük tutarda olması önemlidir. Çünkü bir<br />

ülkede kamu kesimine ait borç stoğunun yüksek tutarlarda seyretmesi bütçe<br />

üzerindeki faiz yükünün de önemli düzeylerde olduğunun bir göstergesidir<br />

ve vadesi gelen borçların anapara ve faizleri ile birlikte geri ödenmesi<br />

gerekmektedir. Bunların ödenmesi ise kamu gelirleri ile yapılacağı için,<br />

vergi gelirlerinin yetersiz olması durumunda refinansman politikası ile tekrar<br />

borçlanmaya başvurulması zorunlu hale gelebilmektedir. 2005 yıl sonu<br />

itibarıyla Türkiye’de merkezi yönetim toplam borç stoğu tutarı 331.2 milyar<br />

YTL’dir. Bunun % 73.9’u iç borca, % 26.1’i ise dış borca aittir. Merkezi<br />

yönetim toplam borç stoğunun GSMH’ya oranı ise 2005 yılı itibarıyla %<br />

68.1 oranında gerçekleşmiştir. Her nekadar bu oran % 60 olan Maastricht<br />

Anlaşması kriterine yaklaşmış olsa da yine de bir ülke ekonomisi için ciddi<br />

bir yük oluşturmaktadır.<br />

Şüphesiz bir ülkede anayasal denk bütçe ilkesinin uygulanabilirlik<br />

kriterleri içinde en önemlilerinden birisi ise, iktidardaki hükümetlerin bu<br />

mali kuralı anayasada hüküm altına almaları konusunda istekli olmalarıdır.<br />

415

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!