Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
alacağını ve Müjde’nin yoksullara vaaz edilmesini nasıl yasaklayacaklarını görür. Allah’ın<br />
sevgisinin günahkar insandan nasıl saklanacağını ve bazı kimselerin O’nun lütfunu nasıl ticari<br />
bir mal gibi kullanacağını görür. Tapınağın durumunu görünce, kızgınlık, yetki ve güç ifadesi<br />
O’nun yüzünde belirir. İnsanların dikkati O’na çevrilir. Kutsal olmayan bu işe kendilerini<br />
kaptırmış olanların gözleri, O’nun üzerinde sabitleşir. Bakışlarını O’ndan ayıramazlar. Bu<br />
Kişi’nin, onların akıllarından geçeni okuduğunu ve onların gizli duygularını ortaya çıkardığını<br />
hissederler. İsa’nın, bakışlarıyla onların kötülüklerini yüzlerinden okuduğunu fark eden bazıları<br />
yüzlerini gizlemeye çalışır.<br />
Telaş, pazarlık ve satış sırasında oluşan gürültü diner ve tapınağa acı veren bir sessizlik<br />
çöker. Halk korkuya kapılır. Yaptıklarının hesabını vermek için sanki yargılanmak üzere<br />
Allah’ın huzuruna çıkmış gibidirler. İsa ya baktıklarında, ilahiliğin insan bedeninde<br />
parıldadığını görürler. Gökyüzünün Hakimi son günde Yargıç’ın duracağı gibi durur. O gün,<br />
O’nu saracak olan görkemle kuşatılmış değildir; fakat ruhu okuyan güçle kuşatılmıştır.<br />
Kalabalıktaki herkese tek tek dikkat ederek, onlara şöyle bir bakar. Ağırbaşlılığı ile onlara<br />
yüceliğini gösterir ve ilahi bir ışık O’nun yüzünü aydınlatır. İsa konuştuğunda, O’nun ezgi ve<br />
ahenk dolu sesinin - hahamlar ve yöneticilerin ihlal ettiği yasayı Sina Dağı’nda ilan eden sesin -<br />
tapınağın kemerleri boyunca yankılandığı duyulur: Çıkarın bunları buradan!; Babamın Evi’ni<br />
pazar yerine çevirmeyin!...”<br />
Yavaşça merdivenden inerek ve tapınağın girişinde yerden topladığı iplerle yaptığı kamçıyı<br />
onlara göstererek, içeride pazarlık eden-lerin ve satıcıların dışarı çıkmalarını buyurur. Daha<br />
önce hiç göstermediği bir kızgınlık ve sertlik hareketiyle para değiştirenlerin masalarını devirir.<br />
Paralar yerlere saçılır ve mermerin üzerine düşerken ses çıkarırlar. Hiç kimse, O’nun buna<br />
yetkisi olup olmadığını sormaya kalkışmaz. Hiçbiri, kötü yoldan kazandıkları ve yere saçılan<br />
paralarını yerden toplamaya cesaret etmez. İsa elinde ipten yaptığı kamçı ile onlara vurmaz;<br />
fakat O’nun elindeki bu basit kamçı, onlarda ışıldayan korkunç bir kılıç gibi etki yapar. Tapmak<br />
görevlileri, vurgunculuk yapan hahamlar, simsarlar ve sığır tüccarları, koyunları ve öküzleriyle<br />
birlikte, O’nun varlığı tarafından lanetlenmekten kurtulmayı düşünerek tapınağı terk ederler.<br />
O’nun ilahiliğinin açığa çıktığını gören halk, paniğe kapılır. Solgun dudaklarından yüzlerce<br />
kişinin korku dolu çığlıkları duyulur. Hatta öğrencileri bile korkarlar. Böyle davranması O’nun<br />
karakterine uymadığı için, O’nun sözlerinden çok korkmuşlardır. Öğrencileri Kutsal Kitap’taki<br />
O’nunla ilgili şu sözü hatırlarlar: “Evin için gösterdiğin çaba beni yiyip tüketecek.” Gürültülü<br />
kalabalık, kısa bir süre sonra malları ile birlikte Rab’bin tapınağından çıkar ve oradan uzaklaşır.<br />
Tapınağın avluları kutsal olmayan bu işten kurtulur ve telaşın yerini derin bir sessizlik ve<br />
kutsallık görüntüsü alır. Dağı bir zamanlar kutsal kılan Rab’bin varlığı, şimdi tapınağı kutsal<br />
kılmış ve onu tekrar onur-landırmıştır.<br />
İsa, tapınağın arındırılmasında Mesih olarak hizmetini belirtiyor ve görevine başlıyordu.<br />
İlahi varlığın içinde konut kurması için kurulan o tapınak, İsrail’e ve dünyaya bir ders<br />
olmalıydı. Sonsuz çağlardan beri, kutsal ve yüce Seraftaninsana dek, her yaratığın, Yüce Yaradan’ın<br />
konut kurabileceği birer tapınak olması Allah’ın amacıydı. İnsanlık günah yüzünden<br />
94
Change language