06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Kargaşa ve çekişmenin ortasında çölden, sert, ürkütücü fakat umut verici bir ses duyuldu:<br />

“Tövbe edin; Göklerin Egemenliği yaklaşmıştır.” Yeni ve farklı bir güç insanları harekete<br />

geçirdi. Peygamberler, Mesih’in gelişini, gelecekte uzun süre sonra gerçekleşecek bir olay<br />

olarak bildirdiler. Fakat şimdi, bu peygamberliğin gerçekleştiği bildiriliyordu. Yahya’nın tek<br />

başına ortaya çıkması, onu dinleyenlerin düşüncelerini eski peygamberlere yöneltti.<br />

Davranışları ve kıyafetiyle İlyas peygambere benziyordu. İlyas’ın ruhu ve gücüyle ulusal<br />

yozlaşmaya karşı çıktı ve halkın günahlarını kınadı. Sözleri açık, anlaşılır ve ikna ediciydi.<br />

Birçok kimse onun ölümden dirilen peygam-berlerden biri olduğuna inanıyordu. Ülkenin tümü<br />

heyecan içindeydi ve halk çöle akın etti.<br />

Yahya, Mesih’in gelişini halka ilan etti ve onları tövbe etmeye çağırdı. Günahtan arınmanın<br />

simgesi olarak onları Ürdün ırmağında vaftiz etti. Böylece onlara önemli bir ders vererek,<br />

kendilerinin Allah m seçilmiş halkı olduğunu iddia edenlerin, günahla bozulmuş kimseler<br />

olduklarını; yaşamlarını ve kalplerini arındırmadan, Mesih’in krallığında onlar için yer<br />

olmayacağını bildirdi. Prensler, hahamlar, askerler, vergi görevlileri ve köylüler peygamberi<br />

dinlemeye geldiler. Allah’ın kutsal uyarısı onları bir süre için korkuttu. Birçok kimse tövbe etti<br />

ve vaftiz oldu. Her mevkiden insan, onun açıkladığı Mesih’in krallığında yer alabilmek için<br />

Vaftizci’nin isteklerini yerine getirdi.<br />

Birçok din yorumcusu ve Ferisi, günahlarını itiraf edip vaftiz olmaya geldiler. Kendilerini<br />

diğer insanlardan üstün görmüşlerdi ve insanları, kendi dindarlıklarının onlarınkinden daha<br />

üstün olduğunu düşünmeye yöneltmişlerdi; ve şimdi onların hayatındaki gizli suçlar ve sırlar<br />

açığa çıkmıştı. Fakat Kutsal Ruh tarafından Yahya’ya, bu insanların çoğunun, günahın gerçek<br />

kanısına sahip olmadıkları bildirildi. Onlar zamana uyan kimselerdi. Peygamberin arkadaşları<br />

olarak, gelen Kral ile lütuf bulacaklarını umut ediyorlardı. Bu sevilen genç öğretmenin ellerinde<br />

vaftiz edilerek insanların üzerindeki etkilerini güçlendirmeyi düşündüler.<br />

Yahya onları karşıladığı zaman, şu sözlerle kınadı: “Engerekler soyu!... Gelecek olan<br />

öfkeden kaçmanız için sizi kim uyardı? Günahlarınızdan döndüğünüzü kanıtlayan ürünler<br />

getirin. Tövbe edin. Kendi kendinize ’atamız İbrahim’dir’ demeye kalkışmayın. Çünkü size<br />

diyorum ki; Tanrı, İbrahim’e şu taşlardan çocuk çıkaracak güçtedir.”<br />

Yahudiler, Allah’ın İsrail’e sonsuz lütuf vaadini yanlış yorumladılar. “Gündüzleyin ışık<br />

olsun diye güneşi veren, geceleyin ışık olsun diye ayın ve yıldızların kanunlarını koyan;<br />

dalgalar gürleyinceye dek denizi karıştıran; O’nun ismi, orduların Rab’bidir; eğer o kanunlar<br />

benden uzaklaşırsa, İsrailoğulları benim önümde bir millet olmaktan sonsuza dek çıkar. Rab<br />

şöyle diyor; Eğer yukarıda gökler ölçülebilirse ve aşağıda yerin temelleri aşılabilirse, ben de o<br />

zaman tüm yaptıklarından ötürü İsrail’in zürriyetini kendimden atarım.” Yahudiler, İb-rahim’in<br />

soyundan gelmelerinin, doğal olarak onlara, bu vaadin kendileri için verildiğini iddia etme<br />

hakkı verdiğini düşünüyorlardı. Fakat onlar, Allah’ın belirttiği şartları görmezlikten geldiler.<br />

Vaadi vermeden önce O, şöyle demişti: “Yasamı onların içine işleyeceğim; ve onların<br />

kalplerine yazacağım; onların Tanrı’sı olacağım ve onlar da benim halkım olacaklar... Fakat<br />

onların yaptığı kötülükleri affedeceğim ve onların günahlarını artık hiç anmayacağım.”<br />

57

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!