06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

kimse, O’nun ölümden dirilen Musa peygamber olabileceğini düşünüyordu. Çünkü O, İsrail<br />

tarihi ve peygamberliklerle ilgili tam bir bilgiye sahipti.<br />

Mesih’in gelişinden önce, İlyas’ın kendisinin bizzat tekrar belireceğine de inanılıyordu.<br />

Yahya bu beklentiyi kabul etmedi. Fakat onun sözlerinin daha derin bir anlamı vardı. İsa, daha<br />

sonra Yahya’dan bahsederek şöyle dedi: “Eğer bunu kabul etmek isterseniz, gelecek olan İlyas,<br />

O’dur.” Yahya, İlyas’ın ruhu ve gücüyle geldi. Eğer Yahudi- ler onu kabul etselerdi, o zaman<br />

İlyas’ın işleri tamamlanacaktı. Fakat onun mesajını kabul etmediler. Vaftizci, onlar için İlyas<br />

değildi. Gerçekleştirmek için geldiği görevi, onlar için yerine getiremezdi.<br />

Ürdün’de toplananların çoğu İsa’nın vaftizinde oradaydı. Fakat o zaman verilen belirti<br />

onların çok azma görünmüştü. Vaftizci’nin görev yaptığı aylar boyunca, birçok kimse tövbeye<br />

yapılan çağrıya ilgi göstermeyi reddetti. Böylece kalplerini taşlaştırmışlar ve anlayışlarını<br />

karartmışlardı. Gökyüzü, vaftizi sırasında İsa’ya tanıklığını ilettiğinde, onlar bunu<br />

kavrayamadılar. Görünmez Olan’a iman içerisinde hiç bakmamış olan gözler, Allah’ın<br />

görkeminin vahyine de bakmadılar; O’nun sesini hiç duymamış olan kulaklar, tanıklık eden<br />

sözleri duymadılar. Bu günümüzde de böyledir. İsa’nın ve elçilik eden meleklerin varlığı,<br />

inananların arasında sık sık görülür ve buna karşın birçok kişi bunu bilmez. Onlar olağan dışı<br />

hiçbir şey fark etmezler. Fakat bazılarına Kurtarıcının varlığı görünür. Barış ve sevgi onların<br />

kalplerini canlandırır. Onlar teselli edilir, cesaretlendirilir ve kutsanır.<br />

Kudüs’lü liderler Yahya’ya, “Niçin vaftiz ediyorsun?” diye sordular. O’nun cevap vermesini<br />

bekliyorlardı. Vaftizci, ansızın kalabalığa şöyle bir baktığında, gözleri parıldadı, yüzü<br />

aydınlandı ve tüm varlığı ile derin bir duygu seline kapıldı. Ellerini uzatarak haykırdı: “Ben<br />

suyla vaftiz ediyorum, ama aranızda tanımadığınız bir Kişi duruyor. Benden sonra gelen O’dur.<br />

Ben, O’nun çarığının bağlarını çözmeye bile layık değilim.”<br />

Yüksek Kurul’a götürülecek olan mesaj açık ve netti. Yahya’nın sözleri, uzun süre önce vaat<br />

edilen Kişi’den başkasını kastetmiyordu. Mesih, onların arasındaydı. Başkâhinler ve diğer<br />

Yahudi liderler şaşkınlık içinde, Yahya’nın sözünü ettiği Kişi’yi bulmayı ümit ederek<br />

meydanda toplanmış olan insanlara doğru baktılar. Fakat kalabalığın arasında O’nu fark<br />

edemediler.<br />

Yahya, Vaftizi sırasında İsa’dan Allah’ın Kuzusu olarak söz ettiğinde, Mesih’in hizmeti yeni<br />

bir boyut kazandı. Peygamberin düşünceleri, Yeşaya’nın sözlerine yöneldi: “O, boğazlanacak<br />

Kuzu gibi getirildi.” Yahya daha sonraki haftalar boyunca peygamberlikler ve adak hizmeti<br />

üzerinde yeniden ve ilgiyle çalıştı. Mesih’in görevinin iki evresini açıkça ayırt edemedi: acı<br />

çeken bir kurban ve galip gelen bir kral olarak. Fakat O’nun gelişinin, başkâhinlerin ve halkın<br />

sezdiğinden daha büyük bir önem taşıdığını gördü. Çölden dönüşünde, kalabalığın arasında<br />

İsa’ya baktığında kesin bir şekilde, insanlara gerçek karakterinin bazı işaretlerini vermesi için<br />

O’nu aradı. Kurtarıcı’nın, görevini o an açıklamasını adeta sabırsızlıkla bekledi. Fakat İsa,<br />

hiçbir söz söylemedi ve bir belirti göstermedi. Vaftizci’nin kendisi hakkındaki açıklamasına<br />

79

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!