06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

vahiyleri, peygamberlik kayıtlarında gece gündüz araştırdı. Vakit dolmuştu. Bir Romalı<br />

hükümdar Siyon tepesi üzerindeki sarayda oturdu. Allah’ın yüce buyruğu ile Mesih doğdu.<br />

Yeşaya’nın, Mesih’in görkemini belirten hayranlık dolu açıklamaları, onun gece gündüz<br />

sürekli üzerinde çalıştığı konuydu. İşay’ın kökünden dal, “yeryüzünde ezilenler için dürüstçe<br />

karar vererek”; adaletle hükümranlık edecekbir Kral “ve insan için, fırtınadan sakla-nacak bir<br />

yer gibi; ... yorucu bir diyarda büyük bir kaya gölgesi gibi olacak;”artık İsrail’e “terk edilmiş”<br />

ve onun ülkesine de “virane” denmeyecek. Fakat ona Rab’bin halkı, “heftsi-ba”ve onun<br />

ülkesine de “beula”denilecek; Çünkü Rab onu seviyor.” Yalnız olan peygamberin kalbi, bu ilahi<br />

düşüncelerin görkemiyle doldu.<br />

Kral’a baktığında, O’nun güzelliğini görünce kendisini unuttu. Kendisinin, O’nun kutsal<br />

görkemine bakmaya layık olmadığını düşündü. Kimseden korkmadan bir gökyüzü elçisi olarak<br />

görevine baş-lamaya hazırdı. Çünkü İlahi Olan’a bakmıştı. Kralların Kralı’nın önünde eğildiği<br />

için dünyasal hükümdarların önünde cesurca ve korkmadan durabilirdi.<br />

Yahya, Mesih’in krallığının doğasını tam olarak anlayamadı. O, İsrail’in düşmanlarından<br />

kurtarılmasını arzuladı. Fakat Mesih’in doğruluk içinde gelişi ve İsrail’in kutsal bir millet olarak<br />

tekrar kurulması, onun en büyük ümidiydi. Böylece O’nun doğumunda verilen peygamberliğin<br />

gerçekleşeceğine inanıyordu.<br />

O’nun kutsal anlaşmasını anmak;... Biz, düşmanlarımızın elinden kurtarıldığımız için, O’nun<br />

önünde kutsallık ve doğruluk içinde, yaşamımızın tüm günlerinde O’na korkusuzca ibadet<br />

edebiliriz.” O, halkını kandırılmış, kibirli ve günahlarının içerisinde uyumakta buldu. Onları<br />

kutsal bir yaşama çağırmayı arzuladı. Allah’ın iletmesi için ona verdiği mesaj, onların<br />

ilgisizliğini gidermek ve büyük kötülükleri yüzünden onları uyarmak içindi. Müjde’nin tohumu<br />

ekilmeden önce kalbin toprağı sürülmeliydi. Onlar, Mesih’ten şifa dilemeden önce içinde<br />

bulundukları günahlardan zarar görme tehlikesine karşı uyarılmalıydılar.<br />

Allah gökyüzü elçilerini günahkarı pohpohlamak için göndermez. O, hiçbir barış mesajını,<br />

kutsal olmayanları ölümcül bir güvenliğe sürüklemek için vermez. Yanlış yolda olanların<br />

vicdanları üzerine ağır yükler getirir ve vicdani hükümleriyle kalplerini etkiler. Elçilik eden<br />

melekler, günahkarın Allah’a olan ihtiyaç duygusunu derinleştirmek ve “kurtarılmak için ne<br />

yapmalıyım?” diye haykırması için, ona Allah’ın uyarılarını iletirler. İşte o zaman tövbekara<br />

uzanan el, onu günahtan kurtarır. Günahı kınayan ve günahkarın kibrini ve hırsını utanca<br />

dönüştüren ses, en nazik ve sevgi dolu bir şekilde sorar: “Senin için ne yapmamı istersin?”<br />

Yahya göreve başladığında, ülke kargaşa içindeydi ve bir devrimin eşiğindeydi. Arhelaos’un<br />

tahtı bırakmasından sonra, Yahudiye tamamen Roma’nın denetimine geçmişti. Romalı valilerin<br />

zalimliği, zorbalığı ve ülkeye putperest simge ve gelenekleri getirmek için kararlı bir şekilde<br />

çaba harcamaları, İsrail’in en cesur insanlarının öldürüldüğü ve binlerce kişinin kanıyla<br />

bastırılan ayaklanmanın çıkmasına sebep oldu. Tüm bunlar, Roma’ya ulusça duyulan nefreti<br />

daha da artırdı ve onun gücünden kurtulma arzusunu canlandırdı.<br />

56

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!