06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

“Aralarında hangisinin en büyük olacağı ile ilgili bir çekişme oldu.” Öğrencilerin arasındaki<br />

bu çekişme İsa’yı çok üzdü; yüreğini derinden yaraladı. Öğrenciler hala İsa’nın, gücünü<br />

kullanması ve Da-vut’un tahtına geçmesi gerektiği fikrini savunuyorlardı ve her biri de bu<br />

krallıkta en yüksek mevkii almayı arzuluyordu. Kendileri ve diğerleri hakkında değer biçtiler;<br />

kendilerini diğer kardeşlerinden sürekli daha üstün gördüler. Yakup ve Yuhanna’nın Göksel<br />

Egemenlikte İsa’nın sağında ve solunda yer almak istemesi, diğerlerini kızdırdı. Bu ikisinin en<br />

yüksek konuma sahip olmak istemesi öğrencilerin arasında bir çekişmeye sebep oldu. Diğerleri<br />

kendileri hakkında yanlış hüküm verildiğini, İsa’ya olan bağlılıklarının ve yeteneklerinin takdir<br />

edilmediğini düşündüler. Yakup ve Yuhanna’yı en çok kıskanan ve onlara karşı kötülük<br />

besleyen Yahuda idi.<br />

Öğrenciler Fısıh yemeğini yiyecekleri odaya girdiklerinde yürekleri küskün düşüncelerle<br />

doluydu. Yahuda İsa’nın sol yanma yaklaştı; Yuhanna O’nun sağındaydı. Eğer en yüksek bir<br />

mevki varsa, Yahuda onu elde etmek istiyordu; bunun İsa’nın yanı olduğunu düşünüyordu.<br />

Yahuda bir haindi.<br />

Aralarında bu kez başka bir çekişme sebebi ortaya çıkmıştı. Yemekli bir toplantıda<br />

hizmetkarın, konukların ayaklarını yıkaması bir gelenekti. Böylece hizmet için hazırlık<br />

yapılırdı. Testi, leğen ve havlu ayak yıkama işlemi için hazırdı; fakat ortada hizmetkar yoktu ve<br />

bunu yapmak öğrencilere düşerdi. Her biri küskün olan öğrencilerin hiçbiri de bir hizmetkarın<br />

görevini yapmak istemiyordu. Bu olay karşısında ilgisiz kaldılar ve sanki kendileri için hiçbir<br />

şey yapılmayacakmış gibi davrandılar. Sessizlikleriyle buna tenezzül etmediklerini gösterdiler.<br />

Onlar bu kadar ilgisiz davranırlarsa Şeytan’ın, öğrencileri düşürmeye kararlı olduğu tuzaktan<br />

İsa onları nasıl kurtaracaktı? Sadece öğrenci olduklarını iddia etmelerinin ve övünmelerinin<br />

kendisinin gerçek öğrencileri olmaları ve Göksel Egemenlikte yer almaları için yeterli<br />

olmadığını nasıl gösterebilirdi? Gerçek yüceliğin tevazu ve sevgi dolu bir hizmetle mümkün<br />

olduğunu nasıl gösterebilirdi? Yürek-lerine sevgi tohumunu nasıl ekecek ve onlara anlatmak<br />

istediği şeyi anlamalarını nasıl sağlayabilecekti?<br />

Öğrenciler, birbirlerine hizmet etmek için hiçbir harekette bulunmadılar. İsa onların ne<br />

yapacaklarını görmek için bir süre bekledi. Hareket etmesini güçleştiren dış giysisini çıkararak<br />

eline bir havlu aldı ve beline sardı. Öğrenciler dikkatle O’na doğru bakıyor ve ne yapacağını<br />

merak ediyorlardı. “Sonra bir leğene su doldurup öğrencilerinin ayaklarını yıkamaya ve beline<br />

doladığı havluyla kurulamaya başladı.” Bu hareket öğrencilerin gözlerini açtı. Yaptıkları<br />

hareketlerden dolayı utandılar. Hiçbir şey söylemediği halde İsa’nın, kendilerine gücendiğini<br />

fark ettiler.<br />

Böylece İsa öğrencilerine olan sevgisini gösterdi. Onların bencil duyguları İsa’yı çok<br />

üzmüştü; fakat İsa onlarla hiçbir tartışmaya girmedi. Bunun yerine onlara asla unutamayacakları<br />

bir ders verdi. Onlara duyduğu sevgi asla azalmadı. Baha’nın her şeyi kendisinin ellerine<br />

verdiğini; kendisinin Allah’tan geldiğini ve yine Allah’a gideceğini biliyordu. İlahiliğinin<br />

tamamen bilincindeydi; fakat yüceliğini ve gör- ! kemini bir kenara bırakıp bir hizmetkar<br />

413

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!