06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 6.<br />

ld z n Gördük<br />

Mesih, Kral Hirodes’in zamanında Yahudiye’nin Beytlehem kasabasında doğduğu sırada,<br />

doğudan Kudüs’e gökbilimciler geldi. “Yahudilerin yeni doğan Kral’ı nerede? Çünkü O’nun<br />

yıldızını doğuda gördük ve kendisine tapınmaya geldik” diye soruşturuyorlardı. Doğudan gelen<br />

gökbilimciler, filozoflardı. Onlar, soylu kişilerden oluşan geniş ve nüfuzlu bir halk<br />

sımfındandılar. Ülke zenginliğinin ve eğitiminin çoğunu onlar oluşturuyordu. Onların arasında,<br />

insanların kolay aldanmalarından yararlananların yanı sıra, tabiatta Allah’ın işaretleri üzerinde<br />

çalışan, bilgelikleri ve doğruluklarıyla onurlandırılmış dürüst insanlar da vardı. Mesih’e gelen<br />

gökbilimcilerin karakteri de böyleydi.<br />

Allah’ın ışığı, putperestlerin karanlığında parladı. Bu bilginler, yıldızlı gökyüzünü incelerken<br />

ve onun parlak yolları içinde gizli olan sırrı çözmeye çalışırken, Yüce Yaradan’ın ihtişamını<br />

gördüler. Daha net bilgiler arayarak, Kutsal Yazılar’a döndüler. Kendi ülkelerinde de, ilahi bir<br />

Öğretmen’in1gelişini önceden bildiren peygamberlik yazıları bir hazine gibi korundu. Balam,<br />

bir zamanlar Allah’ın bir peygamberi olmasına rağmen, daha sonra büyücülerin arasına<br />

katılmıştı; O, Kutsal Ruh’un yardımıyla İsrail’in huzura kavuşacağını ve Mesih’in geleceğini<br />

önceden bildirmişti; ve onun peygamberlikleri, geleneksel bir şekilde asırlar boyunca elden ele<br />

geçti. Fakat Eski Antlaşma’da, Mesih’in gelişi daha belirgin bir şekilde gösterildi. Bilginler,<br />

Mesih’in gelişinin yaklaştığını ve tüm dünyanın Allah’ın yüceliğinin ilmiyle dolacağını sevinçle<br />

öğrendiler.<br />

Gökbilimciler, o gece Allah’ın görkemi Beytlehem tepelerini sardığı zaman, gökyüzünde<br />

gizemli bir ışık görmüşlerdi. Işık söndüğünde, yukarıda ışıldayan bir yıldız belirdi ve<br />

gökyüzünde bir süre kaldı. Bu belirli bir yıldız ya da gezegen değildi ve onların çok ilgisini<br />

çekti. Bu yıldız, parıldayan meleklerin uzaktaki birlikteliğiydi. Fakat gökbilimciler bundan<br />

habersizdi. Buna karşın onlar, yıldızın onlar için özel bir anlam taşımasından çok etkilendiler.<br />

Başkâhinlere ve filozoflara danıştılar ve eski kayıtlardaki yazıları incelediler. Balam’ın<br />

peygamberliği şöyleydi: “Yakup’un soyundan bir yıldız doğacak ve İsrail’den bir asa çıkacak.”<br />

Bu garip yıldız, Vaat edilen Kişi’nin müjdecisi olarak gönderilmiş olabilir miydi?<br />

Gökbilimciler, gökyüzünden gönderilen gerçeğin ışığını almışlardı ve bu onlara, şimdi daha<br />

parlak ışınlarla parladı. Düşlerinde, Yeni Doğan Prens’i aramaya gitmeleri bildirildi. İman<br />

sayesinde İbrahim, miras alacağı ülkeye gitmek üzere çağrıldığı zaman Allah’ın sözünü dinledi<br />

ve “nereye gideceğini bil-meden” yola çıktı.İsrail’in vaat edilen ülkeye doğru bulut sütununu<br />

takip ettiği gibi, Yahudi olmayan gökbilimciler vaat edilen Kurtarıcı’yı bulmak için yola<br />

çıktılar. Ülkenin doğu Bölüm ü, çok değerli zenginliklerle doluydu ve bilginler yola eli boş<br />

çıkmadılar. Prenslere ve yüksek makam sahibi kimselere bir saygı hareketi olarak, hediye<br />

sunmak bir gelenekti ve ülkenin gücünün yettiği en zengin hediyeler, kendisinde dünyanın tüm<br />

ailelerinin kutsandığı Kişi’ye sunuldu. Yıldızı gözden kaybetmemek için, yolculuğun geceleyin<br />

yapılması gerekliydi. Fakat bilginler aradıkları Kişi hakkında, peygamberlikle ilgili ve<br />

geleneksel sözleri tekrarlayarak, hoşça vakit geçiriyorlardı. Dinlenmek için her durduklarında,<br />

peygamberlikleri incelediler ve onlarda, kendilerine ilahi bir şekilde rehberlik edildiği kanısı<br />

30

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!