06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

için birçok kimse çok uzaklardan gelmişti. Her yandan “Büyük Doktor Mesih’i istiyoruz” diye<br />

feryatlar yükseliyordu. Böyle durumlarda cüzam belirtisi görülen kişiler hahamlar tarafından<br />

muayene ediliyordu. Birçok kimseye eşlerinin, çocuklarının ya da arkadaşlarının cüzamlı<br />

olduğu bildiriliyordu. Bunun üzerine bu zavallılar yuvalarını terk etmek, kendilerine bakan<br />

dostlarından ayrılmak zorunda kalıyorlar ve çevrelerinde kendilerine yaklaşan yabancılara<br />

cüzamlı olduklarını “Kirli, kirli!” diye bağırarak uyarmaları gerekiyordu. İsa’nın şifa dağıtan<br />

elleri hiçbir zaman bu iğrenç cüzam hastalığına yakalanan insanlara dokunmaktan<br />

kaçınmamıştı. Şimdi ise bu eller göğsünde hareketsizce duruyordu. Teselli dolu şu sözleri<br />

söyleyen dudakları ise şimdi sessizdi: “İsterim, temiz ol.” Birçok kimse hahamlardan merhamet<br />

ve yardım diledi; fakat boşunaydı. Onlar yaşayan Mesih’i tekrar aralarında görmek istiyorlardı.<br />

Israrla O’nu istiyorlardı. Geri dönmek istemiyorlardı. Fakat hastalarını getirenlerin hepsi de<br />

tapınağın girişinde bekleyen askerler tarafından geri çevrildiler ve oradan uzaklaştırıldılar.<br />

Kurtarıcı tarafından iyileştirilmeyi umarak gelen hasta ve acı çeken insanlar büyük bir hayal<br />

kırıklığına uğradılar. Şehrin cadde ve sokakları yas tutanlarla doluydu. İsa’nın şifalı<br />

dokunuşundan yoksun olan hastalar ölüyordu. Hekimlerin çabalan boşunaydı. Onları<br />

iyileştirebilecek olan tek Kişi şimdi Yusufun mezarında yatıyordu. Acı çeken insanların<br />

feryatları dünyanın büyük bir ışığı yitirdiğini açıkça gösteriyordu. Mesih’ten yoksun kalan<br />

dünya artık tamamen karanlığa gömülmüştü. “O’nu çarmıha gerin!” diye bağıranların çoğu<br />

kendilerinin başına gelecek olan felaketin farkına varmışlardı. Şu anda eğer Kurtarıcı yaşasaydı<br />

şöyle bağırırlardı: Bize İsa’yı verin!<br />

Halk İsa’nın hahamlar tarafından ölüme mahkum edildiğini öğrenince O’nun ölümü ile ilgili<br />

sorular sormaya başladılar. O’nun yargılanmasıyla ilgili ayrıntılar mümkün olduğunca halktan<br />

gizlendi; fakat O mezarında yatarken ismi binlerce kişinin dudaklarında anılıyor, hahamlar ve<br />

din bilginlerinin O’nu insafsızca yargıladıkları haberi dilden dile dolaştı ve her yere yayıldı.<br />

Akıllı ve doğru hüküm veren insanlar hahamlardan ve din bilginlerinden Eski Ahit’in Mesih ile<br />

ilgili Bölüm lerini açıklamalarını istediklerinde yanlış bir izlenim yaratma çabasında olan<br />

hahamlar ve din bilginleri ne diyeceklerini şaşırdılar ve adeta çılgına döndüler. Mesih’in acı<br />

çekmesi ve ölümü ile ilgili peygamberlikleri açıklayamadılar ve onlara sorular soran birçok<br />

kimse Kutsal Yazı’nın yerine geldiğinin farkına vardı.<br />

Zevk alacaklarını düşündüklerini intikam, hahamlara ve din bilginlerine bu kez acı vermeye<br />

başlamıştı. Halkın büyük ölçüde tepkisini çektiklerini biliyorlardı. İsa’ya karşı kışkırttıkları<br />

birçok kişinin bu kez gerçekleştirdikleri bu utanç dolu işlerden dolayı bu kez kendilerine karşı<br />

olduklarını biliyorlardı. Hahamlar İsa’nın bir sahtekar olduğuna inanmaya çalıştılar; fakat bu<br />

boşunaydı. Onlardan bazıları Lazar’ın mezarının başında bulunmuşlar ve İsa’nın ölü bir kimseyi<br />

nasıl dirilttiğini görmüşlerdi. Mesih’in şimdi kendi kendisini diriltip karşılarına çıkmasından<br />

korkuyorlardı. O’nun ölüp sonra tekrar dirilmeye gücünün olduğunu duymuşlardı. O’nun şu<br />

sözlerini hatırladılar: “Bu tapınağı yıkın! O’nu üç günde yeniden kuracağım.” Yahuda, İsa’nın<br />

Kudüs’e son yolculuğu sırasında öğrencilere söylediği sözleri bildirmişti: “Şimdi Kudüs’e<br />

gidiyoruz. İnsanoğlu hahamların ve din bilginlerinin eline teslim edilecek. O’nu ölüm cezasına<br />

495

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!