06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Ferisilerin bir tek umudu kalmıştı. O da adamın ailesini korkutmaktı. Ciddi görünmeye<br />

çalışarak onlara sordular: “Öyleyse şimdi nasıl görüyor? Adamın annesi ve babası kendilerini<br />

tehlikeye atmaktan korkuyorlardı; çünkü İsa’yı Mesih olarak kabul edenlerin “havradan<br />

kovulacağı” bildirilmişti; yani, 30 gün boyunca havradan uzaklaştırılıyorlardı. Bu süre içinde<br />

suçu işleyen kişinin evinde hiçbir çocuk sünnet edilemez ve hiçbir ölünün ardından yas<br />

tutulamazdı. Bu ceza büyük bir felaket olarak görülürdü; ve eğer pişman olmazsa, suçu işleyen<br />

kişi çok daha büyük cezalara çarptırılırdı. Oğullarının iyileşmesini sağlayan bu harikulade iş,<br />

onun anne ve babasını ikna etmişti. Şöyle cevap verdiler: “Bunun bizim oğlumuz olduğunu ve<br />

kör doğduğunu biliyoruz; fakat şimdi nasıl gördüğünü ve gözlerini kimin açtığını bilmiyoruz.<br />

Ona sorun! Ergin yaştadır. Size kendisi cevap versin.” Yahudilerden korktukları için böyle<br />

konuşmuşlardı.5Böylece tüm sorumluluk oğullarının üzerine geçti; çünkü İsa’yı Mesih olarak<br />

kabul ettiklerini söylemeye cesaret edemediler.<br />

Ferisilerin içine düştükleri zor durum, onların şüpheleri ve önyargıları, gerçeğe karşı<br />

inançsızlıkları, özellikle yoksul ve mütevazı halk kesiminin gözünü açıyordu. İsa halkın<br />

arasında sık sık onları iyileştirmeye yönelik mucizeler yapıyordu. Birçok kimse şu soruyu<br />

soruyordu; “Tanrı, Ferisilerin İsa’ya itham ettikleri gibi, bir sahtekar aracılığıyla böylesine<br />

büyük mucizeler gerçekleştirir miydi?” Anlaşmazlık her iki tarafta da şiddetleniyordu.<br />

Ferisiler, İsa’nın yaptığı işlere itiraz etmelerinin sonucunda, O’nun ününün daha da arttığını<br />

gördüler. Mucizeyi reddedemediler. Gözleri açılan adamın yüreği sevinçle dolu ve kendisini<br />

iyileştirdiği için İsa’ya minnettar kaldı; açılan gözleriyle doğanın, yeryüzünün ve gökyüzünün<br />

olağanüstü güzelliklerini görünce derinden etkilendi. Yaşadığı olayı çekinmeden anlattı ve<br />

Yahudiler eskiden kör olan adamı ikinci kez çağırıp: “Tanrı hakkı için doğruyu söyle! Biz bu<br />

adamın günahkar olduğunu biliyoruz.” Yani şunu demek istediler: “Bu adamın senin gözlerini<br />

açtığını söyleme! Bunu yapan, Tanrı’dır.”<br />

Adam şöyle cevap verdi: “O’nun günahkar olup olmadığını bilmiyorum, bildiğim tek şey<br />

var; önceden kördüm, şimdi görüyorum.” Sordukları sorularla onu sıkıştırıp, aklını karıştırmaya<br />

ve böylece kendisinin kandırıldığını düşünmeye yöneltmek istiyorlardı. Şeytan ve onun kötü<br />

melekleri Ferisilerin tarafındaydılar. İsa’nın etkisini yok etmek için insani düşüncelerle kendi<br />

kurnazlıklarını birleştirdiler. Birçok kişinin henüz yeni kavramaya başladığı düşünceleri<br />

körelttiler. Allah’ın melekleri gözleri açılan adamı güçlendirmek için onun yanındaydılar.<br />

Ferisiler, doğuştan kör olan bu adamdan başka biriyle daha mücadele etmeleri gerektiğinin<br />

farkına varamadılar. Kime karşı mücadele ettiklerini bilmiyorlardı. İlahi ışık kör adamın ruhunu<br />

aydınlattı. Bu ikiyüzlü kişiler onu inançsızlığa sürüklemeye çalışırken, Allah, onun mantıklı<br />

cevaplar vermesini sağlayarak tuzağa düşmeyeceğini göstermesine yardımcı oldu. Onlara, “Size<br />

az önce söyledim; fakat dinleme-diniz. Niçin yeniden duymak istiyorsunuz? Yoksa siz de mi<br />

O’nun öğrencileri olmak niyetindesiniz?” dedi. Adama söverek, “O’nun öğrencisi sensin. Biz<br />

Musa’nın öğrencileriyiz. Allah’ın Musa ile konuştuğunu biliriz; fakat bu adamın nereden<br />

geldiğini bilmiyoruz.” dediler.<br />

303

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!