06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

büyük bir mucizeyi gerçekleştiren Kişi’yi öldürdükleri için halk, liderlerinden intikam almaya<br />

çalışacaktı. Bu yüzden Yüksek Kurul, Lazar’ın öldürülmesinin gerektiğine karar verdi. Yahudi<br />

liderlerin kalpleri nefret ve inançsızlıkla o kadar doluydu ki ilahi gücün mezardan serbest<br />

bıraktığı kişiyi bile öldürmek istiyorlardı.<br />

Onlar Kudüs’te bu planı hazırlarken, İsa ve arkadaşları Simun’un düzenlediği şölene davet<br />

edildiler. İsa’nın bir yanında korkunç hastalıktan iyileştirdiği Simun, diğer yanında da ölümden<br />

dirilttiği Lazar oturuyordu. Marta onlara hizmet ediyor; fakat Meryem içtenlikle İsa’nın<br />

anlattıklarını dinliyordu. İsa sonsuz merhameti ile onun günahlarını bağışladı, çok sevdiği<br />

kardeşini diriltti. Meryem’in yüreği İsa’ya karşı minnettarlıkla doldu. İsa’nın, yaklaşan<br />

ölümünden söz ettiğini duydu. Bu onu çok üzdü ve duyduğu büyük sevgiden dolayı O’nu<br />

onurlandırmak istiyordu. Meryem, “Kaymak taşından bir kap içinde çok değerli saf hint<br />

sümbülü yağından yarım litre kadar getirdi.” Şimdi birçok kimse, O’nun kral olarak ilan<br />

edileceğini bildiriyordu. Kederi sevince dönüşen Meryem, Rab’bini onurlandırmak istiyordu.<br />

“Kabı kırarak, yağı İsa’nın başından aşağı döktü. Daha sonra onu İsa’nın ayaklarına sürdü ve<br />

saçlarıyla ayaklarını sildi. Ev yağın güzel kokusu ile doldu.”<br />

Bunu yaparken kimse tarafından fark edilmemeye çalıştı; fakat yağın güzel kokusu odaya<br />

yayılınca oradaki herkes onun ne yaptığını gördü. Yahuda İskariyot bu olaya çok sinirlendi.<br />

İsa’nın bu konuyla ilgili ne diyeceğini beklemek yerine İsa’yı, böyle bir israfa izin vermekle<br />

eleştirerek yanındaki kimselere O’nun hakkındaki şikayetini bildirdi. İsa’nın hakkında kötü<br />

izlenimler yaratabilecek sert eleştirilerde bulundu.<br />

Öğrencilerin ortak para kutusu Yahuda’da duruyordu ve Yahuda onların biriktirdiği bu az<br />

miktardaki paradan gizlice çekerek kendisi için kullanıyordu. Böylece onların biriktirdikleri<br />

paranın miktarı büyük ölçüde azalıyordu. Parayı gücü yettiğince kendi çıkarı için kullanmaya<br />

çalışıyordu; biriktirilen para çoğu kez yoksullara yardım için kullanılıyordu. Gerekli olmadığını<br />

düşündüğü bir şey satın alındığında Yahuda şöyle derdi: “Nedir bu savurganlık? Buna harcanan<br />

para benim yoksullar için taşıdığım çantaya niçin konulmadı?” Meryem’in hareketi onun<br />

bencilliğine öylesine zıttı ki, Yahuda bundan dolayı utandı; ve her zamanki gibi onun sunusuna<br />

itiraz etmesini haklı çıkaracak bir mazeret bulmaya çalıştı. Öğrencilere dönerek sordu: “Bu yağ<br />

neden üç yüz dinara satılıp parası yoksullara verilmedi? Bunu yoksullarla ilgilendiği için değil;<br />

hırsız olduğu için söylüyordu. Ortak para kutusu ondaydı ve kutuya konulan paradan<br />

çalıyordu.” Yahuda’nın yüreğinde yoksullara karşı sevgiye yer yoktu. Meryem’in yağı satılmış<br />

ve parası da Yahuda’nın eline geçmiş olsaydı, bunun yoksullara hiçbir faydası olmayacaktı.<br />

Yahuda başkalarını dışlayan, kendisini üstün gören kibirli bir karaktere sahipti. Para<br />

kutusunu taşıdığı için diğer öğrencilerden çok daha üstün olduğunu düşünüyordu, onları da<br />

kendisini bu şekilde görmeye yöneltiyordu. Onların güvenini kazanmıştı, onların üzerindeki<br />

etkisi büyüktü. Yoksullara duyduğu sahte sevgi ile onları kandırdı ve kıskançlık dolu sözleri<br />

Meryem’in hareketine onların da öfkelenmelerine neden oldu. Diğer öğrenciler de, “Nedir bu<br />

savurganlık? Bu yağ pahalıya satılabilir, parası yoksullara verilebilirdi” diye söylenmeye<br />

başladılar.<br />

356

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!