06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

yanlış olduğunu görmek için Kutsal Yazı üzerinde çalışmaya gerek duymazlar; dini liderlerinin<br />

düşüncelerine göre hareket ederler. Bu şekilde adil bir yargıda bulunmaları imkansızdır. O’nun<br />

sözünü öğretmek ve vaaz etmek Allah’ın ışın yayılması için sağladığı imkanlardan biridir; fakat<br />

tüm öğretileri Kutsal Yazı’nın öğretileri ile karşılaştırmalıyız. Gerçeği bilmek ve ona riayet<br />

etmek için dualar içinde Kutsal Yazı’yı okuyan kişi, ilahi ışığı alacak ve Kutsal Yazı’yı<br />

anlayacaktır. “Eğer bir kimse Allah’ın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı’dan<br />

mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir.” Bayramın son gününde İsa’yı<br />

yakalamak üzere hahamlar ve yöneticiler tarafından gönderilen görevliler, bu isteklerini<br />

gerçekleştiremediler. Kendilerine sinirli bir şekilde şöyle soruldu: “Niçin O’nu getirmediniz?”<br />

Ciddi bir şekilde: “Hiç kimse hiçbir zaman bu adamın konuştuğu gibi konuşmamıştır”dediler.<br />

Isa’nın sözleri onların taşlaşmış yüreklerini yumuşattı. Tapınağın avlusunda konuşurken,<br />

O’nun aleyhinde kullanabilecekleri bir söz söylemesini beklediler; fakat onu dinlediklerinde,<br />

adeta oraya ne amaçla gönderildiklerini unutmuşlardı. İsa’nın sözleri onları derinden etkiledi.<br />

İsa onlara ilahiliğini açıkça gösterdi. Hahamların ve liderlerin görmek istemediğini, yani O’nun<br />

insanlığında gizli olan ilahiliğini onlar gördüler. Bu düşüncelerle dolu ve O’nun sözlerinden<br />

derinden etkilenmiş olarak geri döndüklerinde kendilerine, “Niçin O’nu getirmediniz?” diye<br />

sorulduğunda sadece şu cevabı verebildiler: “Hiç kimse hiçbir zaman bu adamın konuştuğu gibi<br />

konuşmamıştır.”<br />

İsa’nın yanma ilk geldiklerinde hahamlar ve liderler de aynı şekilde düşünmüşlerdi. İsa’nın<br />

sözleri onları da derinden etkilemiş ve bu düşünce adeta onları şu sözleri söylemeye zorlamıştı:<br />

“Hiç kimse hiçbir zaman bu adamın konuştuğu gibi konuşmamıştır”Fakat Kutsal Ruh’un<br />

düşüncesine önem vermediler. Yasayı uygulamakla görevli olan kişilerin bile, kendilerinin<br />

nefret ettikleri kişiden etkilenmiş olması onları çileden çıkarınca şöyle haykırdılar: “Yoksa siz<br />

de mi aldandınız? Önderlerden ya da Ferisilerden O’na iman eden oldu mu hiç? Kutsal Yasa’yı<br />

bilmeyen bu halk lanetlidir.”<br />

Gerçeğin mesajı kendilerine açıklanan kimseler bazen “bu doğru mu?”; “kimin tarafından<br />

savunuluyor” diye sorarlar. Çoğu kimse bunun gerçekliğini onu kabul eden kişilerin sayısıyla<br />

ölçmeye çalışır; ve yine şu soru sorulur: “Önderlerden ya da Ferisilerden O’na iman eden oldu<br />

mu hiç?” İnsanlar günümüzde gerçek kutsallığa İsa’nın zama- nındakinden daha fazla değer<br />

vermemektedirler. Göksel zenginlikleri göz ardı ederek sadece dünyasal değerlerin peşinde<br />

koşmaktadırlar; birçok kişinin kabul etmeye istekli olmaması ya da insanların hürmet ettiği<br />

yüksek mevki sahibi kişiler ve dini liderler tarafından bile kabul edilmemesi son derece<br />

şaşırtıcıdır.<br />

Hahamlar ve yöneticiler İsa’yı yakalamak için yine planlar hazırlamaya başladılar. Uzun süre<br />

serbest bırakılması halinde halkı dini liderlerden uzaklaştıracağını ve yapmaları gereken en iyi<br />

şeyin O’nu derhal susturmak olduğunu düşündüler. Tam bunu gerçekleştirmek üzereyken<br />

aniden engellendiler. İçlerinden biri, daha önce İsa’ya gelmiş olan Nikodim sordu: “Yasamıza<br />

göre bir adamı dinlemeden, ne yaptığını görmeden onu yargılamak doğru mu?” Bunun üzerine<br />

hiç kimseden bir ses çıkmadı. Nikodim’in sözleri onları etkiledi. Dinlemedikleri bu Kişi’yi<br />

292

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!