06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 81.<br />

Sebt günü sona ermiş ve güneşin batışıyla birlikte haftanın ilk günü başlamıştı. Mesih hala o<br />

daracık mezarda yatıyordu. Mezarın girişindeki büyük taş, üzerindeki Roma mührü ile yerinde<br />

duru-yordu. Romalı askerler mezarın başında nöbet tutuyorlardı. Mezarın başında gözle<br />

görülmeyen nöbetçiler de vardı. Kötü melekler ordusu da orada toplanmıştı. Karanlıklar Prensi<br />

eğer gücü yetse, Tanrı’nın Oğlu’nun yattığı mezarı sonsuza dek mühürlü tutardı. Diğer yandan<br />

göksel melekler de Yaşamın Prensi’ni karşılamak için mezarın başında bekliyordu.<br />

“Ansızın büyük bir deprem oldu. Rab’bin bir meleği mezarın yanına giderek taşı bir yana<br />

yuvarladı. Allah’ın görkemli ışığı onun önünde ilerliyor ve yolunu aydınlatıyordu. Görünüşü<br />

şimşek gibi giysileri bembeyazdı. Nöbetçiler korkudan titremeye başladılar. Sonra ölü gibi yere<br />

yığıldılar.” Ey hahamlar ve din bilginleri gücünüze ne oldu? İnsan gücünden asla korkmayan<br />

cesur askerler şimdi kılıçsız ya da mızraksız esir düşen tutsaklar gibi korkuyorlardı. Gördükleri<br />

şey ölümlü bir insan yüzü değil; bilakis Allah’ın en güçlü meleklerinden birinin yüzüydü. Bu<br />

melek Lusifer’in gökyüzünden kovularak kaybettiği konumu dolduran melektir. Beytlehem<br />

tepelerinde Mesih’in doğumunu bildiren de O’dur. O’nun gelişiyle yer sarsılır ve karanlığın<br />

orduları kaçacak yer ararlar. Mezarı kapatan taşı yana yuvarladığında gökyüzü sanki yere<br />

düşecekmiş gibi görünür. Askerler bu güçlü meleğin büyük taşı tıpkı bir çakıl taşı gibi yana<br />

kaydırdığını görürler ve “Tanrı’nın Oğlu dışarı çık Baban seni çağırıyor!” diye haykırdığını<br />

duyarlar. İsa’nın mezardan dışarı çıktığını görürler ve “Diriliş ve yaşam Ben’im” diye<br />

haykırdığını duyarlar. Mesih tüm görkemi ile mezardan dışarı çıkarken melekler O’nu saygı ile<br />

karşılarlar ve övgü dolu ile ilahiler söylerler.<br />

İsa son nefesini verirken olduğu gibi dirilişi sırasında da şiddetli bir deprem oldu. İsa, şimşek<br />

ve gök gürültüleri ile birlikte mezara ve ölüme karşı galip geldi. Yeniden geldiğinde “...yalnız<br />

yeri değil, göğü de sarsacağım’”diye söz vermiştir. “Dünya bir sarhoş gibi yalpalayacak, bir<br />

kulübe gibi sallanacak”“... gökler bir tomar gibi dürülecek” “Maddesel öğeler yanarak yok<br />

olacak. Yer ve yeıyüzünde yapılmış olan her şey yanıp bitecek.” “... ama Rab kendi halkı için<br />

sığınak, İsrailoğulları için kale olacak.”<br />

İsa’nın ölümü esnasında askerler yeryüzünün sarsıldığını ve koyu bir karanlığa gömüldüğünü<br />

görmüşlerdi. Fakat dirilişi esnasında meleklerin geceyi aydınlattığını gördüler ve neşe dolu<br />

ilahiler söylediklerini duydular: “Sen Şeytan’ı ve karanlığın güçlerini yendin. Ölümü yendin ve<br />

zafer kazandın!”<br />

Romali askerler Mesih’in görkemli bir sekilde mezardan disari çiktiğini7gördüler. Kisa bir<br />

süre önce zulüm ve hakaret ettikleri Kisi’ye dikkatle bakiyorlardi. Bu görkemli Varlik’ta<br />

yargilayip mahkum ettikleri yi gördüler. O, Pilatus ve Hirodes’in karsisinda direnç göstermeyen<br />

ve bedeniyle korkunç bir siddete maruz kalan Kisi’ydi. O, hahamlar ve din bilginlerinin<br />

“Baskalarini kurtardi. Kendisini kurtaramiyor” diye alay ederek çarmiha gerdirdikleri Kisi’ydi.<br />

O, Yusufun yeni mezarinda yatan Kisiydi. Fakat göklerin emriyle tutsak yeniden özgür<br />

498

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!