06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Bölüm 80.<br />

nda<br />

İsa sonunda dinleniyordu. İşkence ve hakaretlerle dolu uzun gün artık sona ermişti. Batan<br />

güneşin ışıkları Sebt gününün başlangıcını ilan ettiğinde, Tanrı’nın Oğlu, Yusufun mezarında<br />

sessizce yatıyordu. Görevi tamamlanmıştı. Sebt gününün kutsal saatler, boyunca mezarda<br />

dinleniyordu.<br />

Allah ve Oğul başlangıçta dünyayı ve evreni yarattıktan sonra Sebt günü dinlenmişlerdi.<br />

“Yer ve gök bütün öğeleriyle tamamlandı.” Bu görkemli manzara karşısında. “Sabah yıldızları<br />

birlikte şarkı söylerken, ilahi varlıklar sevinçle çığrışırken.” Yaratıcı ve gökyüzünün kutsal<br />

melekleri sevindiler. Şimdi İsa mezarda insanları kurtarma hizmetini bitirmiş olmanın verdiği<br />

rahatlıkla dinleniyordu. Yeryüzünde İsa’yı sevenler üzgün olmalarına rağmen gökyüzünde<br />

sevinç vardı. Gökyüzü meleklerinin gördüğü bu görkemli manzara geleceğin güvencesiydi.<br />

Yeniden düzenlenen bir Yaratılış, günahı yendiği için bir daha hiç günaha düşmeyecek şekilde<br />

kurtarılan insanlık ırkı; İsa tarafından yerine getirilen bu kurtuluş işinin meyveleri Allah ile<br />

birlikte gökyüzü melekleri tarafından de görüldü. Bu mutlu olay İsa’nın Golgota’da öldüğü gün<br />

ile bağlantılıdır, çünkü “O’nun işleri kusursuzdur,““O’nun yaptığı her şey ebediyen olacaktır”<br />

“Allah’ın eski çağlardan beri eski peygamberler aracılığıyla bildirdiği gibi, her şeyin yeniden<br />

düzeleceği zamana dek” İsa’nın Yusufun mezarında dinlendiği Yaratılış’ın Sebt günü, barışın<br />

ve sevincin günü olarak kalacaktır. Yeryüzü ve gökyüzü bütünleşerek Allah’ı övecek,<br />

kurtulmuş olan uluslar ise “bir gökyüzü bütünleşerek Allah’ı övecek, kurtulmuş olan uluslar ise<br />

“bir Sebt’ten diğerine” övgü dolu ilahilerle Allah’a ve Allah’ın Kuzusu’na neşe içinde ibadet<br />

edeceklerdir.<br />

İsa’nın çarmıha gerildiği gün yaşanan son olaylarda kutsal yazının gerçekleştiğinin kanıtı<br />

görüldü ve Mesih’in ilahiliğinin yeni tanıkları oldu. Karanlık çarmıhın üzerinden uzaklaştığında<br />

ve Kurtarıcı son nefesini verirken “Tamamlandı!” diye haykırdığında bunun hemen ardından bir<br />

başka haykırış daha duyuldu: “Bu gerçekten Tanrı’nın Oğlu’ydu.”<br />

Bu sözler fısıltı ile söylenmedi. Herkesin dikkati bu sözlerin söylendiği yöne çevrildi. Bunu<br />

kim söylemişti? Bunu söyleyen Romalı yüzbaşı idi. Kurtarıcı’nın ilahi sabrı ve dudaklarındaki<br />

bu zafer haykırışı ile ani ölümü bu putperest adamı etkilemişti. Yüzbaşı çarmıhın üzerindeki<br />

Isa’nın yaralı bedeninde Tanrı’nın Oğlu’nun varlığını fark etmişti. İmanını açıkça bildirmekten<br />

çekinmedi. Böylece Kurtarıcı’nın mücadelesinin boşuna olmadığı yeniden kanıtlanmış oldu.<br />

Kurtarıcı’nın çarmıha gerildiği gün birbirlerinden tamamen farklı üç kişi imanlarını<br />

bildirmişlerdi. Romalı askerlerin komutanı olan yüzbaşı, İsa’nın çarmıhını taşıyan adam ve İsa<br />

ile birlikte çarmıha gerilen adam.<br />

Akşam yaklaşırken çarmıhın üzerine garip bir sessizlik çöktü. Kalabalık dağılmıştı, bir çoğu<br />

Kudüs’e döndü ve kalabalığın o anki ruh hali sabah geldiklerindekinden çok daha farklıydı.<br />

Birçok kimse İsa’dan nefret ettikleri için değil; sadece merak ettikleri için O’nun çarmıha<br />

gerildiği yere gelmişlerdi. Onlar hala hahamlarının iddialarına inanıyor ve İsa’ya suçlu gözüyle<br />

bakıyorlardı. İsa’ya karşı bu çete ile birleşmişlerdi. Fakat yeryüzü karanlığa gömüldüğünde<br />

490

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!