06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

filtrelemesi gerekiyordu. İsa, bu önemsiz kısıtlamalar ile onların büyük günahlarını<br />

karşılaştırarak Ferisilere şöyle dedi: “Ey kör kılavuzlar! Küçük sineği süzer ayırır, ama deveyi<br />

yutarsınız.”<br />

“Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü<br />

kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz. Dıştan insanlara doğru<br />

kişilermiş gibi görünürsünüz, ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz.” Güzel dekore<br />

edilmiş beyaz mermerden mezarın içindeki çürümüş kalıntıları gizlemesi gibi, kâhinlerin ve<br />

hahamların sahte dürüstlüğü de onların yüreklerindeki kötülüğü gizliyordu.<br />

İsa, sözlerine şöyle devam etti: “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler! Peygamberlerin<br />

mezarlarını yaparsınız. Doğru kişilerin türbelerini donatırsınız. ’Atalarımızın yaşadığı günlerde<br />

yaşasaydık, onlarla birlikte peygamberlerin kanına girmezdik’ diyorsunuz. Böylece<br />

peygamberleri öldürenlerin torunları olduğunuza da kendiniz tanıklık ediyorsunuz.” Yahudiler,<br />

ölen peygamberlere olan saygılarını göstermek için onlara süslü mezarlar yapıyorlardı; fakat<br />

onların öğretilerinden yararlanmıyor ve öğütlerine de önem vermiyorlardı.<br />

İsa’nın zamanında mezarlarla ilgili batıl bir inanç yayılmaya başladı. Dekorasyon için büyük<br />

miktarlarda paralar harcandı. Bu, Allah ın nazarında putperestlikti. İnsanlar ölülere gösterdikleri<br />

bu gereksiz ve aşırı ilgi sonucunda ne Allah’ı, ne komşularını ne de kendilerim sevmediklerini<br />

göstermiş oldular. Aynı putperestlik bugün de daha buyuk ölçülerde uygulanmaktadır. Birçok<br />

kimse ölülere pahalı anıtlar yapmak için dulları, öksüzleri, yetimleri ve hastalan ihmal ettikleri<br />

için suçludurlar. Bu amaç için zaman, para ve iş gücü sınırsızca harcanırken, yaşayanlar için<br />

yapılması gereken İsa’nın buyurduğu diğer görevler ihmal edilmektedir.<br />

Ferisiler, peygamberlerin mezarlarını yaptılar ve abartılı bir şekilde şu sözleriyle övündüler:<br />

“Atalarımızın yaşadığı günlerde yaşasaydık, onlarla birlikte peygamberlerin kanına girmezdik.”<br />

Aynı zamanda Tanrı’nın Oğlu’nu öldürmeyi planlıyorlardı. Bu bizim için de bir ders olmalıdır.<br />

Bu, gerçeğin ışığından uzaklaşan düşüncelerimizden dolayı bizi kandırmak için fırsat kollayan<br />

Şeytan’ın gücüne karşı bizim gözlerimizi açmamızı sağlamalıdır. Günümüzde birçok kişi bir<br />

zamanlar Ferisilerin gittiği yolu izlemektedir. İmanları yüzünden ölenlere saygı duyarlar.<br />

Yahudilerin, İsa’yı reddetmedeki körlükleri onları şaşırtır. O’nun zamanında yaşasaydık, O’nun<br />

öğretilerini memnuniyetle kabul edeceğimizi; Kurtarıcı’yı reddedenler ile asla iş birliği<br />

yapmayacağımızı bildirirler. Fakat Allah’a olan bağlılık özveri ve fedakarlık gerektirdiğinde,<br />

aynı kişiler tavırlarını sertleştirirler ve Allah’a bağlı olmayı reddederler. Böylece İsa’yı<br />

mahkum eden Ferisiler ile aynı karaktere sahip olduklarını açıkça gösterirler.<br />

Yahudiler, İsa’yı reddetmekle korkunç derecede büyük bir sorumluluğun altına girdiklerini<br />

fark edemediler. İlk masum kanın akıtıldığı zamandan beri, dürüst Habil, Kain tarafından<br />

öldürüldüğünde artan bir suçla tarih tekrarlandı. Peygamberler, Allah’ın, kendilerine söylediği<br />

sözleri ileterek ve yaşamları pahasına da olsa O’na itaat ederek her çağda kralların, halkın ve<br />

liderlerinin günahlarına karşı seslerini yükselttiler. Gerçeği ve ışığı reddedenlerin başına<br />

nesilden nesile çok büyük felaketler geldi. İsa’nın düşmanları da kendileri için böyle bir felaketi<br />

394

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!