06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

yaşam sürmesi için uygundu. Burada, dünyanın gürültüsünden uzak ve rahatsız edilmeden,<br />

doğa, Kutsal Yazı ve Allah ile ilgili dersleri çalışabiliyordu. Meleğin, Zekarya’ya söylediği<br />

sözler, Allah korkusuna sahip olan anne ve babası tarafından Yahya’ya sık sık tekrarlanmıştı.<br />

Çocukluğundan itibaren, görevi sürekli onun gözü önündeydi ve o, bu kutsal görevi kabul etti.<br />

Şüphe, inançsızlık ve ahlaki bozukluğun son derece yaygın hale geldiği toplumdan uzaklaşmak<br />

için çölün ıssızlığını seve seve kabul etti. Şeytan’ın teşvikine karşı dayanabilmek için kendi<br />

gücüne güvenmiyordu ve günaha karşı duyarlılığını kaybetmemek için günahtan sürekli<br />

kaçındı.<br />

Bir Nasıralı olarak, doğumundan itibaren kendisini Allah’a adamıştı. Kutsal bir yaşam<br />

sürmeye karar verdi. Yahya’nın giysisi deve kılından ve eski peygamberlerin giydiği türdendi;<br />

belinde deri bir kemeri vardı. Çölde bulunan “çekirge ve yaban balı” yiyordu ve tepelerden akan<br />

temiz suyu içiyordu. Fakat Yahya’nın ömrü, tembellik ederek, kendini dünyadan tamamen<br />

soyutlayarak ve kasvet içerisinde ya da bencil bir şekilde inzivaya çekilerek geçmedi. Zaman<br />

zaman, insanların arasına karışıp dünyada olup bitenleri ilgiyle takip etti. Sessizce çöle<br />

çekilmesinden itibaren gelişen olayları izledi. Gökyüzünün mesajı ile onların kalplerine nasıl<br />

ulaşabileceğini anlayabilmesi için Kutsal Ruh’un yardımıyla insanların karakterleri üzerinde<br />

çalıştı. Yüklendiği görevin yükü onun üzerindeydi. Yalnız başına derin düşünme ve dua ile<br />

hayatım adayacağı görevi için kendisini hazırlamaya ve bunun üzerinde düşüncelerini<br />

yoğunlaştırmaya çalıştı.<br />

Çölde, Şeytan’ın günaha teşvikinden muaf olmamasına rağmen, mümkün olduğunca onun<br />

girebileceği her geçiş yolunu tıkadı. Buna karşın, Ayartıcı tarafından yine de rahatsız edildi.<br />

Fakat o, ruhsal anlayışa açıktı; karakterini ve karar verme gücünü geliştirdi. Kutsal Ruh’un<br />

yardımı ile Şeytan’ın kendisine yaklaşmasını önledi ve onun gücüne karşı dayanabildi.<br />

Çöl, Yahya’nın hem okulu, hem de tapınağı oldu. Midyan’ın dağlarının arasında Musa gibi,<br />

Allah’ın varlığı ve O’nun gücünün kanıtlarıyla çevrelendi. Issız dağların kutsal yüceliğinde<br />

yaşamak, İsrail’in büyük önderi gibi onun kaderi olmadı. Fakat onun önünde, Ürdün’ün<br />

ötesinde Moav’ın yüksek tepeleri duruyordu ve sanki ona, dağları yerleştiren ve onları gücüyle<br />

oldukları yere sabitleyen Yüce Yara- dan’dan bahsediyordu. Onun çöl yurdundaki kasvetli ve<br />

virane görüntüsü, İsrail’in durumunu açık bir şekilde göz önüne seriyordu. Rab’bin bereketli<br />

bağı, ıssız ve çorak bir yer haline gelmişti. Fakat çölün üzerinde gökyüzü tüm parlaklığı ve<br />

güzelliği ile eğiliyordu. Fırtınayla kararan bulut yığınları, umut veren gökkuşağıyla kemer<br />

şeklinde uzanarak uzaklaşıyordu. İsrail’in üzerinde, Mesih’in hükümranlığının vaat edilen<br />

görkemi parladı. Öfke bulutları, O’nun antlaşma lütfunun gökkuşağı tarafından dağıtıldı.<br />

Gece sessizlikte tek başına, Allah’ın, İbrahim’e yıldızlar gibi sayısız bir soyvaat ettiğini<br />

okudu. Sabahın ilk ışıkları Moav’ın dağlarını aydınlattığında, sanki “güneş doğduğunda sabah<br />

nuru gibi, hatta bulutsuz bir sabah gibi” olacak Kişi’den bahseder gibiydi.Öğle vaktinin<br />

aydınlığında, “Allah’ın görkemi göründüğünde ve tüm halk O’nu birlikte gördüğünde”, O’nun<br />

görkemini gördü.Korku ve sevinçle, yılanın başını ezecek olan vaat edilen Oğul; Davut’un<br />

tahtından bir kral, saltanatı bırakmadan önce belirecek olan “barış veren”Kişi’nin gelişiyle ilgili<br />

55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!