06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

yaklaştıklarında bir cenaze alayı görürler. Üzgün ve yavaş adımlarla cenazenin gömüleceği yere<br />

doğru giderler. Cenaze en önde açık bir tabutta taşınmaktadır. Çevresinde onun için ağlayan ve<br />

yas tutan insanlar vardır. Tüm şehir halkı ölen kişiye olan saygılarını ve onun yakınlarına olan<br />

sevgilerini göstermek için burada toplanmıştır.<br />

Bu, insanda acıma hissi uyandıran bir görüntüydü. Ölen, dul bir annenin tek oğluydu. Yas<br />

tutan bu yalnız anne, mezarlığa doğru ilerliyordu. “Rab, kadını görünce ona acıdı.” İsa’nın<br />

yanında ağlayarak yürürken, İsa kadının yanına gelip, “Ağlama!” dedi. İsa onun kederini<br />

sevince dönüştürmek üzereydi. Buna karşın bu üzücü görüntüye daha fazla dayanamadı.<br />

“İsa yaklaşıp cenaze sedyesine dokundu.” Ölümle temas etmek, O’nu kirletmezdi. Tabutu<br />

taşıyanlar durdular ve yas tutanların ağlamaları kesildi. Her iki grup da tabutun çevresinde<br />

toplandı; hala umutluydular. Hastalıkları iyileştiren, kötü ruhları kovan Kişi onların yanındaydı;<br />

ölümden diriltmeye de gücü yeter miydi? İsa, açık ve ciddi bir şekilde, “Delikanlı, sana kalk<br />

diyorum!” der. Bu ses ölü olan kişiyi diriltir ve onun duymasını sağlar. Genç adam gözlerini<br />

açar. İsa onu eliyle tutup kaldırır. Yanında ağlamakta olan annesine doğru bakar. Ana ve oğul<br />

sevinç ve özlemle kucaklaşırlar. Kalabalık, sessizlik içinde bu olayı izler. Bu olay onları<br />

derinden etkilemiştir ve korkuya kapılmışlardır. Sanki Allah’ın huzurundaymış gibi bir süre<br />

sessiz bir şekilde beklerler. Daha sonra Allah’a şükrederek, “Aramızda büyük bir peygamber<br />

ortaya çıktı... Tanrı halkının yardımına geldi” diye haykırdılar. Cenaze alayı Nain’e, bu kez<br />

sevinç içinde geri döndü. “İsa’yla ilgili bu haber bütün Yahudiye’ye ve çevre bölgelere yayıldı.”<br />

Nain şehrinin kapısında yaslı annenin yanında duran Kişi, tabutun yan:nda yas tutan herkesi<br />

görür. Bizim kederlerimiz O’nu etkiler ve O, bize merhamet eder. O’nun sevgi ve acıma dolu<br />

kalbi, asla ek-silmeyen bir şefkatle doludur. Ölüyü dirilten sözü, Nain’deki genç adama<br />

söylediği zamandaki kadar şimdi hala etkilidir. “Gökte ve yeryüzünde tüm yetki bana verildi.”<br />

Aradan geçen yıllar boyunca bu güç asla eksilmemiştir ve O’nun bize bir nehir gibi akan lütfü<br />

sayesinde hiç azalmamıştır. O, kendisine inananlar için hala yaşayan bir Kurtarıcı’dır.<br />

İsa, onun oğlunu ölümden kurtardığında, annenin kederini sevince dönüştürdü. Buna karşın<br />

genç adam üzüntülerine, zorluklarına ve tehlikelerine; ve ölümün gücüne karşı tekrar mücadele<br />

etmek için hayata döndü. Fakat İsa bizim ölen kişi için duyduğumuz acıyı sonsuz umut mesajı<br />

ile teselli eder: “Diri olan ’BEN’im. Ölmüştüm, ama işte sonsuzluklar boyunca diri kalacağım.<br />

Ölümün ve ölüler diyarının anahtarları bendedir.” “Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için<br />

İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis’i ölüm aracılığıyla etkisiz hale getirmek üzere onlarla<br />

aynı insan yapısını aldı. Bunu yaşamları boyunca ölüm korkusu yüzünden köle olanların hepsini<br />

özgür kılmak için yaptı.”<br />

Tann’nın Oğlu, onlara yaşamalarını buyurduğu zaman, Şeytan ö- lüleri kendi kontrolünde<br />

tutamaz. Şeytan, iman içinde İsa’nın sözünün gücünü kabul eden kişiyi ruhsal ölüm içinde<br />

tutamaz. Allah günahın içinde ölen herkese şöyle der: “Uyan ey uyuyan, ölümden diril!” Bu söz<br />

sonsuz yaşamdır. İlk insana yaşamasını buyuran Allah’ın Sözü’nün bize hala hayat verdiği gibi;<br />

İsa’nın, “Delikanlı, sana kalk diyorum!” sözlerinin Nain’li gence hayat vermesi gibi, “ölümden<br />

198

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!