Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
İsa’nın öğrencilerine aldanmaması konusunda Pilatus’u uyarmışlardı. Bundan dolayı Pilatus<br />
Yusufun bu isteğini duyduğunda duyduklarının gerçek olup olmadığını öğrenmek için çarmıhın<br />
yanında görevli olan yüzbaşıyı yanına çağırttı. Yüzbaşı Yusufun anlattıklarını doğruladı.<br />
Yusufun isteği yerine getirildi. Yuhanna’nın, Öğretmeninin gömülmesi ile ilgili sıkıntısı<br />
devam ederken Yusuf, Mesih’in bedenini çarmıhtan alma konusunda Pilatus’un buyruğuyla<br />
döndü. Nikodim ise İsa’nın bedenini mumyalamak için çok değerli mür ve sarısabır karışımı<br />
getirdi. Tüm Kudüs’ün en onurlu kişileri bile öldüklerinde bu kadar çok saygı görmezlerdi.<br />
Öğrenciler bu zengin liderlerin de Mesih’in gömülmesine kendileri kadar ilgi göstermelerine<br />
şaşırdılar.<br />
Ne Yusuf, ne de Nikodim İsa yaşadığında Kurtarıcı’yı açıkça kabul etmişti. Bunu yaptıkları<br />
takdirde Yüksek Kurul’dan dışlanacaklarını biliyorlardı. Ayrıca Kurul’un üzerindeki etkileriyle<br />
O’nu korumayı umuyorlardı. Bir süre için başarılı olmuş gibi göründüler; fakat Nikodim ve<br />
Yusufun İsa’dan yana olduklarını gören ve yüreği kötülükle dolu olan hahamlar onların bu<br />
planlarını engellediler. İsa onların yokluğunda tutuklandı ve ölüme mahkum edildi. Yusuf ve<br />
Nikodim İsa’nın ölümünden sonra O’na duydukları ilgiyi gizlemediler. Öğrenciler İsa’nın<br />
yolundan gittiklerini açıkça göstermekten çekinmelerine rağmen Yusuf ve Nikodim onlara<br />
yardım etmek için cesurca geldiler. O anlarda bu zengin ve saygın insanların yardımına büyük<br />
ölçüde ihtiyaç vardı. Yoksul öğrencilerin yapmalarının imkansız olduğu şeyleri onlar<br />
yapabilirlerdi. Onların zenginliği ve saygınlığı öğrencileri hahamların ve din bilginlerinin<br />
kötülüklerinden büyük ölçüde korudu.<br />
Büyük bir dikkatle ve saygıyla İsa’nın bedenini çarmıhtan kendi elleriyle aldılar. İsa’nın<br />
yaralı bedenini gördüklerinde yürekleri sızladı ve gözyaşı döktüler. Yusufun bir kaya içine<br />
oyulmuş yeni bir mezarı vardı. Bu mezarı kendisi için saklıyordu. Fakat bu mezar Golgota’ya<br />
yakın olduğu için onu İsa için hazırladı. Nikodim tarafından getirilen baharatlarla İsa’nın bedeni<br />
yağlanarak beyaz ketenden temiz bir beze sarıldı ve mezara getirildi. Burada İsa’nın üç<br />
öğrencisi de bedenini sararak düzgün bir hale getirdiler ve delinmiş ellerini göğsünün üzerinde<br />
birleştirdiler. Celileli kadınlar geldiklerinde çok sevdikleri Öğretmenleri için yapılabilecek her<br />
şeyin yapıldığını gördüler. Sonra mezarı kapamakta kullanılan ağır taşı ve Kurtarıcı’nın artık<br />
huzur içinde bırakıldığını gördüler. Kadınlar son olarak çarmıhın yanında bulunmuşlardı ve<br />
şimdi de mezarın başındaydılar. Akşamın karanlığı yaklaşırken halâ mezarın başındaydılar ve<br />
çok sevdikleri Kurtarıcı için gözyaşı döküyorlardı. “Evlerine döndüler ... ve Sebt günü Allah’ın<br />
buyruğu uyarınca dinlediler.”<br />
Bu, yüreği büyük bir üzüntü ile dolu olan öğrenciler için olduğu kadar hahamlar, din<br />
bilginleri ve diğer halk içinde unutulmayacak bir Sebt günü olmuştu. Hazırlık gününün<br />
akşamında gün batımında çalan boru Sebt’in başladığını işaret ediyordu. Fısıh’ın işaret ettiği<br />
Kişi hahamlar ve din bilginlerinin kirli elleriyle öldürülüp Yusufun mezarında yatarken, Fısıh<br />
yüzyıllardır süregelen bir şekilde kutlandı. Sebt günü tapınağın avlusu ibadet edenlerle doldu.<br />
Golgota’da İsa ile alay eden başkâhin gösterişli cübbesini giymiş görevini yerine getiriyordu.<br />
Hahamlar beyaz sarıklarını takmışlardı. Fakat öküzler ve keçiler günah sunusu olarak<br />
493
Change language