06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

olunmaz. O’na itaat ettiğimizde bugün aldığınız zengin bir hediye, yarın daha zengin bir hediye<br />

alacağınızın güvencesini verir. İsa’nın Natanyel’e söylediği sözler, Allah’ın, kendisine iman<br />

eden çocukları hakkındaki düşüncesini ifade eder. Sevgisinin her yeni vahiyi ile onu alan kalbe,<br />

Allah şöyle der: “İnanıyor musun? Bunlardan daha büyük şeyler göreceksin”<br />

İsa’nın düğün şölenindeki hediyesi bir simgeydi. Su, O’nun ölümü ve vaftizi; şarap,<br />

dünyanın günahları için O’nun kanının dökülmesini temsil ediyordu. Küpleri dolduran su, insan<br />

eliyle getirildi. Fakat İsa’nın sözü tek başına ona hayat veren bir güç oldu. Kurtarıcı’nın<br />

ölümünü işaret eden dinsel törenler de böyledir. Onların, ruhu geliştirebilmesi, sadece İsa’nın<br />

iman yoluyla çalışan gücüyle mümkün olur. İsa’nın sözü şölen için gerekli olan şarabı bol<br />

miktarda temin etti. Ruhu güçlendirmesi, yenilemesi ve insanların kötülüklerini yok etmesi için<br />

İsa’nın lütfunun bize sağladıkları da böyle boldur.<br />

İsa öğrencileriyle katıldığı ilk şölende onların kurtuluşu için gerçekleştireceği çalışmayı<br />

simgeleyen kaseyi verdi. Son akşam ye-meğinde, onu tekrar vererek yemeği kutsallaştırdı ve<br />

“kendisi yeniden gelinceye dek” ölümünü temsil eden kutsal ayinin başlamasına neden oldu.Şu<br />

sözleri söylediğinde, İsa’dan ayrılırken büyük üzüntü duyan öğrencileri, O’na tekrar<br />

kavuşacaklarının güvencesiyle teselli edildiler: “Size şunu söyleyeyim; Babam’ın<br />

egemenliğinde sizlerle birlikte tazesini içeceğim o güne dek asmanın bu ürününden<br />

içmeyeceğim.”<br />

İsa’nın şölen için temin ettiği ve öğrencilerine kendi kanının bir simgesi olarak verdiği şarap,<br />

saf üzüm suyuydu. Peygamber Yeşaya “üzüm salkımındaki” şıradan söz ettiği zaman buna<br />

değinir ve şöyle der: “Onu yok etmeyin; çünkü bereket ondadır.” Eski Antlaşma’da İsrail’i<br />

uyaran İsa’ydı. “Şarap alaycıdır. Sert içki, kişiyi öfkeli yapar; ve bu yüzden, onunla kandırılan<br />

kişi zeki değildir.” İsa, bu tür bir içecek temin etmedi. Şeytan, mantığı ve ruhsal anlayışı<br />

körleştiren ve zayıflatan - hareketlere insanların göz yummalarını sağlayarak onları kandırır.<br />

Fakat İsa bize, zayıf olan irademizi denetim altına almayı öğretir. O’nun tüm yaşamı bir<br />

nefse hakim olma örneğidir. Nefsin gücünü kırmak için bizim uğrumuza insanlığın<br />

dayanabileceği en zor denenmeye dayandı. Vaftizci Yahya’nın şarap ve içki içmemesini<br />

buyuran İsa’ydı. Manoah’ınkarısına benzer bir perhizi öneren Kişi de O’ydu. İsa, başkalarını<br />

içki içmeye teşvik edenleri de kınadı ve kendi öğretileri ile asla çelişkiye düşmedi. O’nun düğün<br />

konukları için temin ettiği mayasız şarap, sağlıklı ve ferahlatıcı bir içecekti. İnsan sağlığı<br />

üzerindeki olumlu etkisinden dolayı, iştah açıcı bir özelliğe sahipti.<br />

Şölendeki konuklar şarabın kalitesinden söz ettiklerinde, hizmetkarlar, bunun bir mucize<br />

sonucunda olup olmadığını birbirlerine sordular. Düğüne katılanlar bu harika olayı<br />

gerçekleştiren Kişi’yi bir süre için düşünemeyecek kadar şaşkındılar. Sonunda O’nu<br />

aradıklarında kendi öğrencilerine bile görünmeden oradan uzaklaştığı fark edildi.<br />

Konukların dikkati bu kez öğrencilere yöneldi. Öğrenciler, İsa’ya olan imanlarını açıkça<br />

belirtmeleri için ilk kez fırsat buldular. Ürdün’de gördüklerini ve duyduklarını anlattılar.<br />

Birçoklarının yüreğinde, Allah’ın, halkı için bir Kurtarıcı gönderdiği umudu doğdu. Mucize<br />

88

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!