06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

gibi; Yahuda tepelerindeki Davut gibi, öğrenciler İsa’yla, doğayla ve kendi yürekleriyle baş<br />

başa kalabilmek için yoğun çalışmalarına ara verip biraz dinlenmeliydiler.<br />

Öğrenciler Müjde’yi duyurma gezisine başladığında, İsa ilahi e- gemenliğin müjdesini vaaz<br />

ederek diğer kentleri ve köyleri dolaştı. Bu arada Vaftizci Yahya’nın ölüm haberi O’na ulaştı.<br />

Bu olay kendisinin de adım adım yaklaştığı sonu gözlerinin önüne getirdi. Koyu karanlıklar<br />

O’nun geçtiği yolda pusu kuruyordu. Hahamlar ve rabbiler O’nu öldürmek için fırsat kolluyor,<br />

casuslar attığı her adımda O’nu izliyor ve O’nu yok etmek için sayısız planlar hazırlıyorlardı.<br />

Elçilerin Celile boyunca müjdeyi vaaz ettiklerine ilişkin haber Hirodes’e dek ulaştı. Bu,<br />

Hirodes’i İsa’ya ve O’nun yaptığı çalışmalara ilgi duymaya yöneltti. Hirodes şöyle dedi:<br />

“Başını kestirdiğim Yahya dirilmiştir!” Hirodes, İsa’yı görmek istiyordu. Yahudi ulusunun,<br />

Roma’nın boyunduruğundan kurtarılıp, kendisinin de tahttan indirilmesi amacıyla gizlice<br />

bir devrim yapılmasından sürekli endişe ediyordu. Halk arasında genel olarak bir hoşnutsuzluk<br />

ve ayaklanma eğilimi vardı. İsa’nın Celile’de sürdürdüğü çalışmaların çok uzun süreli<br />

olamayacağı açıkça görülüyordu. O’nu bekleyen acı dolu günler yaklaşıyordu. İsa halkın<br />

arasındaki bu kargaşadan bir süre uzak kalmak istiyordu.<br />

Yahya’nın ölümü onun öğrencilerini çok üzmüştü. Gelip onun cesedini aldılar ve gömdüler.<br />

Daha sonra gidip bunu İsa’ya bildirdiler. Yahya’nın öğrencileri İsa’nın, halkı Yahya’dan<br />

uzaklaştırıp kendisine çektiğini düşünmüşler ve bu yüzden O’na karşı kıskançlık duymuşlardı.<br />

Matta’nın şöleninde vergi görevlileriyle birlikte oturduğu için O’nu suçlayan Ferisilerden yana<br />

olmuşlardı. Vaftizci’yi özgürlüğüne kavuşturmadığı için O’nun ilahi görevinden şüphe<br />

etmişlerdi. Fakat öğretmenleri ölmüştü ve bu büyük acıya katlanmaya çalışırken, kendilerine<br />

teselli verecek ve gelecekte yapacakları işlerde kendilerine yol gösterecek bir Kişi’ye ihtiyaçları<br />

vardı. İsa’nın yanma gelerek acılarını ve sıkıntılarını O’nunla paylaştılar. İsa ile birlikte sessiz<br />

ve sakin bir ortamda kalmaya onların da ihtiyaçları vardı.<br />

Beytsayda yakınlarında, gölün kuzey kıyısında ilkbaharın verdiği tazelikle yemyeşil ve doğa<br />

güzellikleriyle dolu bir yer vardı. Burası İsa’nın ve öğrencilerinin dinlenmesi için çok uygun bir<br />

yerdi: çünkü buraya gelmek için kayıklarla gölü karşıdan karşıya geçtiler. Burada şehrin işlek<br />

caddesinden, gürültü ve kargaşasından uzak olacaklardı. Doğanın eşsiz güzelliği onlara huzur<br />

veriyordu ve onların hislerini canlandırıyordu. Burada Ferisilerin kızgın ve öfkeli<br />

tartışmalarından ve suçlamalarından uzak, İsa’nın sözlerini dinleyebilirlerdi. Kısa bir süre için<br />

bile olsa, öğretmenleriyle birlikte bu kıymetli anları burada yaşa-yabilirlerdi.<br />

İsa ve öğrencilerin yaptığı sadece kendilerinin yararını düşünerek yapılan bir dinlenme<br />

değildi. Bu dinlenme esnasında kendi kişisel zevkleri uğruna asla vakit harcamadılar. Allah’ın<br />

kendilerine verdiği görev ve bu görevi daha iyi nasıl yerine getirebilecekleri hakkında<br />

konuştular. Öğrenciler, İsa ile birlikte olmuşlardı ve O’nu anlayabiliyorlardı. İsa’nın onlara<br />

örnekle açıklama yapması gerekmiyordu. İsa, onların hatalarını düzeltti ve insanlara<br />

ulaşabilmeleri için izlemeleri gereken doğru yolu gösterdi. İlahi gerçeğin değerli hâzinelerini<br />

onlara tüm açıklığıyla anlattı. Öğrenciler, İsa’nın ilahi gücüyle güçlendiler, kalpleri umut ve<br />

cesaretle doldu.<br />

227

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!