06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

seni yenileyecek, ezgilerle coşacak.” Gökyüzünün ilahi görkeminin görüntüsü kendisine<br />

esinlendiğinde, elçi Yuhanna şöyle yazdı: “Sonra büyük bir kalabalığın sesini, gürül gürül akan<br />

suların ve güçlü gök gürlemelerinin sesini andıran sesler duydum. Haleluya! diyorlardı. Çünkü<br />

her şeye gücü yeten Rab Allah’ımız egemenlik sürüyor. Sevinelim ve coşalım! O’nu<br />

yüceltelim! Çünkü Kuzu’nun düğünü başlıyor. O’nun gelini hazırlandı.” “Ne mutlu Kuzu’nun<br />

düğün şölenine çağrılmış olanlara.”<br />

İsa, kendisinin ilahi krallığına katılmaları için insanlar arasında ayırım yapmadan herkese<br />

çağrıda bulundu. İnsanlara iyilik yapmak için aralarına katılarak, onların kalplerine ’ulaştı.<br />

Onları şehrin caddelerinde, evlerde, gemilerde, sinagoglarda, göl kıyılarında ve düğün<br />

şölenlerinde aradı. Onlarla günlük işlerinde tanıştı ve ilgi gösterdi. İlahi varlığının etkisiyle,<br />

aileleri kendi evlerine getirerek öğretisini ev halkına taşıdı. Sevgisinin gücü, insanların<br />

kalplerini kazanması için O’na yardımcı oldu. Yalnız başına dua etmek için sık sık dağlık<br />

bölgeye çekildi. Fakat bu, ileride gerçekleştireceği işi için bir hazırlıktı. Bu andan itibaren<br />

hastaları iyileştirmek, bilgisizleri eğitmek ve Şey- tan’ın tutsağı olan kimselerin zincirlerini<br />

kırmak için insanların arasına katıldı.<br />

İsa, öğrencileriyle tek tek ilgilenerek onları eğitti. Bazen dağlık bölgede onların yanında<br />

oturarak onlara dersler verdi; bazen de deniz kenarında ya da onlarla birlikte yolda yürürken<br />

Allah’ın Egemenliğinin sırlarını onlara açıkladı. Günümüzde yapılanın tersine, uzun ve gereksiz<br />

konular üzerinde vaaz vermedi. İlahi mesajı almak için insanların kalplerinin açık olduğu her<br />

yerde, kurtuluş yolunun gerçeklerini onlara açıkladı. Öğrencilerine şunu ya da bunu yapmaları<br />

şeklinde emirler vermedi. Onlara sadece, “Beni takip edin” dedi. Ülke ve şehir boyunca yaptığı<br />

yolculuklarda, O’nun insanlara nasıl ders verdiğini görmeleri için öğrencilerini de yanında<br />

götürdü. Onlarla yakından ilgilendi ve işinde onlarla bütünleşti.<br />

İsa’nın, insanların sorunlarını kendi sorunları olarak kabul edip, onlara gereken ilgiyi<br />

göstermesinin örneğine, O’nun sözünü vaaz eden ve Müjde’yi kabul eden herkes tarafından<br />

uyulmalıdır. İnsanlarla bir araya gelmekten çekinmemeli ve kendimizi diğer insanlardan<br />

soyutlamamalıyız. Herkese erişebilmek için, onlarla bulundukları yerde tanışmalıyız. Onlar bizi<br />

kendiliklerinden nadiren arayacaklardır. İnsanların kalbine sadece vaaz kürsüsünden<br />

ulaşamayız; basit olmasına rağmen, umut verici başka bir çalışma alanı da vardır. Bu, fakir<br />

insanların evinde, zengin konaklarında; konuksever kimselerin bulunduğu ortamlarda, küçük ve<br />

zararsız sosyal faaliyetler için kurulan birlikteliklerde bulunur.<br />

İsa’nın öğrencileri olarak dünya ile bütünleşmemiz, aşırılığı seçen ve zevk düşkünü haline<br />

gelen insanların arasına katılmak için olmamalıdır. Bu tür ilişkiler bize sürekli zarar verir.<br />

Sözlerimizle, yaptıklarımızla ya da çevremizde yapılan yanlışlara sessiz kalarak günahı asla<br />

onaylamamalıyız. Nereye gidersek gidelim, İsa’nın varlığını yanımızda hissetmeliyiz; ve<br />

başkalarına, Kurtarıcı’mızın ne kadar değerli bir Kişi olduğunu açıklamalıyız. Fakat her kim<br />

inancını taş duvarların ardında gizlemeye çalışırsa, iyilik yapmak için en değerli fırsatları<br />

kaçırır. Sosyal faaliyetler aracılığıyla Hıristiyanlık dünya ile ilişki kurar. İlahi ışığı alan herkes,<br />

Yaşam Işığı’nı bilmeyenlerin yolunu aydınlatacaktır.<br />

90

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!