Isa'nın Çilesi_(turk)
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />
Vaftizci Yahya’nın başı, onu büyük bir zevkle alan Hirodiya’ya getirildi. Hirodiya intikamını<br />
aldığı için çok sevinçliydi ve Hirodes’in vicdanının rahat olduğunu düşündü; fakat bu günahı,<br />
ona mutluluk getirmedi. Hirodes, korkunç bir vicdan azabı duyuyordu ve Yahya’nın uyarılarını<br />
hatırladıkça daha çok acı çekiyordu, Hirodiya’nın adı lekelendi ve ondan nefret edildi.<br />
Yahya’nın öğretilerinin etkisi asla dinmedi ve çağların sonuna kadar kuşaktan kuşağa<br />
geçecekti.<br />
Hirodes işlediği bu günahı düşündükçe huzursuz oluyordu ve vicdanının kendisini<br />
suçlamasından kurtulmak için sürekli çaba harcıyordu. Yahya’ya olan güveni asla eksilmemişti.<br />
Onun fedakar yaşamını, yalnızlığını, ağırbaşlılığını, fikirlerindeki adil yargısını ve nasıl ölüme<br />
gittiğini hatırladığında sürekli acı çekiyordu ve vicdan azabı duyuyordu. Lanetlendiğini<br />
düşünerek, korku ve endişe dolu kalbini gizleyerek devlet işlerini yürütürken halkın arasında<br />
güler yüzlü ve ağırbaşlı görünmeye çalışıyordu.<br />
Hirodes, Yahya’nın, Allah’tan hiçbir şeyin gizlenemeyeceği ile ilgili sözlerinden çok<br />
etkilenmişti. O, Allah’ın her yerde olduğuna, şölen salonunda olanlara tanıklık ettiğine,<br />
kendisinin, Yahya’yı öldürme emrini verdiğini duyduğuna, Hirodiya’nın buna nasıl çılgınca<br />
sevindiğini ve Yahya’nın kesik başına nasıl hakaret ettiğini gördüğünde ikna oldu. Hirodes’in,<br />
peygamberin ağzından duyduğu birçok söz, şimdi çöldeki vaazından daha açık ve etkili bir<br />
şekilde onun vicdanıyla ko-nuştu.<br />
Hirodes, İsa’nın çalışmalarını duyduğunda son derece sıkıntı duydu. Kendisinin işlediği<br />
günahı cezalandırmak için Allah’ın daha büyük bir güç vererek Yahya’yı ölümden dirilttiğini<br />
sandı. Yahya’nın, kendisinden ve saray halkından öç almak için harekete geçeceğinden endişe<br />
ediyordu. Hirodes, şimdi Allah’ın günahın sonucu olarak bildirdiği olayı yaşıyordu: “Yüreğin<br />
sürekli titreyecek. Gözlerin zayıflayacak ve büyük acı duyacaksın. Hayatından emin<br />
olmayacaksın; ve hayatın sallantıda olacak; gece gündüz korkacaksın; yüreğini dolduran<br />
korkudan ve gözlerinin gördüğü şeylerden dolayı sabahleyin keşke akşam olsaydı, akşamleyin<br />
de, keşke sabah olsaydı diyeceksin.” Günahkarı suçlayan onun kendi düşünceleridir; ve<br />
kendisine gece gündüz rahat yüzü göstermeyen, suçlu bir insanın vicdan azabından daha büyük<br />
bir işkence olamaz.<br />
Yahya’nın kaderi, tüm gizemiyle birçok insanın düşüncesine yerleşir. Onun niçin bu kadar<br />
çok acı çekmesi ve hapiste öldürülmesi gerektiğini sorarlar. İnsan beyninin gücü, bu acı kaderin<br />
sırrını kavramaya yetmez; fakat Yahya’nın, İsa’nın çektiği acıları paylaştığını hatırladığımızda,<br />
Allah’a olan güvenimiz asla sarsılmaz. İsa’nın yolundan gidenler, fedakarlık tacını<br />
takacaklardır. Onlar bencil kişilerce mutlaka yanlış anlaşılacaklardır ve Şeytan’ın şiddetli<br />
saldırısına maruz kalacak-lardır. Şeytan, krallığını bu fedakarlık prensibini yok etmek için<br />
kurmuştur ve bu fedakarlığın gösterildiği her yerde ona karşı savaşacaktır.<br />
Yahya çocukluğu, gençliği ve yetişkinliği boyunca sürekli ciddi, ağırbaşlı ve güçlü bir<br />
karakter sergiledi. Çölde şu sözieri söylediğinde: “Rab’bin yolunu hazırlayın; geçeceği yollarını<br />
düzleyin,”Şeytan kendi krallığının güvenliğinden endişe ediyordu. Günahın etkisi öylesine<br />
137
Change language