06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

yanıt vermedi. Fakat özel göreviyle ilgili hiçbir belirti göstermeyerek, fark edilmemek için özel<br />

bir çaba sarf etmeden, Yahya’nın öğrencilerinin arasına karıştı.<br />

Ertesi gün Yahya, İsa’nın kendisine doğru geldiğini görür. Allah’ın görkeminin kendisine<br />

yansımasıyla, Peygamber ellerini uzatarak haykırır: “İşte dünyanın günahını ortadan kaldıran<br />

Tanrı Kuzusu! Kendisi için ’benden sonra biri geliyor, O benden üstündür. Çünkü O, benden<br />

önce vardı’ dediğim Kişi işte budur. Ben O’nu tanımıyordum, ama İsrail’in O’nu tanıması için<br />

ben suyla vaftiz ederek geldim.” Yahya tanıklığını şöyle sürdürdü: “Ruh’un güvercin gibi<br />

gökten indiğini, O’nun üzerinde durduğunu gördüm. Ben O’nu tanımıyordum. Ama suyla vaftiz<br />

etmek için beni gönderen ’Ruh’un kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh’la vaftiz<br />

eden O’dur’ dedi. Ben de gördüm ve ’Tanrı’nın Oğlu budur’ diye tanıklık ettim.”<br />

Mesih O kişi miydi? Halk korku ve şaşkınlık içinde Tann’nın Oğlu olduğu bildirilen Kişi’ye<br />

baktı. Yahya’nın sözleri onları derinden etkiledi. Vaftizci, onlarla Allah adına konuşmuştu.<br />

Halkın günahlarını her gün kınadığında onu dinlemişlerdi ve onun gökyüzü tarafından<br />

gönderildiği kanısı da gittikçe güçlenmişti. Fakat Vaftizci Yahya’dan daha yüce olan Kişi<br />

kimdi? Kıyafeti ve tavırlarında rütbeli bir kimseyi andıran bir belirti yoktu. Tıpkı diğer insanlar<br />

gibi, mütevazı, yoksul elbisesiyle gösterişten uzak bir kişiydi. Kalabalığın arasında, İsa’nın<br />

vaftizinde ilahi görkemi görmüş ve Allah’ın sesini duymuş olan bazı kimseler vardı. Fakat<br />

Kurtarıcı’nın görünüşü, o zamandan beri büyük ölçüde değişmişti. Vaftizinde O’nun yüzünün<br />

gökyüzünün ışığıyla aydınlandığını görmüşlerdi. Şimdi yüzü solgun ve kendisi de bitkin bir<br />

haldeydi. Sadece Yahya tarafından tanınmıştı.<br />

Fakat insanlar O na baktıklarında, O’nun yüzünde ilahi merhametle birlikte bilinçli gücü<br />

gördüler. Her bakışında ve yüz ifadesinde, tevazu ve tarifsiz sevginin yansıması vardı. Ruhsal<br />

bir etkinin atmosferi ile çevrelenmiş gibi görünüyordu. Hareketleri kibar ve ölçülü olduğu için,<br />

insanları gizli bir gücün hissi ile etkiledi. Buna karşın bu güç, tamamen gizlenemezdi. O,<br />

İsrail’in uzun süredir beklediği Kişi miydi?<br />

Isa, Kurtarıcı’mız olarak bize örnek olmak için yoksulluk ve tevazu içinde geldi. Eğer O, bir<br />

kral ihtişamında gelseydi, bize mütevazı olmayı nasıl öğretebilirdi? Dağdaki konuşmasında<br />

olduğu gibi, büyük önem taşıyan gerçekleri bize nasıl gösterebilirdi? Eğer Mesih insanların<br />

arasında bir kral olarak yaşamak için gelseydi, dürüst ve mütevazı insanlar yaşamları boyunca<br />

kime umut bağlayabilirlerdi?<br />

Yahya tarafından belirtilen Kişi’nin, onların büyük beklentilerine ortak olması birçok<br />

kimseye yine de imkansız gibi görünüyordu. Bu yüzden onların birçoğu şaşırdı ve hayal<br />

kırıklığına uğradı. Başkâhinler ve hahamların duymayı çok arzu ettikleri, İsa’nın, İsrail’e tekrar<br />

krallık kuracağına dair sözler söylenmedi. Böyle bir kral için uzun süredir beklemekteydiler; ve<br />

O’nu karşılamaya hazırdılar. Fakat onların kalbinde doğruluk ve barışın krallığını kurmayı<br />

amaçlayan İsa’yı kabul etmek istemeyeceklerdi.<br />

Ertesi gün iki öğrenci orada beklerken, Yahya, İsa’yı halkın arasında tekrar gördü.<br />

Peygamber, “Allah’ın Kuzusu’na bakın” diye haykırırken, onun yüzü yine görkemle aydınlandı.<br />

80

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!