06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Öğrencilerin yaşadığı bu olayın benzeri çoğu kez bizim de başımıza gelir. Günahın aldatıcı<br />

fırtınaları büyür, korkunç bir şekilde gürler, şimşekler çakar ve dalgalar bizi sürükler. Bize<br />

yardım edebilecek bir Kişi olduğunu unutarak, tek başına savaşmaya çalışırız. Tüm umudumuzu<br />

yitirinceye ve yok olmak üzere oluncaya dek kendi gücümüze güveniriz. Daha sonra İsa’yı<br />

hatırlarız ve eğer bizi kurtarması için O’nu çağırırsak, boş yere haykırmamız gerekmeyecektir.<br />

Bizim inançsızlığımız ve sadece kendi gücümüze güvenmemiz, O’nu üzmesine rağmen, İsa bize<br />

yardım etmekten asla çekinmez. Karada ya da denizde Kurtarıcı’ya kalbimizde yer açıyorsak,<br />

korkmamıza hiç gerek yoktur. Kurtarıcı’daki yaşayan iman, hayatımızdaki fırtınayı da<br />

dindirecek ve O’nun en iyi bildiği şekilde bizi tehlikeden kurtaracaktır.<br />

Fırtınayı dindirme mucizesinden alınması gereken başka bir ruhsal ders daha vardır.<br />

Yaşadığımız olayların tümü Kutsal Yazı’nın sözlerini doğrular. “Fakat kötüler çalkalanan deniz<br />

gibidirler. Çünkü o, rahat duramaz. Allah’ım diyor; ’kötülere huzur yoktur.’”Günah huzurumuzu<br />

bozmuştur. Kibrimizden vazgeçmedikçe huzur bulamayız. Yüreğimizdeki hırsları<br />

insani güçle kontrol etmemiz imkansızdır. Bizler de fırtına karşısında korkuya kapılan<br />

öğrenciler gibi çaresiz ve yardıma muhtaç durumdayız. Fakat Celile denizini sözleriyle<br />

sakinleştiren Kişi, huzur veren bu sözleri herkes için söylemiştir. Fırtına ne kadar şiddetli olursa<br />

olsun, “Ya Rab, bizi kurtar!” diyerek, Kurtarıcı’ya haykıranlar kurtuluş bulacaklardır. O’nun,<br />

insanı Allah’a yaklaştıran lütfü, insanın hırslarını sakinleştirir ve yüreğimiz O’nun sevgisinde<br />

huzur bulur. Fırtınayı dindirdi ve dalgalar yatıştı; rahatlayınca sevindiler, Rab onları diledikleri<br />

limana götürdü.” “Bu nedenle iman sonucu doğrulukla donatılmış olarak, Rab’bimiz İsa Mesih<br />

aracılığıyla Allah’ın önünde barış içindeyiz.” “Doğruluğun işi huzur olacak; ve doğruluğun<br />

ürünü sonsuz susma ve güvenme olacak.”<br />

Kurtarıcı ve yanındaki diğer insanlar sabah erkenden göl kıyısına indiler. Gökyüzünde<br />

yükselen güneş, kara ve denizin üzerinde parlıyordu. Bu güzel manzara insana huzur veriyordu.<br />

Fakat onlar kıyıya ulaştıklarında, mezarlıkların arasındaki saklandıkları yerden sanki onları<br />

parçalayacakmış gibi ortaya çıkan cine tutulmuş iki adam belirdi. Çok saldırgan oldukları için<br />

zincirlerle bağlanmışlardı ve bağlı oldukları yerden kaçarlarken bu zincirleri kırmışlardı.<br />

Sert kayaların arasından geçerlerken yaralanmışlardı ve bu yüzden üzerleri kan içinde<br />

kalmıştı. Uzun ve dağınık saçlarının arasından gözleri parıldıyordu. Kontrolü altına girdikleri<br />

cinler, onların insani görünümlerini yok ettiği için adamların görünümü, insandan çok vahşi<br />

hayvanları andırıyordu.<br />

Öğrenciler ve onların yanında bulunan insanlar bu olay karşısında korkuyla kaçtılar. İsa’nın<br />

o an yanlarında olmadığını fark ettiklerinde O’nu aramaya başladılar. Fırtınayı durduran, daha<br />

önce Şeytan’la karşılaşan ve onunla girdiği mücadelede galip çıkan Kişi, cinlerin önünden<br />

kaçmadı. Adamlar, ağızları köpük içinde vahşi bir şekilde dişlerini gıcırdatıp O’na yaklaştılar.<br />

İsa fırtınanın azgın dalgalarını dindiren elini kaldırdı; adamlar daha fazla yaklaşamadılar. O’nun<br />

ö- nünde öfkeli, fakat çaresiz bir şekilde durdular.<br />

210

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!