06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

onlar yalnız değildiler. İsa her şeyin farkındaydı ve Lazar m ölümünden sonra onun kız<br />

kardeşlerine de lütfuyla destek oldu. İsa, kardeşleri ölümün pençesinde kıvranırken Meryem ve<br />

Marta’nın çektiği büyük acıya tanık oldu. Öğrencilerine Lazar’ın öldüğünü söylerken onların<br />

çektiği her acıyı O da hissetti. Fakat İsa sadece Beytanya’daki bu çok sevdiği arkadaşlarını<br />

düşündüğü gibi, aynı zamanda öğrencilerini eğitmeyi de düşünüyordu. Allah’ın lütuflarının tüm<br />

insanlığa ulaşabilmesi için onlar İsa’nın temsilcileri olacaklardı. Onların yararına Lazar’ın<br />

ölmesine izin verdi. Eğer Lazar’ı iyileştirseydi, ilahi karakterinin en kesin kanıtı olan mucizeyi<br />

gerçekleştirmesi gerekmeyecekti.<br />

Isa, henüz hastayken onun yanında olsaydı Lazar ölmeyecekti; çünkü Şeytan onun üzerinde<br />

hiçbir güç kullanamayacaktı. Yaşam veren Kişi onun yanındayken ölüm, hedefine<br />

ulaşamayacaktı. İsa bu yüzden onun yanma geç gelmeyi uygun gördü. İsa, onu yenilgiye uğratıp<br />

gen çekilmesini sağlamak için Düşman’ın15kendi gücünü kullanmasına izin verdi. Lazar’ın<br />

ölüme yenik düşmesine izin verdi ve kız kardeşleri onun mezara konulduğunu gördüler. İsa,<br />

ölen kardeşlerinin yüzüne baktıklarında Kurtarıcılarına duydukları imanı korumalarının çok zor<br />

olacağını biliyordu. Yaşadıkları zorluğun ve çektikleri bu büyük acının sonucunda imanlarının<br />

daha büyük bir güçle artacağını biliyordu. Onların çektikleri tüm acıları İsa da çekti. Oraya geç<br />

gelmesi onları sevmediği anlamına gelmiyordu; fakat onlar Lazar, öğrencileri ve kendisi için bir<br />

zafer kazanılacağını biliyordu.<br />

“İman etmeniz için... sizin yararınıza...” Kendilerine rehberlik eden Allah’ın elini hissetmek<br />

için ellerini uzatan herkes en zor durumlarda kendilerine cesaret veren Allah’ın elini<br />

hissedecektir. İlerledikleri yolun karanlığından geri dönüp baktıklarında Allah’a şükranlarını<br />

sunacaklardır. “Rab, kendi yolunda yürüyenleri karşılaştıkları zorluklardan nasıl kurtaracağın,<br />

bilir.” Karşılaştıkları her türlü zorlukta Allah onlara güç verir ve imanlarını sağlamlaştırır.<br />

İsa nın, Lazar ın yanına geç gelmesindeki maksadı, kendisini kabul etmeyenlere merhamet<br />

etmekti. Lazar’ı ölümden dirilterek, inançsız halkına kendisinin gerçekten de “yaşam veren<br />

Kişi” olduğunun kanıtını gösterebilmek için İsa, oraya geç geldi. İsrail’in kaybolmuş<br />

koyunlarının - yoksul ve acı çeken insanların umutlarını yitirmelerini istemiyordu. Tövbe<br />

etmemeleri O’nun kalbini derinden yaralıyordu. Kendisinin tek başına ışık, ölümsüzlük, yaşam<br />

getirebilen ve insanların hastalıklarını iyileştirebilen Kişi olduğunu bir kez daha onlara açıkça<br />

göstermek istiyordu. Bu, hahamların yanlış yorumlayamayacağı bir kanıt olacaktı. Beytanya’ya<br />

geç gelmesinin sebebi buydu. Lazar’ı ölümden dirilten bu harikulade mucize, O’nun Allah için<br />

çalıştığını ve ilahi bir karaktere sahip olduğunu kanıtlayacaktı.<br />

İsa, Beytanya’ya giderken her zamanki gibi hasta ve yardıma muhtaç olan insanlara yine<br />

yardım etti. Şehre girerken bir haberci göndererek kız kardeşlere gelişini bildirdi. İsa hemen<br />

onların evine gitmedi ve yol kenarında sessiz ve tenha bir yerde kaldı. Yahudilerin, kendilerinin<br />

arkadaşları ve yakınları öldüğünde sergiledikleri sahte tavırlar, İsa’nın karakterine kesinlikle<br />

uymuyordu. Sözde yas tutan kimselerin çığlıklarını duydu ve Meryem ve Marta ile böylesine<br />

kargaşa dolu bir ortamda karşılaşmak istemedi. Yas tutanların arasında Kudüs’te yüksek mevki<br />

sahibi olan aile yakınları da vardı.<br />

338

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!