06.04.2023 Views

Isa'nın Çilesi_(turk)

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

İsa bir süre önce güçlü bir sedir ağacı gibi karanlığın güçlerine karşı direnmişti; karanlığın güçlerine karşı tek başına savaşan. Yürekleri kıskançlık, nefret ve kötülükle dolu olan insanlar O'na hükmedebilmek için boşuna çaba harcamışlardı. Tanrı'nın Oğlu, onlara karşı ilahi görkemi ile direndi. Fakat şimdi korkunç bir fırtınanın etkisiyle savrulan sazlıktaki bir kamış gibiydi; günahın yükü altında ve doğaüstü işkenceye tabi. Kurtarıcı çarmıha gerilmeden asırlarca önce kendisine nasıl davranılacağını önceden bildirmişti. Diye yazılmıştır: “Köpekler kuşatıyor beni. Kötüler sürüsü çevremi sarıyor. Ellerimi, ayaklarımı deliyorlar. Bütün kemiklerimi sayar oldum, gözlerini dikmiş, bana bakıyorlar. Giysilerimi aralarında paylaşıyor, elbisem için kura çekiyorlar.” İsa çarmıha gerildiğinde düşmanları O'na öfke dolu hakaretler ettiler. Hahamlar ve din bilginleri Kurtarıcı'ya hakaretler eden kalabalığın arasına katıldılar. Bu kitap, Mesih'in değerli sevgisine, sonsuz yaşamına ve ateşli tutkusuna tanıklık eder...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Isa'Nin <strong>Çilesi</strong><br />

Fakat Kurtarıcı, tartışmaya karşı tartışma ile cevap vermedi. Ciddi ve ağırbaşlı bir hareketle<br />

elini kaldırarak şu büyük güvenceyle gerçeği açıkladı: “Sana doğrusunu söyleyeyim. İnsan<br />

sudan ve ruhtan doğmadıkça Allah’ın hükümranlığını göremez.” Nikodim, İsa’nın bu<br />

sözleriyle vaftiz ve kalbi yenilemeyi kastettiğini biliyordu. Vaftizci Yahya’nın önceden haber<br />

verdiği Kişi’nin huzurunda olduğuna ikna oldu.<br />

İsa, sözlerine devam etti: “Bedenden doğan bedendir; ve Ruh’tan doğan ruhtur.” Yürek kendi<br />

doğasında kirlidir. “Kim kirliden temiz bir şey çıkarabilir? Hiç kimse.” Hiçbir insani buluş,<br />

günahkar ruha çare bulamaz. “Benliğe dayanan düşünce Allah’a düşmandır. Allah’ın Ya sası’na<br />

boyun eğmez, eğemez de. Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, hırsızlık, fuhuş, yalan tanıklık<br />

ve iftira, hep yürekten kaynaklanır.” Nehirlerden önce kalbin pınarı temizlenmelidir. Kendi<br />

yaptıklarıyla gökyüzüne erişmeye çalışan, yasaya uyma konusunda imkansız olanı yapmaya<br />

çalışıyor demektir. Sadece belli kurallar ve şekilcilikten ibaret olan bir dine inanan kişinin<br />

hiçbir güvencesi yoktur. Hıristiyanlık yaşamı sadece eski yaşamın değiştirilmesi ya da<br />

geliştirilmesinden ibaret değildir; fakat doğal bir dönüşümdür. Kibir ve günaha ölüm; ve daha<br />

sonra tamamen yeni bir yaşam vardır. Bu değişiklik, sadece Kutsal Ruh’un etkili çalışmasıyla<br />

gerçekleşebilir.<br />

Nikodim hala şaşkındı ve İsa, sözlerinin anlamını pekiştirmek için rüzgarı örnek verdi:<br />

“Rüzgar dilediği yerde eser. O’nun sesini duyarsın, ama nereden gelip nereye gittiğini<br />

bilemezsin. Ruhtan doğan herkes de böyledir.”<br />

Rüzgar, yaprakları ve çiçekleri hışırdatarak ağaçların dalları arasında duyulur; buna karşın,<br />

biz onu göremeyiz ve hiç kimse onun ne-reden gelip nereye gittiğini bilemez. Kutsal Ruh’un<br />

insan kalbi üzerindeki etkisi de böyledir. O’nu, rüzgarın hareketinden daha fazla açıklayamayız.<br />

Kişi, doğru yer ve zamanı ayırt edemeyebilir, ya da değişim sürecinde tüm şartların farkına<br />

yaramayabilir; fakat bu onun de-ğişmediği anlamına gelmez. İsa, sabırlı ve özverili bir şekilde<br />

ve belki de onlar bunun bilincinde olmadan, tıpkı görülmeyen rüzgar gibi insanların yürekleri<br />

üzerinde sürekli çalışmaktadır. Kişinin üzerinde, kendisini İsa ya yaklaştıran etkiler oluşur.<br />

Bunlar, O’nun üzerinde derin düşünerek, Kutsal Yazıları okuyarak ya da Allah’ın kutsal sözünü<br />

dinleyerek edinilir. Kutsal Ruh, daha direkt bir yaklaşımla aniden gelince, kişi kendisini İsa’ya<br />

memnuniyetle teslim eder. Buna birçok kimse tarafından ani değişim denir; fakat bu, Allah’ın<br />

Ruhu’nun uzun süren sabırlı ve azimli bir şekilde çaba gösterdiği sürecin sonucunda<br />

gerçekleşir.<br />

Rüzgarın kendisi görülmez; buna karşın onun etkisi görülür ve hissedilir. Kutsal Ruh’un<br />

işlevi, O’nun kurtarıcı gücünü hisseden kişinin her hareketinde kendisini gösterir. Allah’ın<br />

Ruhu kişinin yüreğini sardığında onun yaşamını tümüyle değiştirir; günahkar düşünceler<br />

uzaklaşır; kötülüklerden vazgeçilir; öfke, kıskançlık ve çekişmenin yerini sevgi, tevazu ve barış<br />

alır. Kederin yerini sevinç alır ve kişinin yüzü gökyüzünün ışığını yansıtır. Yükü hafifleten eli<br />

ya da gökyüzünden aşağı süzülen ışığı kimse görmez. Kişi imanla kendisini Allah’a teslim<br />

ettiğinde bereket bulur. İnsan gözünün göremediği güç, o zaman Allah’ın benzeyişinde yeni bir<br />

varlık yaratır.<br />

102

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!